Altan Kutucu
Altan Kutucu

Bir jübile hikayesi

Sizlere bugün basketbol değil de okuduğumda çok ilginç gelen, bir futbol efsanesi olan,  2016 yılında 68 yaşında hayata veda edip tüm sporseverleri üzen Johan Cryuff’un jübile maçından  bahsedeceğim.      Cruyff, başarılarla dolu futbol kariyeri sonrasında, 1978 yılının yaz aylarında, 31 yaşındayken futbolu bırakma kararı aldı ve tüm kariyerinde forma giydiği 2 kulüp, Ajax ve Barcelona, 27 Mayıs 1978’de Camp Nou’da karşı karşıya geldi. Barcelona 3-1 kazandı ve Hollandalı, Katalan halkına veda etti. Ama Amsterdam halkına da özel bir veda düzenlemek istiyordu. Ona “De Verlosser” (kurtarıcı) lakabını veren ülkesinde, binlerce taraftar önünde ve elde edilecek gelirin çeşitli kuruluşlara yardım amacıyla kullanılacağı bir maç düzenlendi. Peki, maçta Ajax’ın rakibi kim olacaktı? Onun muhteşem kariyerinin çok önemli bir eksiği olan 1974 Dünya Kupası’nı Hollandalıların elinden alan Almanların devi Bayern Münih, Cruyff’un seçtiği takım oldu. 70’li yıllara damga vurmuş 2 takımın 1970’ten 1976’ya kadar düzenlenen 6 Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası’nın 3’ünü Ajax, 3’ünü Bayern kazanmıştı. Anlaşılan sadece Cruyff’un jübilesi değildi oynanacak maç, bir devrin kapanması anlamına geliyordu. 7 Kasım 1978 tarihinde karar kılındı.

Bayern’li futbolcular Schiphol havalimanına ayak bastıklarında,  ilk olarak böyle bir jest yapıp, kulüp efsanesinin jübile maçında oynamayı kabul etmelerine rağmen, Ajax’tan hiçbir delege Bayern’li futbolcuları karşılamaya gelmemişti. Ortada onları otele götürecek bir araç dahi yoktu, bu yüzden futbolcular gruplar halinde taksi tutmak zorunda kaldılar. Kalacakları otelde onları ikinci bir sürpriz bekliyordu, çünkü kendileri için ayarlanan otel ikinci sınıf bir otel dahi değildi. Münihliler bu rahatsız otele yerleştikten sonra, Amsterdam’daki ilk saatlerinde durumu çok fazla problem haline getirmediler ve Olimpiyat Stadı’nın yolunu tuttular. Ancak, kendilerini burada bekleyen 50 bin Hollandalı seyirci, onlar için ayrı bir sürpriz hazırlamıştı. Bayernli futbolcular maç öncesi ısınma hareketleri için sahaya çıktıklarında seyircilerin büyük protestosu ile karşılaşır. Tribünlerden kendilerine yöneltilen Nazi bağlantılı sloganlar onları uzun süre rahatsız eder, hatta Bayernli futbolcular topa her dokunduklarında kalabalıktan protesto sesleri yükselir. Ajaxlı futbolcular da meslektaşlarına saha içinde bir “hoş geldin” bile dememiştir, çıkış tünelinde de Alman futbolculara sözlü saldırılar olmuştur. Paul Breitner o günkü atmosfer hakkında “Oraya, efsane futbolcularına veda etmek için gelerek bir jest yapmıştık ve içimizde hiç olmamasına rağmen bizi kazanma hırsıyla doldurmuşlardı” demiştir. Bayern’in bu saldırılar karşısında içinde uyanan devin hafızasında 2 olay daha vardır. 1972-73 sezonu öncesinde Ajax ve Bayern, Almanya’da Münih Olimpiyat Stadyumu’nda hazırlık maçında karşı karşıya gelmiş ve Ajax 5-0 kazanmıştır. Ardından 1973’ün Mart ayında 2 takım Avrupa Şampiyon Kulüpler Kupası çeyrek finalinde birbirine rakip olmuş ve Ajax, Beckenbauer’li, Maier’li, Breitner’li, Hoenes’li, Müller’li kadroyu Amsterdam’da 4-0 mağlup etmiş ve turu geçmiştir. Almanlar maçın başlangıç düdüğünden itibaren rakip kaleyi abluka altına alırlar. Ajaxlılar da maçı çok ciddiye almamıştır aslında Breitner bu durumu daha sonra “Neredeyse her atağımızda bize pozisyon veriyorlardı, ne yapacaktık, kaleciyle karşı karşıya kalınca topu dışarı mı vuracaktık?” şeklinde anlatmıştır. Bayern’liler  ilkyarıyı 3-0 önde kapatır. 2. yarı hiç hız kesmeden gollere devam ederler ve maçı 8-0 kazanırlar. Belki resmi bir maç oynanmamıştır ama bu sonuç Ajax tarihinin en büyük yenilgisidir. 23 yaşındaki Rummenigge 4 gol atar, Breitner ve Gerd Müller de 2’şer golle ona katılmıştır. Maç sonunda o festival havasından eser kalmamıştır. Cruyff , 85. dakikada oyundan çıkmış, maç sonunda en az bin tane taraftar onun jübile turunu beklemeden stadyumdan ayrılmıştır. 

Hollandalı bütün futbol otoriteleri hem o günlerde hem de olaydan yıllar sonra verdikleri röportajlarda Bayern’in bu davranışını Cruyff’a saygısızlık olarak yorumlamış, maç 10 ülkede televizyondan yayınlanmış ve toplamda 100 milyon kişi tarafından izlenmiştir. Bu, aslında ilk başta olumlu bir durum gibi görülebilir ama 8-0 öyle bir etki yaratmıştır ki, Ajax’ın borsadaki hisseleri dibi görmüştür. Maçın geliri olan 400 bin guldenin sevinci bile tam olarak yaşanamamıştır. 2006 yılında Karl-Heinz Rummeningge ve Gerd Müller bu maç için kamuoyu önünde özür dilediler ve sahadaki 8-0’lık galibiyetleri sebebiyle gurur duymadıklarını belirttiler.  Rummenigge ayrıca anlattığı anekdot ile sonucun nasıl ortaya çıktığın daha net anlaşılıyordu; “Maç öncesi kalecimiz Maier, soyunma odasına gidip Cruyff’a -ne yapıyoruz- diye sormuş, Cruyff’ da -Gerçek bir maç olsun- demiş.

Sonuçta bu olmuştu …

Haftaya görüşmek üzere… 

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X