Kıymetli okurlarım. 2025 in son ayında güncel ve cevapları merak edilen bazı tıbbi konuları sizler için hazırladım. Yararlı olmasını umar sağlıklı ömürler dilerim.
1- ANKSİYETE KAN BASINCINDA ARTIŞA NEDEN OLUR MU?
Kan basıncı halk arasında tansiyon olarak bilinir. Kalbin her kan pompalayışı sırasında ölçülen tansiyona sistolik yani büyük tansiyon, her doluşu esnasındakine ise diyastolik yani küçük tansiyon demekteyiz.
Kaygı durumlarındaki alevlenmeler esnasında kan basıncında bazı hormonların salınımı ile yükselmeler olabilir. Bu durumun uzun sürmesi halinde ise kan basıncı daimi olarak yüksek seyredebilir yani kronik bir duruma dönebilir. Bunun tersi olarak yüksek tansiyon da kişide kaygı bozukluğuna neden olabilir. Kaygı hali kişinin egzersiz yapmasını engelleyebilir, sigara içimine yol açabilir. Bu durumlar da yüksek tansiyon gelişimini tetikler. Kaygı sonucu gelişen tansiyon yüksekliği hafif derecede ise belirti vermeyebilir. Ancak orta ve yüksek seviyedeki bir tansiyon kişide baş dönmesi,baş ağrısı, nefes darlığı ve göğüste sıkışma gibi belirtilere neden olabilir. Konuşma terapileri, ilaç kullanımı, yaşam tarzı değişiklikleri gibi tedavi seçenekleri ile anksiyete tedavi edilebilir ve buna bağlı olan tansiyon yükselmeleri normale döndürülebilir.
2- SUSUZLUK FİBROMİYALJİ YAKINMALARINI ARTTIRIR MI?
Fibromiyalji vücudumuzun her yerindeki kaslarda meydana gelebilen ağrı ve iltihap ile seyreden kronik bir iltihaptır. Bu hastalıkta kronik yorgunluk, uyku bozuklukları, hafızaya ait bazı yakınmalar ve ruhsal bir takım değişiklikler de görülebilmektedir. Kadınlarda erkeklere göre daha sık görülür ve genellikle görülme yaşları 30-60 yaş aralığıdır.
Fibromiyalji hastalığında susuzluğun ciddi yakınmalara neden olduğu uzun zamandan beri bilinmektedir. Baş dönmesi ve sersemlik hissi bu hastalığın en sık görülen belirtilerindendir. Yapılan çalışmalar yeterince su içilmemesi halinde baş dönmesi ve sersemlik hissinin daha da yoğun yaşandığını göstermektedir. Ayrıca susuzluk durumunda beynimizin ağrı ile ilgili kısımlarının uyarıldığı ve eş zamanlı olarak yorgunluk belirtilerinin de ortaya çıktığı görülmektedir. Fibromiyalji tedavisi yapılırken bu durumların özellikle hastalara anlatılması ve dengeli bir şekilde sıvı ihtiyaçlarını tamamlamaları sağlanmalıdır.
3- GECE GELEN AYAK VE PARMAK KRAMPLARININ NEDENLERİ
Bu çok sık karşılaşılan bir durumdur ve çoğunlukla da basit bir takım önlemler ile geçebilir. Özellikle gece gelen kramplar ağrılı olup sizi uykudan uyandırabilir. Bir kaç saniyeden bir kaç dakikaya kadar sürebilir. Nedenleri özelersek:
A-Hareketsizlik: Uzun süre oturmak veya başka bir şekilde gün boyu hareketsiz kalmak gece kramp oluşumunu arttırır. Uyku pozisyonunuz da (ayakların aşağıda olması) kramp gelişimini arttırır. Bu durumda ayaklarınızın altına bir yastık koymanız yarar sağlayabilir.
B-Kasların aşırı çalışması: Bu durum da kramp girmesini kolaylaştırır. Vücut oksijeni azalır ve kas liflerinde atık maddelerin birikimi ile bu spazmlar gelişir.
C-Uygunsuz ayakkabılar ve beton gibi sert zeminlerde bulunma: Bu durumlar da oksijen ihtiyacını arttırarak kramplara yol açabilir.
D-Susuzluk: İshaller, terlemeler, yeterince sıvı almama gibi durumlarda da kasların ihtiyacı olan bazı minerallerin eksikliğine yol açarak krampları doğurur.
E-Aşırı alkol alımı, gebelik ve bazı vitamin (özellikle B grubu) ve mineral eksiklikleri (Magnezyum ve potasyum gibi) de kramplara yol açan nedenlerdendir.

Flipboard