Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Antioksidanlar

Köşe Yazısını Dinle

Bir şey oksitleniyorsa (paslanıyorsa) bu paslanmayı önleyecek maddeler de anti oksit maddelerdir. Biz bunu antioksidan şeklinde ifade ediyoruz. Biraz akademik düzeyde olayı anlatalım. Atomun ne olduğunu çoğumuz biliriz. Vücudumuzda sayısı belli olmayan ama çok sayıda metabolik faaliyetler oluşmaktadır. Bu faaliyetler sırasında serbest radikaller dediğimiz ve günümüzde hücre harabiyetinden asıl sorumlu olarak bildiğimiz atomlar ortaya çıkar. Bu atom parçacıklarının 1 tane elektronu serbesttir. Bu elektronu tamamlamak için herhangi bir hücreye, hücredeki yapısal parçacıklara saldırmak zorunda olan atom böylece oksitleyici etki gösterir. Bu atomu durduracak maddeye ise antioksidan diyoruz.
A, C, E vitaminleri, selenyum, çinko, likopen, flavonoidler, polifenoller, lutein, glutatyon, CLA, resveratrol, koenzim q 10, mangan, bakır ve daha pek çok madde antioksidan grupta yer almaktadır. Bu sayılan maddeleri mümkün olduğunca doğal ve uygun çeşitlilikle beslenen kişiler vücutlarına gıdalar yolu ile alırlar. O zaman şu çok net bir bilgidir. Antioksidan açısından zengin beslenen kişiler enflamasyonlara, kanserlere karşı daha dirençli olurlar. Son yapılan çalışmalar yüksek irtifada görev yapan kişilerde (astronot, pilot gibi) özellikle A, C, ve E vitaminlerinin yüksek radyasyon etkilerine karşı kromozomları (genetik yapımızı taşıyan, belirleyen hücre çekirdeği içindeki materyaller) koruduğunu göstermektedir. Doğal yağlar, kaliteli etler, doğal ortamlarında beslenen kümes hayvanları ve av hayvanlarının etleri, balık, bakliyatlar, sebzeler, mevsiminde yenilen katkısız, ilaçsız meyveler, bunların suları, çiğ kuruyemişler, süt ürünleri iyi birer antioksidan kaynaklardır.
Yani sonuçta çocuk ve ergenlerimizin tercih ettiği batı tarzı beslenme kaynaklarında ne kadar antioksidan bulunduğunu ve bunun sonucunda bu evlatlarımızı nelerin beklediğini sizlerin yorumuna bırakayım.

MİDE KANSERİNDE BESLENMENİN ROLÜ
Sık görülen kanserlerden olan mide kanseri erken tanıda cerrahi tedavi ile ciddi oranda şifaya kavuşturulabiliyor. Hiç bir zaman aşağıda yazacaklarım tam anlamı ile mide kanserini önler diye düşünmeyin. Ancak çok büyük olasılıkla bazı besinler mide kanseri oluşumunu engellemektedir. Mide kanserlerinin tıbbi tedavisine ek olarak dünyada bazı kliniklerde doğal elmanın kabuğu ile birlikte elde edilen suyu kullanılmaktadır. 82 bin kişinin incelendiği bir çalışma balık yağı, yumurta, süt ürünleri, karaciğer, tereyağı havuç ve ıspanak ağırlıklı beslenen kişilerde mide kanseri görülme riskinin çok azaldığını göstermektedir.

CİLT KANSERLERİNDE BESLENMENİN ROLÜ
Cilt kanserleri giderek artış göstermektedir. Kozmetik ürünlere çok dikkat edilmelidir. Bunun dışında raf ömrü uzun olan gıdaların sık kullanılması, güneşin toksik etkilerine maruz kalma, sigara içilmesi, sentetik maddeleri bol içeren giyecekler, beslenme bozuklukları cilt kanserlerinin oluşmasında çok etkilidirler.
Yapılan bilimsel çalışmalar mevcut tedavilere ek olarak günde 1 bardak doğal domates suyunu önermektedirler. Ne kadar kaynatılsa da etkinliği kaybolmayan domates içindeki likopen çok önemli bir antioksidandır. Ayrıca nar, havuç ve zeytinyağının bol tüketilmesi de cilt kanserlerinden korumaktadır.

RAMAZAN BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN
Ramazan sonrası kutladığımız bu 3 günlük bayramımız ülkemize huzur, mutluluk, sağlık getiren günlerin başlangıcı olsun. Ramazan ayında karınca kararınca ihtiyacı olan insanları doyurduk, giydirdik. Bu 11 ayda da bunları unutmayalım. Bizi bir olursak kimse ama hiç kimse sarsamaz. Bu büyük milletlerin özelliğidir ve yüzlerce yıldır bizim de bu özelliğimiz olduğunu tüm dünya bilir. Kalın sağlıcakla…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X