Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek
E-Posta: [email protected] YAZARIN TÜM YAZILARI

Ayasofya üzerine

Bu konuların üstadı merhum Aytunç Altındal’dı. Ayasofya’nın ibadete açılması veya neden açılamadığı üzerine çok yazmış, konuşmuştu. Bir televizyon canlı yayınında şunları söylemişti:

“Ayasofya’nın üzerinde dış gözlemciler vardır. Bunlar tarafından hazırlanmış ve Türkiye’ye imzalatılmış uluslararası anlaşmalar ve sözleşmeler vardır. Türkiye bugünkü (1994) ekonomik ve siyasal güçsüzlüğüyle bu engelleri aşarak Ayasofya’yı yeniden cami olarak açamaz. Diğer bir anlatımla, Türkiye ekonomi- politiğiyle IMF, Dünya Bankası vb uluslararası finans kurumlarına bağımlı olduğu için Ayasofya’yı bize cami olarak açtırmazlar.”
 

Konuya inanç ve tarih yönünden bakıldığında karşımıza derin düşündüren bir durumla karşılaşıyoruz. Aya kelimesi Türkçeleştirilmiş bir takıdır. Hıristiyanlıkta aziz anlamına gelen Saint karşılığı olarak kullanılır. Ama önemli olan sofya (sophia) kavramıdır. Bu kavram Hıristiyan ilahiyatında çok önemlidir.
 

Sofya en kestirme deyişle bilgi ve hikmet demektir. Ve Hıristiyanlıkta bilgi ve hikmet Tanrı’nın kendini açıklamak için yanında bulundurduğu dişi güçtür. Yani, Hıristiyanlıkta sofya kavramı dişilik ifade eden hikmettir. Hıristiyanlıkta, özel olarak da Ortodokslukta sofya gibi 4. Evangil, Johanna İncil’inde yer alan fiil kavramı da çok önemlidir. Tüm Ortodoksluk işte bu iki kavrama dayanır denilse yeridir. Fiil/ kelam Ortodoks inancına göre Tanrı’nın ta kendisidir. Sofya da onun (kelamın) kendisini dışavurumudur.
 

Merhum Altındal, işin püf noktasını şöyle açıklıyor : İstanbul-ki her zaman Konstantipolis olarak geçer- sadece Ayasofya nedeniyle Kutsal Şehir ( Roma) statüsündedir. 1919’da ise İstanbul’un, Uluslararası Devlet (şehir değil) statüsüne getirilmesi başta ABD olmak üzere, İngiltere, Fransa ve İtalya tarafından resmen hazırlanmıştı. Bu istihbarat raporu gizli olarak hazırlanmış ve tüm ilgili devlet başkanları ve olağanüstü büyükelçilere iletilmiştir. (Kaynak: Yale Üniversitesi, Mendell Arc. 29, 20 jan. 21, 1919.)
 

Bu istihbarat raporunda İstanbul’un ve tüm Hıristiyan kurumlarının uluslararası devlet haline getirilmesi kararlaştırılmıştır. Bu uluslararası devlet çok önemlidir ki, bugün Birleşmiş Milletler diye bilinen o günkü Cemiyet-i Akvam’ın gözetimine verilecekti rapora göre. Ek olarak Bursa da bu yeni devlete bağlanacaktı. Niçin mi? Çünkü diye yazılmıştı raporda, bu şehir Osmanlı’nın eski ve ilk başkentidir. Türklerden alınıp bu yeni Kostantipolis Devleti’ne bağlanmazsa, Türkler yeniden geçmişteki günlerini hatırlayıp, o günlere dönmek isterler…
 

Hülasa.. Tarih bir toplumun derinliğidir. Bugün çevremizde yaşanan iktisadi ve siyasi olayların nerdeyse tamamının bizimle ilgili olduğunu unutmayalım. Tarih bize bunu veriyor. Yeter ki biz biraz tarih kitaplarını karıştıralım. 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X