Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Al midemi doktor

Kadınlarımızın ev toplantıları vardır. Kılık, kıyafet, konu komşunun durumu, biraz politika, sosyal konular ve demirbaş olarak da sağlık durumları genellikle ana konulardır. Az çok kültürel farklılık içerse de Avrupa ve ABD’deki ev partilerinin bizdeki muadili gibidir bu toplantılar. Sofrasız da olmaz ve genellikle transyağlı, unlu, şekerli gıdalar bu masalarda çoğunluğu oluşturur. Kolay kolay kimse yeşilliklere dokunmaz ama çörekler hemen tükenir.

1 hafta önce İngiltere kaynaklı, Daily Mail’de yayımlanan bir çalışma teyid etti. Junk food (ıvır zıvır yiyecekler) gerçekten bağımlılık yapıyor. Beyinde dopamin miktarını artırıyor. Yani kadınlarımız o toplantılarda dopamin bombardımanı etkisi ile adeta mest oluyor, canlanıyor, haz alıyorlar. Alkol sofraları da bu konuda benzer etki gösterir. İnsanların bu duyguları tatması tabii ki çok güzel ama sadece gıda ile elde edilmiyor ki bunlar.

Bu toplantılarda son günlerde konuşulan konulardan bir tanesi de şu: Yiyelim içelim, ölümlü dünya. Veririz parayı, ufaltırız midemizi… Bir hekim olarak, midemizin çapları hesaplanırken çok ince ve ayrıntılı hesaplamalar yapıldığından hiç kuşkum yok. Hepimize ufak mide verilerek bu iş kökten çözülebilirdi. Oysa o ufalttığımız midemizin o kadar çok fonksiyonları var ki. İçlerinde halen bilimin keşfedemedikleri de dahil.

Çok değil, birkaç sene sonra ehil ellerde ve kuralına uygun yapılmayan ve halk arasında mide ufaltıcı olarak adlandırılan bu ameliyatların da nelere yol açacağını göreceğiz. Sonuçta yemek yeme özgürlüğünüz sınırlandırılacak ve kas gücünüzü koruma adına hep kaçındığımız egzersizi seve seve yapacaksınız. Oysa biraz gayret ile, beslenme desteği, psikolojik destek ve vücudumuzun % 45 ini oluşturan ( ama ne hikmetse bir türlü çalıştırmadığımız) kaslarımızı çalıştıracak bir destek ile doyana kadar yiyerek zaten kilo veriyoruz. Pilates olur, yürüme olur, yüzme olur, tenis olur, bahçe işi olur, daha neler olur.

Moda hiçbir zaman kalıcı olmamıştır. Üzülerek bu durumun da bir moda haline geldiğini görüyorum. Moda olduğu için geçecek tabii ki ama bu arada kendine olan güvenini tam olarak sınamayan pek çok insan da bundan zarar görebilecek. Bu ameliyatlar temel olarak yaşamı gerçekten tehlikeye girmiş ve başka bir yolu kalmamış obezler içindir ve ehil ellerde yapılmalıdır. Ehil ellere sahip meslektaşlarımın bu konuda seçici olduklarından kesinlikle eminim.

Obezite vücutta fazla oranda yağ bulunması demektir. Milyonlarca yıldır beynimiz, enerjinin fazlasını ileride ihtiyaç halinde kullanmak üzere depo ettirir. Bu depo edilen enerji ise kasların çalışması ile harcanır. Fizikte enerjiyi yok edemezsiniz ama başka enerjilere dönüştürebilirsiniz. Isı gibi. Motor pistonları gibi çalışan kaslarımız da ısı açığa çıkartırlar ve enerjiyi harcarlar. Kolaycılığa kaçış hiçbir konuda başarı getirmez. Tembellik sadece karnedeki kırık notlarla bırakmaz insanı. Yaşantısında da hep kırık notlar aldırır.

Doğanın düzenini bozduğumuz zaman bunun bedellerini bir şekilde ödüyoruz. Yaşadığımız heyelanlar, yangınlar, seller, hava kirlilikleri bir yana, içtiğimiz suların kirletilmesinin ve atmosferde yarattığımız ısı değişikliklerinin canlılar üzerinde hastalık oluşturucu etkileri, bozduğumuz sistemin bize cevap vermesi olarak algılanmalıdır. İnanın vücudunuzun doğal düzeni ile doğal olmayan bir şekilde oynadığınızda bunun karşılığı bir gün size hatırlatılır. Referans mı istiyorsunuz? İnsanlık tarihine bakın.

Bir kapının kapalı mı değil mi olduğunu anlamak için önce onu itmek zorundasınız (Montaigne).

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X