Amerikalı ünlü yazar Charles Bukowski’nin çok güzel bir sözü vardır; ‘’Ağaçta duran kuş dalın kırılmasından hiç korkmaz. Onun güveni ağaca değil kendi kanatlarınadır’’ der yazar. Konuya böyle başladım çünkü özellikle çocuk yapmayı düşünen anne ve babalara çok kıymetli ve güncel bilgiler aktardıktan sonra bu sözün anlamı daha da netleşecek.
Çok uzun zamandır hem televizyon programlarında, hem davet edildiğim panellerde hem de bu köşemde defalarca anlattım. Bir anne ve kısmen de baba daha çocuk sahibi olmaya karar verdikleri andan itibaren beslenmelerine azami dikkati göstermek zorundadırlar. Omega-3, folik asit, A, D, E, K vitaminlerini, çinko, selenyum, iyot, magnezyum elementlerini, vücutta yapılamayıp dışarıdan almamız gereken bazı yağ asitlerini ve amino asitleri, doğal ve lif oranı yüksek karbonhidratları özellikle anne uygun miktarlarda alarak gebeliğe hazırlanmalıdır. Anne sağlıklı bir gebelik için ayrıca vücut yağ oranını % 22 den daha aşağıda tutmak, kaslarını güçlü tutmak zorundadır. Böylece anne karnında büyüyen çocuğun ilk 2 ayda organ taslakları eksiksiz olarak oluşur, gelişimi mükemmel olur ve çok büyük bir aksilik olmazsa sağlıklı bir şekilde de dünyaya gelir. Köy hayatını yaşamış, toprakla uğraşan insanlar bilirler. Toprağı ekmeden önce iyi verim alabilmeniz için kıştan çıkar çıkmaz o toprağı belleyip havalandırmak, otlardan temizlemek, gübrelemek gereklidir. Vücutlarımız da aynı. Gebe beslenmesi ile ilgili çok sayıda ve tıp doktorları tarafından yazılmış kitaplar var. Bunların içinde Obesity During Pregnancy in Clinical Practise (ilgilenmek isteyenler için Editör Wanda Nicholson, North Carolina School of Medicine, USA) adlı kitap o kadar fazla araştırmaya yer vermiş ki, konunun ne kadar önemli olduğunu ve bizlerin ise bu önemin pek farkında olmadığımızı kolaylıkla anlıyorsunuz.
10 gün kadar önce yayımlanan ve çok dikkat edilmesi gereken bir makaleden söz etmek istiyorum. Anne karnındaki bebeğin kalp taslağı 2 ay kadar sonra oluşmaya, kalp atmaya başlar. Annede şeker hastalığı olmasa bile kan şekerinde oynamaların ve ara ara yükselmelerin olması bebeğin kalbinde birtakım sıkıntılara yol açabiliyor. Konjenital kalp hastalıkları dediğimiz bu durumlardan bazıları kalpte delik, kalp damarlarında ve kapaklarında anormallikler gibi birtakım hastalıkları kapsamaktadır. Oysa hepimizin bildiği gibi bizler genellikle bu kalp taslakları oluştuktan çok daha sonraları anneye şeker yüklemesi, veya açlık insülin seviyeleri veya Hba1c (3 aylık şeker ortalaması diye bilinir) bakarak şeker açısından değerlendirmeler yapmaktayız. Gebelikten çok daha önce biraz dikkat etmek ve bilgili olmak doğacak o masumun belkide kalbinin sağlıklı olması ile anneyi, babayı ve toplumu ödüllendirecek. Daha çok yazılacak ve bilinmesi gerekecek bilgiler var. Ama gereğini yaptıysanız ve kanatlarınıza güveniyorsanız korkmayın. Karacaoğlan’ın dediği gibi bir şey olmaz Evel Allah Ahir Allah deyin gitsin.