Güçlü rakibi karşısında basit hatalar yapan, acemice goller kaçıran yeşil beyazlılar, Diagne’ye Ertuğrul Ersoy’la cevap verse de, Trezeguet’i durduramadı.

Şu skora fazla şaşırmıyorum.

Bursaspor’a önerilen ancak Paul Le Guen karşı çıkıyor diye reddettiğiniz Diagne’yi isteyecek potansiyeliniz olsaydı…

‘Para para para’ demek yerine Anderlecht’ten Trezguet gibi isimleri bulup çıkarmaya zaman harcansaydı….

Ali Ay yönetimi, yıllardır şu Kasımpaşa’nın transferde yakaladığı  başarının yarısını bile yakalasaydı; Bursaspor bu maçı kazanırdı.

Şimdi diyoruz ki, niye kaybettik?.

Neden bence tamamen bu.

Her iki takım arasındaki kalite faktörünün eseridir 2-1’lik skor.

Adamlar yıllardır yaptıkları yatırımın karşılığını alıyor.

Biz ise amatörlerin, işbilmezlerin cezasını çekiyoruz.

 

BANA GARİP GELDİ

 

Oyuncular kaliteleri oranından ellerinden geleni yapmıştır.

Özellikle 1-1 yakalandıktan sonra harcananların olmaması gerekirdi. Bu gibi rakiplere karşı buldun mu atacaksın.

11’de olmasını beklediğim Saivet’in 56’da oyuna alınması bana garip geldi.

Sakatlığının ardından Trabzon’da 45 dakika çıkaran bir oyuncu 60 dakika oynayabilecek düzeye gelmiştir diye düşünüyorum.

Saivet de  bunun şokunu yaşamış olacak ki, girdirten sonra konsantre değildi.

Bu gibi oyuncuların şu kadro yapısı içersinde yedek bekleme lüksü yok Samet Hoca.

Tunay’la falan zaman geçireceğini bırak bunlar oynasın daha iyi.

 

LATOVLEVİCİ’YSE EĞER…

 

Badji ve Aytaç ikilisi de oldukça dağınıktı. Özellikle Aytaç’tan Milli Takıma alınmasının ardından daha iyisini beklerdim.

Onlar böyle olunca ortaya zaten kopuk kopuk bir oyun çıktı.

Dikkat edildi mi bilmiyorum; Latovlevici Bursaspor’un en önemli hücum gücü haline geldi.

Her ortada, asistte, hemen hemen o var.

Fenerbahçe’de Hasan Ali Kaldırım hesabı.

İşte bizim sorunlarımızdan biri de bu.

Biz sadece, sezon başında birçoğumuzun ‘Niye alındı’ dediği Rumen futbolcunun eline bakacaksak eğer  bulunduğumuz yeri de fazla yadırgamamız gerekiyor.