Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Analardır adam eden adamı

Aydınlıklardır önümüzde giden. Sizi de bir ana doğurmadı mı? Analara kıymayın efendiler. Bu dizeler ünlü Türk Şair’i Nâzım Hikmet’ten alıntıdır. Ülkemizde büyük bir yara olan kadın cinayetlerinin sona ermesini görmek en büyük arzularımdan olup bu konuda gayret gösteren her kademedeki insana selam ve saygılar sunarak yazıma başlamak istedim.

Annelik kolay bir iş değil. 9 ay süre ile karnındaki bebeğine protein, karbonhidrat, vitamin, mineral vs. göndereceksin. Aldığın oksijenine ortak edeceksin. Kalpler beraber çarpacak ama annedeki çarpmadıkça diğeri bir işe yaramayacak. Ağırlığı giderek arttıkça beline, iç organlarına baskı yapacak. İdrarını ve dışkını kaçırabileceksin….Bitmez anlatılacaklar. Bitseydi kadın hastalıkları ve doğum ihtisası da birkaç günde biterdi. Ama bir ömür yetmiyor.

Anne adayları daha gebe kalmayı düşündükleri andan itibaren sorumluluk almalıdırlar. Yapılan çalışmalar ülkemizin de içinde bulunduğu coğrafyada yaşayan kadınlarda folikasit kullanımı ile ilgili bir genetik fonksiyon bozukluğu olma olasılığının yüksek olduğunu belirtmekte. Gebelikten önce folikasit içeren gıdalar ile beslenmeye özellikle dikkat edilmelidir. Buna dikkat edildiği zaman bebekte oluşabilecek bazı yapısal bozukluklar önlenebilmektedir. Gebelik oluştuktan sonra başlanan folikasit ise bazen etkisiz kalabilmektedir.

Annede gebelik süresince D vitamini düzeylerinin yeterli olması doğacak bebeği astım ve bronşitten koruyabiliyor. Gebelikte beslenmesine dikkat eden annelerin düşük doğum ağırlıklı bebek yapma olasılığı diğerlerinden daha azdır. Unutulmasın ki düşük doğum ağırlığı ile doğan bebekler ileri yaşlarda daha çok diyabete, yüksek tansiyona ve koroner kalp hastalıklarına yakalanıyorlar . Bu oran çok korkunç. Nerede ise 10 kat. Abartılı geliyorsa makalenin aslını her isteyen ‘’Hales CN,  BMJ 1991’’ kaynağından indirip okuyabilir.

Bebekteki organ taslakları gebeliğin ilk haftalarında oluşmaya başladığı için özellikle gebeler bu nedenle daha gebeliği düşündükleri andan itibaren beslenmesine dikkat etmelidir. Yoksa Karadenizlinin deyimi ile yağmurda ıslandıktan sonra verilen şemsiyeyi ancak baston olarak kullanırsınız.

 

HAFTANIN ÇALIŞMASI…

21 Aralık 2015’te İngiltere kaynaklı bir bilimsel makale hassas bağırsak sendromunun % 88 oranında D vitamini eksikliğine bağlı olabileceği belirtiliyor. Hassas bağırsak sendromunun benim öğrencilik yıllarımda bile erişkin nüfusun yarısına yakın bir kesimi etkilediği bilinirdi. Şişkinlik, dışkılama bozuklukları, gaz, geğirti gibi belirtileri olan bu sendrom ileride çok daha ciddi bağırsak hastalıklarına sebep olabilmesi açısından önemlidir. Yine D vitamini bir yerden kapımızı çaldı. Güneş ışınlarından kuralına göre yararlanıp, doğal yağ ve protein içeren gıdaları aldığınız sürece 12 ay D vitamini açısından sıkıntı çekmezsiniz. Bu konuda biraz gayret, biraz sabır bizi sağlıklı yaşatır.

Ne diyor yüce Mevlana, ‘Çalınan her kapı hemen açılsaydı ne ümidin, ne sabrın ne de isteğin derecesini anlayamazdın’…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X