Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Düz karın, ince bel

Bilgi birikimim ve uzmanlık tezimin konusu olması nedeni ile genellikle obezite ile ilgili yazılar yazarak okuyucularıma yararlı olma gayretindeyim. Günümüzde, aksi görüşe yer olmayacak şekilde obezitenin tüm kronik hastalıklar ile uzak ve yakın bağlantı içinde olduğu artık kabul edilmektedir. Açlıktan ölümler magazinsel niteliğini halen sürdürse de, obezite nedeni ile olan ölümlerin yanında devede kulak misali kalmaktadır.

Ülkemizde de tüm gayretlere rağmen her geçen yıl obezite çığ gibi büyümektedir. Yıllar önce birkaç hastalık, bir kaç ilaç kullanımı ve bazı genetik hastalıklar obezite nedeni sayılırken şimdilerde davranış bozuklukları ve boş kaloriler ile yüklü bazı besinlerin (besin demeye dilim varmıyor) beynimiz ile sıkı fıkı arkadaşlığı bizleri yağlı birer birey yapıyor. Davranış bozuklukları içinde de en önemli olan faktör hareketsiz yaşam tarzını benimsememiz yani tembelliği sevmiş olmamızdır.

Rahat yürüyemezsiniz, kokarsınız, kucağınızda torununuzu sevemezsiniz, ayakkabınızı bağlayamazsınız, uykunuzda horlarsınız, gece rahat oksijen alamadığınız için ertesi gün uykulu olursunuz, trafik kazası yaparsınız veya kazaya uğrarsınız, işinize kendinizi veremezsiniz. Çocuk yapamaz, tüp bebek merkezlerinden veya üremeye yardımcı merkezlerden birinden diğerine koşarsınız. Gebe kalamazsınız. Çünkü o çok sevdiğiniz tatlılardan dolayı karnınızda oluşan yükün arasında çocuğa yer kalmamıştır. Hadi gebe kaldınız, o bebek nerede gelişecek. Hadi gelişti, acaba sağlıklı bir bebek mi olacak. Tansiyon ve şeker haplarınızı yanınızda taşımaya başlarsınız, raporlu ilaçlar ile yaşamaya alışırsınız. İş bulamazsınız, şişman adam tembel olur diye ön yargı ile karşılanırsınız. Bir müddet sonra ağırlığınızı taşıyamayan eklemleriniz genç yaşta proteze ihtiyaç duyar. Ayaklarınızda parmak kalınlığında varisler oluşur ve gece alev gibi ayaklarınız yanar da yanar. Kalbinizin 120 yıl dayanacak kapasitede olan o mükemmel kası 40’lı 50’li yaşlarda pörsümeye, gevşemeye, alarm vermeye başlar ve 2 kat merdiveni çıkamaz, elektrik kesik ise asansör çalışana kadar beklersiniz.

Daha o kadar çok şey yazılabilir ki. Sonuçta 1 kilo hamura katılmış 500-600 gram (üzerine kara sineklerin bile tenezzül edip konmadığı) trans yağların konulduğu ürünleri almak için fırın önlerinde kuyruğa giren bir topluluk oluşturduk ve hastanelerde kuyruklar aldı başını gidiyor diye yakınıyoruz. Ne ekersek onu biçeceğiz. Oysa balık, et, sağlıklı kahvaltılıklar, sebze yemekleri, sağlıklı çorbalar ve içecekler, ev yapımı turşular, yoğurtlar ve daha niceleri ile beslenerek haftada yapacağımız 3-4 saat hareket ile alın size düz karın ve ince bel. % 100’lere yakın oranda bunlar ile yağlanma probleminizi çözer çiçeğe, böceğe, ilaca ihtiyaç duymaz ve pek çok şarlatan metodlara da güler geçersiniz.

Kıymetli okurlarım. Batılı ülkeler uyanmaya başladı. İngilizlerin çocuklarının boylarının kısalması, otizm, depresyon, hiperaktivite artışları, sağlık giderlerinde obezitenin açtığı derin delikler, üreme hızlarının düşmesi gibi belli başlı sebepler, özetle sağlığın elden gitmesi bu ülkelerde bir U dönüşünü mecburen başlattı . Bizim de bu U dönüşünü yapmazsak başka düşmana ihtiyacımız yok.

Dilimizdeki bir küçücük tat organı ve beyindeki bir küçücük iştah merkezi bizi esir alacaksa ve bu esaretten kendimizi kurtaramıyorsak ileride bizleri kimler kolayca esir alır bir düşünün.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X