Büyük güçlerin ekonomik olarak didiştiği bir zamanda olduğumuzu kaydeden Ala, “Bölgemizin haritalarının yeniden çizildiği bir süreçle karşı karşıyayız. Böyle bir zamanda birlikteliğin faydası var. Türkiye’den bakıldığında 31 Mart bir yerel seçim gibi görünüyor ama ABD’den, Yeni Zelanda’dan, Moskova’dan veya Güney Afrika’dan bakınca bu yerel seçim olarak görülmüyor.
Yerel ama etkisi uluslar arası bir seçime gidiyoruz. Bizim kadar bu saydığımız ülkeler de Türkiye’de 31 Mart akşamını merak ediyorlar. Türkiye, 1 Nisan sabahına nasıl uyanacak? Erdoğan desteğini kaybedecek mi, kaybetmeyecek mi? Destek azalırsa, başka türlü muamele gösterecekler. Desteğini arttırdıysa masada başka bir yer açacaklar. Bu seçimler önümüzdeki 4,5 yılın nasıl değerlendirileceğine karşı verilecek seçimler olacak” dedi.