21. yüzyıl basketbolunu LeBron James’siz düşünmeye imkan yok. 2000’lerin başlarında henüz çocuk yaşta adını duyuran LeBron James, büyük beklentileri karşılamayı başardı. 

34 yaşına giren James’in performansında “yaşlılığın” izine rastlanmazken, NBA çevreleri her geçen yıl “Bu, izlediğimiz en iyi LeBron mu” sorusunu sormak zorunda kalıyor.

LeBron James’in 5 pozisyonu da oynayabilen ve savunabilen komple oyunu ve sürekli triple-double tehdidi ile tam bir winner. 30 Aralık 1984’te Ohio eyaletinde doğan James, lise takımıyla birlikte ulusal çapta şöhret kazanmaya başladı. 2002’de yani lisedeki 3. yılında Sports Illustrated’a “Seçilmiş kişi” başlığıyla kapak olması bir dönüm noktasıydı.

Lisedeki son yılında maçları ulusal kanallar tarafından yayınlanan, NBA efsanelerinin salona gelip maçlarını izlediği, yorumladığı bir figür haline gelen James, üniversite okumadan drafta katılmaya karar verdi.

2003 draftında 1. sıradan Cleveland Cavaliers tarafından seçildi. James bu dönemde kendisinden çok şeyler beklenen, Nike’la 90 milyon dolarlık sözleşme imzalamış bir oyuncuydu. “Kral James”, “Seçilmiş kişi” gibi lakapları vardı. “Yeni Michael Jordan” olduğundan söz ediliyordu.

Pek çok NBA yıldızından daha meşhurdu ancak henüz gerçek anlamda başardığı bir şey yoktu. James, büyük baskı altında olsa da NBA’e iyi bir giriş yaptı ve “Yılın çaylağı” seçildi. LeBron James, ilk finaline 22 yaşında San Antonio Spurs karşısında çıktı ve kaybetti. LeBron James tarihe “Karar” olarak geçen ve televizyonlardan yayınlanan bir şovla Cleveland’dan ayrılarak Miami Heat’le sözleşme imzaladı.

James’in bu tavrı 46 yıldır şampiyonluğa hasret olan Cleveland’lıları çok kızdırdı. Formaları yakıldı. 2012 yılında NBA finalinde Oklahoma City Thunder’la oynadılar ve ilk şampiyonluğuna ulaştı. Finaller MVP’si ödülü de James’in oldu. 2013 finalinde  ise San Antonio Spurs’a karşı şampiyon olmayı başardılar.

James bir kez daha Finallerin MVP’si oldu. James’in Miami Heat’teki dördüncü sezonunda Heat, üst üste 3. şampiyonluk şansını tepti.      

Bu macera sonrası LeBron James’in Cleveland Cavaliers’a geri dönmesi kariyerinde önemli bir dönüm noktasıydı. James, takımını NBA finaline taşıdı. Golden State Warriors rüzgarının NBA’i fethettiği 2015/16 sezonunda LeBron James, muhteşem Play-Off performansını finalde taçlandırdı.

Warriors’a karşı 3-1 geri düşen takımın NBA finalleri tarihinde bir ilke imza atarak geri dönmesi ve şampiyonluğa ulaşmasında başrolü oynayan James, Cleveland’ın 52 yıllık şampiyonluk hasretine son vererek belki de kariyerinin en önemli başarısına imza attı. Cleveland Cavaliers, 2016/17’de bir kez daha NBA finalinde Golden State Warriors’la karşılaştı. 7. kez üst üste NBA finaline yükselen James ve arkadaşları rakibine direnemedi.

Cavs, Warriors’a yenilerek şampiyon olamasa da 33.6 sayı, 12 ribaunt, 10 asist ortalamalarıyla tarihte NBA finalini triple-double ortalamasıyla tamamlayan ilk isim oldu. LeBron James’in ABD milli takımıyla 2004 Olimpiyatları ve 2006 Dünya Kupası’ndaki bronz madalya ve 2008 ve 2012 Olimpiyatlarında altın madalya kazanan takımda yer aldı.

James, 2012’de bir sezonda normal sezon MVP’si, finaller MVP’si ve Olimpiyat altın madalyası kazanan ikinci oyuncu oldu. Bunu başaran ilk isim Michael Jordan’dı.   

James, kariyerinin son döneminde siyasi konularda çok daha aktif hale geldi. Ülkede başlayan polis şiddeti ve ırkçılık karşıtı gösterilere destek verdi. Donald Trump’ın başkanlığına karşı ciddi bir muhalefet yürüttü.

Başarılı ekonomik yatırımlarıyla tanınan James, İngiltere Premier Lig ekibi Liverpool’un hissedarları arasında. LeBron James, saha içerisinde çoğunlukla sağ elini kullanıyor ve sağ eliyle şut atıyor, ancak günlük hayatında bir solak. Kariyerinde hiç ciddi sakatlık yaşamayan James, kendine çok iyi bakan bir oyuncu olarak biliniyor.

Haftaya görüşmek üzere…