Engin Özpınar
Engin Özpınar

Astana’da el ele, Ortadoğu’da güzel günlere

Moskova’daki “Suriye” toplantısı bir kez daha gösterdi ki, Astana üçlüsü Türkiye, Rusya ve İran, sürece hâkim durumdalar.

Türk-Rus heyetleri arasındaki görüşmede alınan sonuçlar ve yapılan değerlendirmeler  bunun en son kanıtı oldu.

Türkiye’nin Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun şu açıklaması sürecin bozulmasını ve üç ülkenin ayrışmasını bekleyenleri hayal kırıklığına uğratmış olmalı:

“Tüm terör örgütlerinin Suriye topraklarından temizlenmesi konusunda ortak irademiz var. Astana garantörleri olarak Suriye’nin toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini savunuyoruz. Bunlara halel getirecek tüm çabalara da karşıyız. Bazıları Astana sürecini baltalamaya çalışıyor olabilir ama şunu unutmasınlar: Bugün Suriye için bir anayasa komisyonu kurulması gündemdeyse, bu Rusya, İran ve Türkiye’nin birlikte attığı adımlar ve sarf ettiği çabalar sayesinde olmuştur.”

*

Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov da, Çavuşoğlu’nun açıklamalarına destek vererek, görüşmelerde varılan anlaşmalara değinirken şunları söylüyordu:

“Astana sürecinde yaptığımız çalışmalar çerçevesinde, mültecilerin yerlerine dönmeleri ve terörle mücadele sorunları üzerinde durduk.

Taraflar olarak, çalışmalarımızı, BM’nin 2254 sayılı kararı temelinde ve Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması çerçevesinde yapacağımız hususunda anlaşmaya vardık.

Amerikan askerlerinin Suriye’den çıkmasının ardından sahada yapılacak koordinasyon konusunda da Türkiye’yle anlaşma sağlamış bulunuyoruz.”

*

Ankara-Moskova arasındaki dünkü görüşmeler, ABD’nin asker çekme kararının hemen sonrasına da rastladığı için, Washington ve Brüksel tarafından yakından izlendi.

Tabii Şam da, özellikle Türk tarafının düşüncelerini öğrenmek için Moskova’dan gelecek haberlere kulak kesildi.

Ayrıca, Türkiye-Rusya görüşmesinde Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve egemenliğine de bir kez daha vurgu yapıldı.

*

Tedirgin olan tek bir ülke var, İsrail.

Suriye’nin eskisinden daha güçlü olarak Ortadoğu sahnesine döneceğini düşündükçe uykuları kaçıyor.

Ama çaresi de var: İsrail, önce faşist liderlerinden kurtulmalı, sonra kavgalı komşularıyla barışmalı, Filistinlilere köle muamelesi yapmaktan vazgeçmeli ve işgal ettiği topraklardan geri çekilmelidir.

*

İnsan olanlar için yapılması zor şeyler değil bunlar…

 

PKK/YPG’deki ABD silahları

 

Geri alınacak mı, yoksa orada mı bırakılacak? Suriye’de sahadaki Amerikalı komutanlar silahların geri alınmamasını istemişler. Nedeni YPG’ye söz verilmiş olmasıymış.

O silahlar tabii ki, geri alınmayacak. Suriye ordusu toplarsa ne ala. Ama o da çok zor. YPG’liler ellerindeki silahları satışa çıkarabilirler. Alıcısı da vardır: IŞİD militanları!

Pentagon “Suriye’de IŞİD daha bitmedi” diyor ya, silah müşterisi hazır bekliyor demek ki.

Tanksavar füzeler, zırhlı araçlar, toplar ve de çok miktarda mühimmat… Seç, beğen, al!

ABD’nin terör örgütlerine silah yardımında bu kadar bonkör olduğunu doğrusu bilmiyorduk.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X