Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Tarihte ve Mitolojide Nevruz

Köşe Yazısını Dinle

Türk devlet ve toplumlarında sevinç, mutluluk, neşe ve coşkuyla kutlanan bayramların başında, Nevruz Bayramı gelir. Nevruz Bayramı, tarihi süreç içinde olduğu gibi bugün de Akdeniz’in güneyinden Kuzey Denizi’ne, Küçük Asya’dan Orta Asya’ya kadar pek çok ülkede ve toplumda, çeşitli biçim ve yorumlarla kutlanmaktadır. Nevruz’u bazı Türk toplumları 21 Mart’ta bir gün kutlarken, bazı Türk Cumhuriyetleri bir haftaya yakın bir sürede, çeşitli etkinliklerle kutlamaktadır.

Nevruz Bayramı bugün, Türk toplumlarında aslına uygun, kültürel ve dini motiflerle kutlanırken, özel likle son yıllarda bazı çevreler Nevruz’u aslından uzaklaştırarak, siyasi ve ideolojik amaçlı, bir isyanın yıldönümü olarak kutlamaktadır. Oysa bilimsel tarihi kaynakların birleştiği ortak nokta, Nevruz bir bahar bayramıdır ve kini, öfkeyi değil, barışı hoşgörüyü ve yeniden dirilişi simgelemektedir.

Her millet milli varlığını ve egemenliğini korumak için çeşitli kültürel motifler geliştirir. Ulusal kimliğini kültürel unsurlarla ortaya koyar. Bu nedenle tarihsel kökleri araştırmak, kültürü tanımak, yaşayan kuşaktan çok, gelecek kuşaklar için önem taşır. Bu nedenle Nevruz Bayramı, Türk toplumlarında milli benliğin ve milli kimliğin, bir diriliş şuuru çerçevesinde oluşturulmasında büyük bir öneme sahiptir. Tüm doğu toplumlarının geleneğinde ve tarihinde, bir şenlik ve bayram havası içinde kutlanan Nevruz son yıllarda sadece efsaneden ibaret olan ve etnik yapısı üzerinde kesin bir görüş birliği olmayan “ Devrimci Kawa’nın zalim İran hükümdarı Dabbak’a karşı isyanın yıl dönümü olarak algılanıyor ve bu çerçevede tarihi ve kültürel bir zemin oluşturulmaya çalışılıyor. Bilimsel hiçbir veriye dayanmayan bu çabalar, duygusallıktan öte bir anlam ifade etmiyor. Bir duygusallığın bilimsel takdimi imkansızdır; zira bilim, olan yada olana göre olacakla ilgilenir, yoksa olması istenen veya olması gereken bilimin konusu değildir.

Nevruz kelimesinin  etimolojisi: Nevruz, Farsça yeni (nev) ile gün (ruz) sözcüklerinden oluşmuş birleşik bir isimdir. Yılbaşının ilk gününe, yeni gün anlamında Nevroz veya Nevruz denmiştir. Nevruz, toprak altındaki canlıların uykudan uyanışlarının, dirilişlerinin, kısaca baharla buluşmalarının günüdür. Türk ve İran topluluklarında ortak bir kült ve kültür unsuru olarak görülen Nevruz, Türklerde tabiatın yeniden diriliş bayramı olarak kutlanılır. Nevruz’un İran efsanelerine dayanan bir yönü de vardır; ancak bu, XI. yüzyıl gibi geç bir döneme tekabül eder. Oysa Nevruz, Türklerde, M.Ö. III. yüzyıldan beri kutlanan bir bahar bayramıdır. Çin kaynaklarına göre Türkler, milattan yüzlerce yıl önce,”21 Mart”ta hazır yemekleriyle bahar şenlikleri için kıra çıkar ve baharın gelişini yeniden diriliş anlayışı içinde kutlarlardı. Netice olarak Nevruz bir Türk geleneğidir. Türkler tarafından M.Ö.III. yüzyıldan beri kutlanan ve genelde Yeni Gün olarak adlandırılan Nevruz, Osmanlılarda da bahar bayramı ve yeni yılın başlangıcı olarak kutlanmıştır. Bugün de içinden Osmanlı ailesini çıkartan Kayı Boyuna mensup bazı aşiretlerin, 21 Mart tarihinde Ertuğrul Gazi’nin türbesi etrafında toplanıp, çeşitli törenler yaptıkları bilinmektedir ki buna Yörük Bayramı da denir. Manisa’da bugün de Nevruz günü Mesir Bayramı törenleri yapılır.

Osmanlılar tarafından Nevruz-i mübarek olarak da adlandırılan Nevruz, sayılı günlerden biri olarak kutlanmış, güneşin Koç (Hamel) burcuna girdiği, ilkbaharın ılımlı gününe “Nevruz” denmiştir. Kaynak: Dr. Hasan Tutar. Türkler cilt 3.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X