Gerçi… Ergun Kağıtçıbaşı tanımlamayı sanayi dönüşümü için yaptı, ama kentin her alanı için geçerli: Bursa, olabilecekler kadar olamamış bir kent.

Katılmamak elde değil.

Yeşiller içinde huzurlu emekli ve tarım kentiyken, sanayileşme gereği olarak istihdamı karşılamak üzere çok hızlı iş göçü yaşadı. Bu da, kentin kontrolsüz büyümesine yol açtı.

İmar planlarını belediye değil de Bayındırlık ve İskan Bakanlığı yaptığı için hızlı değişimi Ankara hissedemedi.

Kentleşme sorunlarına yol açtığı gerekçesiyle sanayileşmeden elbette vazgeçecek değiliz, ama planlı kent olmaya da, korkutucu bir tablo çıkaran kalitesiz yapı stokunu da değiştirmeye de mecburuz.

Üstelik…

Konu yalnızca bugünün sorunu değil. 20 yıl öncesine kadar deprem senaryoları içinde Bursa’nın çevre illerle bağlantısının kesileceğini yazıyorduk.

Örneğin…

Balıklı Köprüsü yıkılırsa İstanbul ulaşımının, Hacivat Köprüsü yıkılırsa Ankara ulaşımının, Uluabat Köprüsü yıkılırsa İzmir ulaşımının, Geçit Köprüsü yıkılırsa da Mudanya ulaşımının kesileceğini yazdık.

Geçen sürede hepsinin alternatif bağlantıları yapıldı. En son da Hasköy-Balat yoluyla Geçit Köprüsü’ne alternatif sağlandı.

Yine de…

Bursa’nın deprem konusunda hazırlıklı olduğunu söyleyebilmek mümkün değil. Köprülerin alternatifleri yapılsa da, bazı merkezlere hala tek yoldan ulaşılıyor.

Yanı sıra…

Güvenli yapı için en büyük fırsat olan kentsel dönüşümü doğru yapamadık ve değeri yüksek bölgelerdeki yapıları daha büyükleriyle yeniledik.

Hatta…

Bunu bile tam yapamadık ve kentsel dönüşüm mağdurları kitlesi oluşturduk.

Söyleyeceğimiz şu:

Deprem kendini hissettirmeye devam ediyor. Dün biraz daha fazlasını yaşadık ve bilim adamlarının hep söyledikleri büyük depremin ayak seslerini duyduk.

Bu sütunlarda…

Bursa’da 7 şiddetinde deprem olması halinde ortaya çıkabilecek en kötü senaryo ile hazırlanmış İçişleri Bakanlığı AFAD Başkanlığı raporundan bazı alıntıları 16 Eylül günü yayımladık.

Raporu değil, ama şunu tekrarlamakta yarar var: Bursa’nın artık kaybedecek zamanı yok. Sorumluluk herkesin, hepimizin üstünde.

 

Deprem olunca cep telefonu kesilir mi?

 

Şu noktada kendimizi sorgulamamız gerekiyor: Her sarsıntıda korkmamıza karşın, depreme yönelik hiçbir şey yapmıyor ve öylece bekliyoruz. Hatta, depremle yaşayan ülkelerdeki gibi bilinçlenme konusunda bile parmağımızı oynatmıyoruz.

Bununla birlikte…

Dün gördük ki, sarsıntı olduğunda cep telefonları devre dışı kalıyor, iletişim kesiliyor.

Öyleyse…

Deprem önlemleri arasına cep telefonu iletişimini de eklemek gerekiyor. Demek ki, yıkıcı bir deprem olsa telefonlar hiç çalışmayacak.

 

AK Parti’de belediye başkanları için sıkıntılı bir durum mu var?

 

Pazartesi akşamıydı… AK Parti İl Başkanı Ayhan Salman tüm sosyal medya hesaplarından önce bir video paylaştı.

Videoda…

“Çok şükür bizim teröre destek veren belediye başkanlarımız yok” diyordu.

Sonrasında…

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’tan başlamak üzere AK Partili 13 belediye başkanının fotoğraflarının yer aldığı ve üzerinde her ilçe için yüz akı tanımlamasının yapıldığı caps’ler yayınlandı.

Bunca yıldır siyaset izleyen gazeteci olarak, bir İl Başkanı’nın durup dururken “benim başkanım yüz akı” demesinin pek alışılmış durum olmadığını, sıkıntıdan kaynaklanabileceğini düşündük..

Çünkü…

Bugünkü sosyal medya koşulları olmasa bile geçmişte de sıkıntılı durumlarda hamle yapma gereği duyulduğunu gördük.

Buna karşın…

“Sıkıntılı hiçbir durum yok. Sosyal medyada gündem oluşturmak adına yapılan bir çalışma. Üstelik bu konuda olmasa bile, benzer sosyal medya çalışmaları zaman zaman yapılıyor” cevabıyla karşılaştık.

 

Bursalı kadınlardan Diyarbakır analarına destek

 

Çocuklarının PKK tarafından dağa kaçırılmasında HDP’yi sorumlu tutan annelerin Diyarbakır HDP İl Başkanlığı önündeki eylemleri her geçen gün aile sayısı artarak sürüyor.

Diyarbakır’daki eylem bu şekilde sürerken Bursa’da da kadın sivil toplum örgütleri onlar için destek açıklaması yaptılar.

Ulucami ile Orhan Camii arasındaki OrhanGazi Parkı’nda gerçekleşen eylemde Bursalı kadınlar Diyarbakır annelerine destek açıklarken, HDP’ye de “çocukları salıvermeleri” çağrısı yaptılar.

 

Millet İttifakı’nda Gemlik çıkışı: İYİ Parti, CHP’li belediyeyi eleştirdi

 

Gerçi… Geçen ay ziyarete geldiğinde “Belediyenin yanlışı olursa, ittifak yapmış olsak bile eleştirmekten çekinmeyiz” demişti, ama İYİ Parti Gemlik İlçe Başkanı Ertuğrul Yavuz’un basın toplantısındaki açıklama sürpriz oldu.

Çünkü…

Millet İttifakı’nın ortağı İYİ Parti’nin Gemlik İlçe Başkanı, 31 Mart’ta seçilmesi için çalıştıkları CHP’li Gemlik Belediye Başkanı Uğur Sertaslan’ı sert bir dille eleştiriyor.

Diyor ki:

“Kuzey İmar Planı Büyükşehir’de takıldı. Gemlik’in tepelere taşınması kararı inşaat sektörünü felç etti. Bu süreçleri Gemlik Belediyesi aciz bir şekilde seyrediyor. Basiretsiz ve iş bilmez yöneticilerin uygulamalarını maalesef yine Gemlik halkı çekiyor.”

Sonra da…

Büyükşehir ve Gemlik belediyelerine şu çağrıyı yapıyor:

“Gemlik halkının huzuruna çıkın, icraatlarınızı yapın. Net konuşun ki,  vatandaş önünü görsün. Gemlik halkına politika yapmayın. Aranızdaki çekişmeleri bırakın.”

 

Siyasetçi kaleciye gol atamadılar!

 

Zaman zaman tekrarlıyoruz… CHP İl Başkanı Hüseyin Akkuş’u 70’li yıllarda Merinos Sahası’ndan tanıyoruz. Görükle İpekspor’un başarılı kalecisiydi.

CHP İl Başkanı olarak, Genel Başkan Yardımcısı Orhan Sarıbal ve Bursa Milletvekili Prof. Dr. Yüksel Özkan’la Yıldırım’da saha çalışması yaptılar.

Bu kapsamda…

Arabayatağı Spor Kulübü’nü ziyaret edip şampiyon küçük futbolcuları kutladılar. Ziyarette Akkuş gençlik yıllarındaki gibi kaleci oldu, küçük futbolcular da penaltı attılar, ama gol atamadılar.