Kıymetli okurlarım. Vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlem yapması için vitaminlere mutlak ihtiyacımız vardır. Yağda eriyen ve suda eriyen olmak üzere vitaminleri 2 grup altında inceleyebiliriz. A,D,E ve K vitaminlerinin emilebilmesi için mutlaka yağ moleküllerine ihtiyaç vardır. Geri kalan ve genellikle B grubundan oluşan vitaminler ise emilebilmek için suya ihtiyaç duyarlar.
Yıllarca vitaminler hakkında sizlere güncel bilgiler aktardım. Önemlerinden bahsettim. Ne yazık ki vitaminin ne olduğunu bilmeyen atalarımız buları sağlıklı besinler ile yeterince alırken, en geniş bilgiye sahip gençlerimiz ve kısmen de çocuklarımız bu vitaminlerden yeterince yararlanamıyorlar. Çünkü onların besin olarak bildikleri ve tükettikleri gıdalar vitamin, mineral, esansiyel yağlar ve diğer besleyiciler açısından son derece fakirdir.
C vitamini bol olarak narenciye grubunda, kivi, kuşburnu, ananas, çilek gibi daha bir çok meyvede, yeşil yapraklılarda, brokoli, lahana, ıspanakta, kırmızı ve yeşil biberde, domateste bulunmaktadır. Bağışıklık fonksiyonlarının en üst düzeyde olması için C vitamininin gerekliliği eskiden beri bilinmektedir. Antioksidan etkinliği ile bazı kanser türlerinde etkili olduğuna dair de sayısız çalışmalar vardır. Demirin emilimi için C vitaminine ihtiyacımız olduğu bilgisi de eski bir bilgidir.
Son yıllarda fizik tedaviyi ilgilendiren bazı hastalıkların da C vitamini eksikliği sonucu oluşabildiği gündemdedir. Çünkü C vitamini son zamanlarda dillerden düşmeyen ve moda haline getirilen kollajen denilen maddenin yapımı için gereklidir. Kollajen kemik, kas, damar, diş ve diş etleri, eklem ve cilt yapısına dahil olan bir protein türüdür. Yaraların iyileşmesi için de kollajen şarttır ve yara iyileşmesinin gecikmesinde bu durum akla gelmelidir.
Kollajenin bu gereklilik hali şu durumu bizlere sorgulatmalıdır. Eğer bende bel fıtığı varsa ve yeterince C vitamini almayıp kollajeni de yeterli yapamıyorsam iyileşme olasılığım da düşük olacaktır.
Daha önceleri de güncel bilgi olarak sizlere aktardığım gibi C vitamini hem çok kuvvetli bir allerji giderici hem de kan basıncını düşürücü etkileri olan bir vitamindir aynı zamanda. Damar yapımızda bulunan kollajenin miktarı ve yapısı önemlidir. Kollajen sentezini sağlayan C vitamini bol ise damar yapısı sağlam oluşacak ve tansiyon yükselmesine uzun bir süre neden olunmayacaktır. Damarlarımız vücudun her noktasına kan taşırlar. Bu da ilgili yerlere vitamin, protein, omega-3, bir çok mineral taşınması ve buralardaki hasarın çabucak tamir edilmesi demektir.
Son yıllarda sıklığı giderek artan bir hastalık da gut dediğimiz hastalıktır. Vücudumuzda fazla miktarda oluşan ürik asit dediğimiz madde başta eklemler olmak üzere vücudun çeşitli kısımlarında birikmeler yapar. Son çalışmalar yeterli C vitaminine sahip iseniz ürik asit miktarınızı da bu vitaminin azaltabildiğini göstermektedir.
Bazı kronik enfeksiyonlarda, ileri yaşlarda, karaciğer ve bağırsak rahatsızlıklarında, metabolik faaliyetin hızlı olduğu hallerde, özellikle şeker hastalığı olan ve yoğun sigara içenlerde beslenmeleri iyi olsa da C vitamini eksikliği (aşırı harcamadan dolayı) görülebilmektedir. O zaman bu vitamini dışarıdan takviye olarak kullanmak gerekebilir.
Son olarak da C vitamini eksikliğinde görülen belli başlı belirtilerden bahsedelim. Halsizlik, çabuk yorulma, solukluk, diş etlerinde sık sık iltihap gelişmesi, diş kayıpları, kansızlık gelişmiş ise bu duruma ait belirtiler, ciltte morluklar, yara iyileşmesinde gecikme, saç ve tırnak yapısında bozukluklar.
C vitaminini vücudumuz yapamaz ve depolayamaz. Bu nedenle günlük olarak almamız gereklidir.