Kıymetli okurlarım. Vitaminler vücudumuzun işleyişi için son derece önemli görevleri olan moleküllerdir. Aksi yönde fikirler olsa da bilim insanlarının büyük bir kısmı vitamin preparatlarının bazı durumlarda son derece etkili olduğunu belirtmektedirler. Yağda eriyen özellikteki A, D,E, K vitaminleri rüştünü ispatlamış olsa da sinir sistemi üzerine etkileri açıdından en iyi araştırılan vitaminler suda eriyebilen özellikte olan B grubu vitaminlerdir.

2020 yılı bütün dünya genelinde ve tüm yaş gruplarında stres ile dolu bir yıl olarak tarihe geçti. Bunun sonucunda insanlar haklı olarak beyin sağlığını desteklemek amacı ile birçok moleküller yöneldiler. Yapılan incelemeler besin takviyesi olarak pazarlanan moleküllerin 2020 yılında bir önceki yıla göre % 12 artış gösterdiğini ortaya çıkardı. 2021 yılı sonunda bu oranın daha da artacağı kesin gibi görülüyor. B grubu vitaminlerden başka, çinko, C vitamini, magnezyum, bromelain, quarcetin, omaga-3, kollajen, curcumin, amino asit preparatları ve daha birçok antioksidan moleküller de genel sağlık sistemini iyileştirme amacı ile kullanılabilmektedir.

B grubu vitaminler genel olarak 8 vitaminden oluşur. Vücudun enerji üretiminden tutun da kalp damar sağlığına kadar pek çok yerde etkileri vardır. 2016 yılında yapılan geniş kapsamlı bir çalışma B grubu vitaminlerin beyin sağlığı üzerine ne denli etkili olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Beynimiz vücut ağırlığının % 2’sini kaplamakta ancak vücudun enerjisinin % 20’sini harcamaktadır. Bu nedenle vücudun metabolik olarak en aktif organıdır. B grubu vitaminlerin beyin içerisinde iletişimi sağlayan kimyasalların yapımı için çok gerekli olduğu bilinmektedir. Örneğin folat (B9) adlı B grubu vitamin beyinde kandaki miktarından 4 kat fazla bulunmaktadır. Biyotin(B7) ve pantotenik asit (B5) ise beyinde kandaki oranın 50 kat daha fazlası halinde yer alır. B grubu vitaminlerden B1’in eksikliğinin psikoza kadar giden akıl hastalığına yol açtığı uzun yıllardır bilinmektedir (Korsakoff Psikozu). Yine B2 vitamini eksikliğinin de ciddi beyin fonksiyon bozukluklarına yol açtığı çok eskilerden beri bilinmektedir. B6 vitamini eksikliği de bilişsel fonksiyonlarda azalma ile hekime başvurulmasına neden olabilir. Son dönemlerde özellikle gençlerde de sık görülmeye başlayan folik asit ve B12 eksiklikleri de kansızlık yakınmalarından önce beyin fonksiyonlarında değişikliklere neden olarak kişiyi hekime götüren durumlardandır.

Sonuç olarak düzenli ve sağlıklı beslenmek, katkılı ve boş kalorili gıdalardan uzak durmak gerekir. Buna rağmen kişinin belirli zamanlarda hekime başvurarak beslenme özellikleri ve buna bağlı gelişebilecek vitamin eksiklikleri konusunda kendisini değerlendirmesi her zaman kendi yararınadır.

STRES REFLÜYÜ ARTIRIYOR

Mutlaka başınıza gelmiştir. Sınava gireceksiniz, kızınızın düğünü yakın, ödenecek çekleriniz var ve benzeri birçok durum sizde boğazınıza doğru bir yanma, ekşime gibi keyifsiz bir hastalık tablosu yaratabilir. Asit reflü, mide asidi ve içeriğinin yemek borusu alt kapağının gevşemesi nedeni ile yemek borusuna geri kaçarak bazı yakınmalara yol açmasıdır. ABD’de erişkin nüfusun % 20’sinde reflü saptanmıştır.

Norveç’te 40 binden fazla kişinin katılımı ile gerçekleştirilen bir çalışmaya göre işi stres yüklü olan kişilerde reflü hali belirgin şekilde daha fazla bulunmaktadır. Başka bir çalışmada 12.653 reflüsü olan kişi incelendi. Bunların ilaç kullanımına rağmen yakınmalarının tam olarak geçmediği bulundu. Sonuç olarak bu kişilerin stres ile mücadele edebilme yeteneklerini kazanarak olayı daha hafif atlattıkları görüldü. Bu nedenle reflü tedavisinde klasik ilaçlara ek olarak stres ile mücadele desteği verilmesi tedaviyi tamamlayıcı hale getirmektedir.