Sadece bu bir örnek hasta. Buna benzer milyonlarca hasta var. Hastayı değerlendirelim.
Yaklaşık 10 yıl önce ensede başlayan baş ağrıları oluyormuş. Zaman zaman şiddetleniyormuş. Hasta bazen ağrı kesici kullanarak ağrılarını hafifletiyormuş. Bazı durumlarda uzun süren ağrılara vücut tepkisi, zamanla ilk başta verdiği tepkiye nazaran azalabilir. Bu nedenle hastalar doktora geç başvurabilirler. Ağrılardan rahatsız olan hasta, daha sonra doktora gitmeye karar verir. Doktor, kişinin tansiyonunu yüksek tespit eder ve hastanın tansiyon hastası olduğunu söyler.
Tedavide, bir tansiyon ilacı, tuzsuz diyet ve egzersiz yapmasını önerir. Hasta tansiyon ilacı kullandığında ağrıları eskisinde daha az olduğu için tuzsuz diyet yerine normal diyet ve egzersiz yapacağına normal yaşantısını sürdürmüş. Normal diyet, egzersiz yetersizliği ve kilo alan hastanın baş ağrıları tekrar şiddetlenmeye başlar.
Tekrar doktora giden hasta, tansiyonun, ilaç kullanmasına rağmen yüksek seyir etmesi nedeniyle ikinci ilaç eklemiş. Yapılan tetkiklerde tansiyona bağlı kalp büyümesi ve böbreklerin hasarı tespit etmiş.
Sonuç:
Bu tip hastalar diyetine dikkat etmezler ve tembelik yaparak egzersiz yapmazlarsa.
Sonuç ne olur?
– İlaç kullanmasına rağmen tansiyon yüksek seyir eder. Doktor, hatta 2 ve 3 ilaca kadar çıkar.
– Kalp büyümesi sonucu kalp yetmezliği gelişir. Buna bağlı olarak nefes darlığı, halsizlik ve yaşam kalitesinde düşme başlar
– Böbrek yetmezliği gelişerek hasta diyalize kadar gider.
– Kalp ve böbrek yetmeliği geliştikten sonra hastanın hayatı zorlaşır.
– Hasta, doktor tavsiyesini dinlemediğinde ve hayatın zorluğu nedeniyle yaşam kalitesi düşer
– Hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını ve çok geç olduğunu anlayınca pişmanlık duyar
– Son pişmanlık fayda etmez diye bir söz var. Çok doğru bir söz. Eğer diyetine dikkat etseydi ve eksersizlerini yapsaydı ilaçta kullanmayabilirdi. Çok daha sağlıklı ve mutlu yaşardı.
– Doğru olan da budur.
– Ne yazık ki bu olumsuz sonuçlar gelişmeden ya farkına varmıyoruz ya da önemsemiyoruz.