Yaşadığımız dünyayı kirlettik. Bunun karşılığı olarak da hücrelerimiz bir yere kadar bu kirliliğe direnç gösterdi. Pes dediği zaman ise karşımıza çıkan en önemli hastalık grubu da kanserler oldu. Son zamanlarda çok genç yaşlarda ve çok farklı kanser türlerine rastlamaktayız. Hemen hemen her ailede bir bireyde yaşam tarzlarını etkileyen, bir avuç mutluluğa engel olan bu hastalık ortaya çıkıyor. Kemoterapi gören kanser hastaları beslenmelerine çok dikkat etmek, hele hele özellikle şeker ve un içeriği yüksek, trans yağlar ile dolu gıdalardan kaçınmak zorundadırlar.  Bu hastalarda ağız kuruluğu, bulantı, tat değişiklikleri ve yorgunluk hallleri, yemek yemenin bir angarya olarak görülmesine neden olabilir. Ancak kemoterapi esnasında vücut direncini arttırmak çok önemlidir. Bu nedenle dengeli ve besleyici özelliklerden yoğun bazı gıdaların alınması şarttır.

9 Aralık 2019 tarihli bir makale kemoterapi gören hastalarda şu bir kaç gıdayı özellikle almak gerektiğini vurgulamakta. Bunlardan ilki yulaftır. Başta beta glukan olmak üzere sağlıklı yağlar, proteinler içerir. Bağırsaklardaki probiyotiklerin güçlenmesine neden olur. Kemoterapi özellikle ağızda yaralara neden olmuş ise yulaf ezmesinin nötr lezzeti ve kremsi vasfı bu konuda yarar sağlayabilir. Kemoterapiden 1 gece önce süt, yulaf karışımını, içine çiğ kuruyemiş ve bir kısım kabukları ile birlikte meyve koyarak yiyebilirsiniz.

Kabuklarını iyice temizledikten sonra avokado da kemoterapi esnasında alabileceğiniz faydalı gıdalardandır. İçerisindeki lifler son derece yararlıdır. Fasulye veya tahıllı gıdalarınızın içine de avokadoyu dilimleyip tüketebilirsiniz. Kabızlık yakınmalarınızda yarar sağlar. Kemoterapi esnasında yaşayacağınız yorgunluk ile mücadelede en iyi gıdalardan birisi de yumurtadır. İçindeki sağlıklı yağlar enerji verirken proteinler de kas kitlesinin korunmasına yardımcı olur. Ağız yaraları varsa tahriş edici olmaması da diğer bir alternatifidir. Kemoterapi esnasında hastalar suyun tadının değiştiğini söylerler. Bu nedenle su içmek sıkıntı yaratabilir. Burada et suyu çorbalar iyi birer alternatiftir. Kümes hayvanlarının etleri, diğer kasaplık hayvanların et ve kemiklerinden yapılan çorbalara sebze katılması ile çok lezzetli çorbalar yapılabilir. Kusma veya ishal yolu ile kaybedilen elektrolitler de bu yolla vücuda kazandırılmış olur.

Bir taraftan kemoterapi diğer tarafta iş hayatı içerisinde yemek vakti bulamayanlar için badem başta olmak üzere çiğ kuruyemişler iyi birer tercihtir. Bol miktarda mineral, sağlıklı yağ ve protein içerirler. Ayrıca vücutta süperoksit dismutaz denilen enzim miktarını artırarak vücudu serbest radikallerin toksik etkilerinden korurlar. Bu grup üyelerinden olan kabak çekirdeğinin ayrı bir önemi vardır. İçinde bol bulunan E vitamini ve diğer antioksidanlardan dolayı diğer çiğ kuruyemişlere ilaveten güçlü iltihap ile mücadele edici etkileri vardır. Lahana, brokoli, karnabahar ve turpgiller de kemoterapi esnasında güvenle kullanılabilecek gıdalardandır. Özellikle brokoli içerisinde bol miktarda bulunan C vitamini bağışıklık sistemi için çok değerlidir. Yine bu grupta bulunan sülforafan adlı madde kemoterapi esnasında beyin dokusunu koruyucu özelliklere sahiptir. Her yerde karşımıza çıkan omega-3 kemoterapi gören hastalarda da çok yarar sağlamaktadır. Haftada 2-3 kez omega-3 zengini balıklar tüketilmelidir. Kemoterapi esnasında sık görülen sağlıksız kilo kaybını önleyici etkilere sahiptirler. Kaslarınızı korurlar.

Kanser korkunç bir hastalık. İyi beslenmek, tedaviyi sürdürmek, mümkün olduğunca egzersiz yapmak ve moralinizi en tepede tutmak temel ilkeler olmalıdır. Çiçero diyor ki; Yalnızca kaybetmekten korkmadığınız zaman kazanırsınız.