Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Şişmansan utanma

Merhum Necip Fazıl Kısakürek’in bir şiiri vardır. Tohum saç bitmezse toprak utansın, Hedefe varmayan mızrak utansın, Hey gidi küheylan koşmana bak sen, çatlarsan, doğuran kısrak utansın.

Obezite genellikle kişilerde bir takım psikolojik sıkıntıları da beraberinde taşır. Vücutta yağ dokusu birikmesi yanında bu nedenle dert birikmesi de görülür. Stres, sıkıntı, endişe gibi durumlar kişide iştahı artırarak gıda alımını teşvik ederken, gerilim ve korku gibi durumlar ise iştahı azaltarak etki göstermektedir.

Gıda teknolojisinin en büyük kazancı bizim dilimizde bulunan tat tomurcuklarını keşfetmek olmuştur. Tat ve koku duyuları bir de görsel etkiler ile birleştiğinde kişiyi yedirtir. Yemek yemiş olsanız ve sofradan tok olarak da kalkmış olsanız çevresel uyaranlar sizi yemek yemeye teşvik edebilir. İşte burada kararlı olmak çok önemlidir. İnsanız ve bizim de stresli ortamlardan, sıkıntılardan, kötü haberlerden, ekonomik şartlardan bunalma hakkımız var. Bu bunalmalardan kendi kendimize veya destek alarak  kurtulmak için çabalıyoruz. Ancak kurtulma yollarından bir tanesini de tıkanırcasına yemek yemeyi seçerek gerçekleştirmeye çalışıyoruz ve bu da bumerang gibi obezite ve diyabet olarak bize geri dönüyor. Bu konularda çok desteğe ihtiyacımız olduğu halde  sanki tam tersine bizleri daha da yedirtecek ortamlar dört bir yanımızı sarıyor.

İngiltere’de ve Çin’de obezite artış hızının korkunç boyutlara ulaşması sonucu bazı tedbirler alınmaya başlamış. İngiliz Daily Mail gazetesinin 10 Kasım 2017 tarihli sayısında  İngiltere Halk Sağlığı Baş Uzmanlarından Dr. Alison Tedstone şöyle diyor: ‘’OECD Ülkeleri içerisinde obezite artış hızında ABD’den sonraki 2. ülkeyiz. Süratle sağlıksız gıda ve içecek içeren reklamları yasaklamak ve hareketsiz yaşam tarzı ile mücadele etmek zorundayız. Belki çok zaman alacak ama gıda endüstrisi ile beraber çalışacağız, sağlıklı kentlerin kurulması için gayret gösterip kampanyalar düzenleyeceğiz ve ülkemiz için bunu başaracağız’’. Aynı gazetenin 11 Kasım 2017 günkü sayısında şu haber de var. Çin’de uzun zamandan sonra ve halkın doğal gıda ve spora yönelmesi ile çikolata, sakız ve şekerli ürünler üreten şirketlerin kârları azalırken yoğurt, süt,  fındık, probiyotikli gıdalar ve karabuğday satan şirketlerin kârları artmaya başlamış.

Obezite ve diyabet giderek artıyor. Bugün ABD başta olmak üzere eldeki veriler sağlıksız bir toplum için milyar dolarların harcandığını gösteriyor. Bu nedenle pek çok ülke yavaş yavaş bu konuda gerekli adımları atmaya başlamış ve bilim insanlarının da yardımı ile çözüm arama yollarına düşmüşlerdir. Sağlıksız bir toplum olduğumuzda hem işgücü kaybı hem de sağlığa harcanan giderler bizi ülke olarak çok zor durumlara itecek. Bu konuda hem toplum hem gıda endüstrisi hem de ülkemizin ilgili birimleri bir savaşa girmek zorundadır. Bu savaşı kazandığımızda hepimiz kârlı çıkarız ve bizi kimse tutamaz adım gibi eminim.

Şişmanlık bir hastalıktır. Elinizden geleni yaptınız ve kilo veremediniz mi? Merhumun şiiri de aklınıza gelsin ve utanmayın.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X