Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Anneler ve anne adayları dikkat!

9 ay karnında taşıyacaksın, doğuracaksın, emzireceksin, uykuların kaçacak, büyüteceksin….Bitmez bu öykü. Annelik o kadar meşakkatli bir görev. Bu yolda, bu kadar emek verdikten sonra eğer bir anne yediklerine dikkat edemeyecek kadar basiretsiz ise bedelini de kendisinden ziyade maalesef çocuğu ödüyor.

1 hafta kadar önce yayımlanmış bir yurtdışı makale bakın neler diyor: Obez kadınların otizmli çocuk yapma olasılığı diğerlerinden % 50 daha fazladır. Annedeki kan şeker seviyelerinin yüksekliği çocuğun kanında da şeker seviyelerini artırır. Kan şekerinde bu artış çocuğun insülin düzeyini artırır, daha hızlı büyütür, daha çok oksijen ihtiyacına sebep olur. Yeterince oksijen alamayan çocuğun beyninde bazı sıkıntılar doğmaya başlar.

Yüksek şeker düzeyleri bebekte demir eksikliğinin de sebebi olabilir. Demir de bebeğin dopamin metabolizmasındaki işleyişte sıkıntılara neden olur. Dopamin denen madde davranışlarımızda, sosyal bir canlı olmamızda etkili olan bir maddedir.

ABD, Georgia’da Hastalıkları Kontrol Ve Önleme Merkezi tarafından 1311 anne ve onların çocuklarının incelenmesi sonucu obez annelerin çocuklarında onların yaşıtlarına göre sosyal ilişkilerde bozukluk, emosyonel problemler 2 kat daha fazla saptanmıştır. Bu bulgular yakın zamanda The Journal of Autism and Development Disorders’ta (ilgilenenler için) yayımlanmıştır.

Yani sevgili anne adayları, senelerdir bu köşede yazmaya çalıştıklarım elin oğlu tarafından birer birer nakışlanıyor. Kaderi yazan biz değiliz ama kaderimizi belirleyecek önlemleri alacak akıl bize verilmiştir. Çok dikkat etmek, beslenme tarzımızın, hayat yolunun asfalt veya çakıl taşları ile döşenmesine sebep olacağını bilmemiz gerekmektedir.

 

Aziz ol hocam…

 

Madonna kadar sükse yapmayacaksın, Elvis gibi ardından intiharlar olmayacak, birkaç hafta sonra basın seni unutacak. Yine sade bir şekilde yaşamına devam edeceksin. 2 konserde alınan parayı 40 yıllık alın terin sayesinde ancak alabileceksin. İnsanoğlunun değer yargısı böyle hocam.

Prod.Dr.Aziz Sancar (Kuzey Carolina Ün.) DNA hasarı ve kanserler üzerine olan çalışmaları nedeni ile Nobel Kimya Ödülü’ne layık görüldü. Hayat hikâyesine bakıldığı zaman okuma yazma bilmeyen bir Mardinli anne ve babanın çocuğu. Yaptığı araştırma konusu, çevresel zararlara rağmen DNA dediğimiz genetik şifremizin saklı olduğu hücre içi maddenin birtakım tamir mekanizmaları ile tamir edilebilmesine yönelik. Bu da kanser önleme ve tedavisi konusunda yeni birtakım girişimlerin yol açacak gibi duruyor.

Bu topraklar Mardin’den İstanbul’a, Edirne’den Ardahan’a bizim. Ülkemin insanı, yüzyıllardır aynı kaderi paylaştığım insanı, Mardinlisi de, Rizelisi de Yüksekovalısı da, Keleslisi de bizim. Bizim olduğunu bilip dört elle sarıldıkça çok daha Aziz’ler çıkartacaktır.

Aziz ol hocam…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X