Niyazi Pakyürek
Niyazi Pakyürek

Tereddi

Tanınmış bir ruh hekimi “Medeni dünya” uçsuz bucaksız bir hapishane koğuşu diye haykırıyordu, ortalığı yürekler dağlayıcı iniltiler dolduruyor… Hummalı bir çırpınış ve karanlık bir teslimiyet. İşi oluruna bırakan ümitsiz bir neşe. Herkeste bir batış, bir gömülüş, bir yok oluş duygusu. Bütün güneşler, bütün yıldızlar sönüyor… ve can çekişen tabiatın kucağında müesseseleri ve eserleriyle mahvolan insanlık.

Ve hekim hastalığın adını iki ciltlik eserine başlık yapıyordu: Tereddi. Yani soysuzlaşma. (N.Max)

Yıllar geçtikçe kötümserlik artar. Acaba bir medeniyetin gurubuna(batışına) mı şahit oluyorduk? Çağdaş düşünceyi tanıtmak için kaleme alınan bu kitap aşağı yukarı şöyle konuşur:

“Öğrenci ayaklanmaları, sürat ve iktidar sarhoşu maddeci bir topluma indirilen ilk darbeler. Medeniyet buhran geçiriyor… Uzun zamandan beri, matbuatta en sık görülen kelime: Buhran. Bu, ‘belki bir kültürün, belki bir insan varlığının buhranı.

Şikâyetler boşuna: Batı’da spiritüalite yok artık, Batı bir kültür sefaleti içinde. Bir zevk, bir hareket çılgınlığı. İnsan haysiyetini pazara çıkarmış, düşünceyi temelinden yıkan bir çılgınlık! İstenilen tek şey sarhoşluk. Sinema müstehcen, edebiyat müstehcen. Hayırla şerri ayıramaz olduk. Maşeri bir cinnet. Ahlaksızlık müspet ilim haline geldi. Madenin, hayatın, zekânın, infilakı ile karşı karşıyayız.

İlk atom bombasından beri insanlık büyük bir korku içindedir, büyük bir korku ve çılgınca ümitler. İlim insan ömrünü uzattı, ama zengin ile yoksul arasındaki uçurum gittikçe büyüyor. Müthiş bir dengesizlik ve müthiş bir yok oluş. Herkes düşünceye düşman ve insan seçmiyor artık. Her teklifi kabule razı; yeter ki bu teklif ona insanlığını unutturabilsin.” (Le Novval Observaterk)

Yazarın bu tespitinden bu yana on yıllar geçti. İnsanlık için yok oluş cenderesi daha da daraldı. Zengin-fakir uçurumu iyice açıldı. Dünyanın en zengin sekiz kişisinin malvarlığı, üç buçuk milyar insanın malvarlığından fazla. Yani sekiz kişi dünyanın yarısı ediyor. Bu devrin adının “Büyük Karunlar” olması gerek.

Dünya bu dengesizliği daha fazla kaldıramaz. AB çöküyor. Yapılan hesaplar tutmadı, projeler yürümedi. ABD’de orta sınıf son birkaç yılda epey geriledi. Küresel liberal ekonomiler çöktü. Küresel sermayenin doyumsuzluğu bütün insanlık için başa bela. Şimdi yeni arayışların eşiğindeyiz. Ülke yönetimleri 1980 öncesine dönmenin hesaplarını yapıyorlar. ABD Başkanı Trump, bunun ilk işaretlerini verdi. Amerika dışında üretim yapan firmaları, yatırımlarını Amerika’ya çekmeleri için uyardı. Aksi takdirde dışarıda yapılıp ülke içine sokulan mamullere vergi uygulayacağını beyan etti.

Görünen o ki, bundan böyle liberal iktisadi ekol yolun sonuna geldi. Ülkeler artık ihracat yerine kendi iç pazarlarına yönelecekler. Çok karışık bir durum. Karışık ama, mevcut düzenden daha adil. Bu bile yeter şimdilik.

Bu bir kurtuluş mu? Keşke öyle olsa ama zor. Dünya nüfusunun çokluğundan söz ediliyor kimi mihraklarda ve çareyi dünya nüfusunu eksiltmekte arıyorlar. Ama nasıl olacak? Tehlikenin büyüğü bu.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X