‘Bursa’da kaçak kurslar cirit atıyor’ başlıklı yazımdan sonra çok sayıda telefon aldım.

Gelen telefonlardan yeni bilgiler edindim, hadisenin başka boyutları olduğunu öğrendim.

Ve kaçak kurs hadisesinin sanıldığından çok daha ileri boyutta olduğunu söyleyebilirim.

Öyle ki milyonlarca liralık sahtekarlıklar dönüyor bu alanda.

2 tür sahtekarlık söz konusu.

İlk gruptakiler, çalışma ruhsatı olmayan merdiven altı kaçak kurslardan oluşuyor.

İkinci gruptakiler ise yasal kurs adı altında faaliyet gösteriyor ki, bunların sayısı hem daha fazla hem de sisteme verdikleri tahribat çok daha büyük.

Nitekim bu gruptakiler, ‘özel eğitim kursu’ tabelası altında, öğrencileri TEOG, YGS ve LGS’ye hazırladıklarını duyuruyorlar.

Üstelik şehrin göbeğinde veya en işlek caddelerinde insanın gözünün içine sokarcasına astıkları afişlerle TEOG ve üniversiteye hazırlık kursu verdiklerini ilan ediyorlar.

Oysa son yasal değişikliklerle bir özel kurs sadece 1 ders verebilir.

Peki bir öğrenci tek dersle nasıl ünivresite sınavına hazırlanacak?

Sorun da bu zaten.

Söz konusu kurslar, tek derslik kurs adı altında kaçak olarak başka dersler de vererek akıllarınca devleti kandırıyorlar.

Milli Eğitim Müdürlüğü’nün denetimi bilgisayar üzerinden olduğu için, yasanın boşluğundan yararlanabiliyor kurs sahipleri.

Mesela bir kurs 8 öğretmen çalıştırıyor diyelim.

Resmi evraklarda sadece 1 öğretmeni çalıştırıyor gösteriyorlar.

Diğer öğretmenleriyse, halkla ilişkiler personeli, temizlik elemanı, muhasebe müdürü veya idareci olarak gösterip, başka bir sahtekarlığın altına imza atıyorlar.

Dün konuyu meslek büyüğüm Tayfun Çavuşoğlu ile de konuştum.

O da kaçak kursların varlığından söz etti.

Hatta durumu karikatürize ederek, bazı kursların denetimlere önlem almak için nöbetçi kulübeleri inşa ettiğini, denetim elemanları göründüğü anda ise içeriye telefonla bilgi verildiğini aktardı, o derece!

Yani kurs sahipleri, denetime takılmamak için tüm organizasyonları yapmaktan geri durmuyorlarmış.

Dün de yazdım, devletin resmi kurumları bu işin üstesinden gelmek için kararlı adımlar atmaya hazırlanıyor.

Yani çok kısa süre sonra sözünü ettiğim kurslar denetimler sonucu  kapanacak kuvvetle muhtemel.

Ancak olan bu yasa dışı kurslara kayıt yaptıran öğrencilere ve bina sahiplerine olacak.

Nitekim söz konusu kurumlar kapandığında kayıt paralarının akibetinin ne olacağı da koca bir soru işareti.

Sözünü ettiğim kurslar, öğrenci başına 8 bin, 10 bin gibi ücretler alıyorlarmış.

Ayrıca bina sahipleri de zararlı çıkacaklar bu işten.

Bu nedenle çağrım velilere ve bina sahiplerine:

Tuzağa düşmeyin!

 

—————————

 

Mehmet Tunçak’a önemli görev

 

Mehmet Tunçak, Bursa siyasetinin yakından tanıdığı isimlerden biridir.

AK Parti’nin Bursa’daki kurucularından ve il genel meclisi başkanlarından 22. Dönem Bursa Milletvekili Mehmet Tunçak, uzun yıllar da Maliye Bakanlığı’nda müsteşar olarak görev yapıyordu.

Tunçak, dün yeniden aktif siyasete geri döndü.

AK Parti Siyasi ve Hukuki İşlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı’nın yardımcılığına atandı deneyimli ve birikimli siyasetçi Mehmet Tunçak.

Bursa’nın Ankara’da temsilini de sağlayacak önemli bir görev.

Hayırlı olsun.

 

——————

 

Bir oyun ancak böyle sabote edilebilir

 

Pazartesi akşamı, 2020. oyununu sahneledi Ferhan Şensoy, Bursa Açıkhava Tiyatrosu’nda.

Ancak bu kez oyunu gölgeleyen hadiselere tanık olduk.

Şensoy’un sesini bastıran şarkılar, türküler neydi öyle?

Ferhan Şensoy hararetle bir şeyler anlatırken, Kültürpark semalarından gelen vıcık vıcık düğün şarkıları Açıkhava’yı esir almıştı.

Meğer Konak 18’den geliyormuş  sesler.

İlk perde, resmen şarkı, türkü  dinledi millet.

Bursa Festivali’nde de aynı rezalet yaşanmış.

Anjelika Akbar, piyanosunu çalarken Konak 18’den gelen seslere dayanamamış, bırakmış konseri ve bu duruma isyan etmiş.

Tüm bunlar olurken BKSTV Genel Sekreteri Ahmet Erdönmez  ne yapmış?

Kılını kıpırdatmış mı?

Tatsızlıklar bununla da sınırlı değildi.

Ses sisteminin yetersizliği, düğün sesleri ve biraz da tonmaisterin acemiliği nedeniyle Şensoy’un sesi arka sıralara gitmedi.

Gitmeyince de seyirci tam 3 kez alkışlarla protesto etti bu durumu.

Şensoy dakikalarca neden protesto edildiğini anlayamadı ve oynamaya  devam etti.

Alkışlı protestonun 3. dalgasındaysa “Niye alkışlıyorsunuz kardeşim” deyince, gelen yanıttan sesinin arka sıralara gitmediğini anladı.

Protestolar devam edince Şensoy, “Ne yapmamı istiyorsunuz, oynamayayım mı?” dedi.

İkinci perdede teknik arıza giderildi, Konak 18’in sesi kesildi.

Böylece normale döndü oyun.

Ancak pek belli etmemeye çalışsa da Şensoy’un da kimyası bozuldu.

2020. Ferhangi Şeyler, işte bu olumsuzlukların gölgesinde noktalandı.

Bu arada Bursa’da tiyatro sezonu bitti ama Açıkhava’da tiyatro geceleri sürüyor.

Bu akşam başrolünü Haldun Dormen’in oynadığı Kibarlık Budalası sahnelenecek.

Meraklısına duyurulur.