Türk Dil Kurumu Web Sitesi’nde Büyük Türkçe Sözlük’te keriz kelimesinin karşılığı şunlardır: Su yolu (ark), çirkef, pislik, argoda kolay kandırılan kimse. İnsanları aldatmak, aptal yerine koymak ise kerizlemek olarak tanımlanıyor. Kerizlenenlerin ortak özelliği ise genellikle iyi niyetli, insanlara güvenini kaybetmemiş olmaktan ibarettir.

Ne alaka derseniz, tıp ile ilgili sizleri aydınlatıcı ve mümkün olduğunca en son literatürlerden de çeviriler yaparak bilgiler verdiğim için başlığın anlamı ilerleyen satırlarda daha da netleşecektir.

Bir zamanlar İstanbul’da Osman Ziya Sülün (1923-1984) adında bir vatandaş vardı. Lakabı Sülün Osman’dı. Saf vatandaşlara Galata Kulesi’ni, tramvayları, şehir hatları vapurlarını, İstanbul’un saat kulelerini satar veya kiraya verirdi. Genellikle sattıkları kamu malları olup bu yolda alanında VIP bir dolandırıcı idi. Zaman geçti, günümüzde bazı vatandaşlarımızın paralarını birtakım yollarla bankadan çektirterek aldırtanlar, cep telefonlarından sözde sordukları basit sorular ile çakma bazı malları kıymetli hediye diye satanlar, gıda maddelerini allayıp pullayıp satanlar, satılmasına vesile olanlar, birikmiş puanlarınızı aktifleştirin diye telefon numaralarına yönlerdirme yaparak para kazananlar hep vatandaşımız ile oynadı ve oynamaya devam ediyor. Israrla hep yazdım; fizik kurallarına göre bir cisme uyguladığınız kuvvet ile o cisime aldırdığınız yolun çarpımı enerji demektir. Oysa sizi oturduğunuz yerden zayıflatmaya çalışıyorlar.

Yani bu konuda da Sülün Osman’lar var gücü ile boy gösteriyor ve obezite halen çığ gibi artmaya devam ediyor. Danışmanı, 2013’te İstanbul’daki konferansta Kraliçe’nin sofrasından tereyağı, yumurta, keçi peyniri eksik olmaz derken, bizde bazı kahramanlar halen tereyağı için öldürür, kanser yapar, kullanmayın diyorlar.

Yapılan sayısız çalışmalar göstermiştir ki  çocuklar daha doğmadan belli bir zeka kapasitesine sahiptir. Yeterli ve dengeli bir beslenme, fizik aktivite bu kapasiteyi genişletmektedir. Balık, yoğurt, taze sebze ve meyveler, çiğ yenilen kuruyemişler, baklagiller, sağlıklı et ve sakatatlar, tereyağı, işlem görmemiş zeytinyağı, yumurta, peynir, zeytin, işlem görmemiş, lif ve vitaminini koruyan tahıllar hemen hemen tüm vitamin, mineral, protein, yağ ve karbonhidrat ihtiyacımız için yeterlidir.

Kıymetli okurlarım, devamlı söylüyorum. Felaket geliyor ki hem de nasıl. Obezite sanıldığından çok daha korkunç bir hastalık. Kontrolünüzü sadece ayna karşısında kendinizi izleyip mutlu hissederek veya göbek çevrenizi ölçerek değerlendirmeyin.

Kiloları verip kurtulayım derken karaciğer yağlanmanızı, insülin direncinizi, hormonal durumunuzu, bağışıklık sisteminizin durumunu, bağırsaklarınızdaki askerlerinizin durumunu, kas oranınızı, D vitamini, B 12 vitamininizi, serum demirinizi, kan pompalamak için büyük bir tarlayı sulamaktan yorulmuş olabilecek kalbinizin durumunu bilerek, gerçek katilden, yağ dokunuzdan kaybederek yolunuzu çizmelisiniz.

Hareket etmeden, kaslarınızı adam etmeden asla ve asla kaybedeceğiniz kiloların bir anlamı olmayacağını ve bunları fazlası ile geri alacağınızı unutmayın.

Zati Sungur büyük bir sihirbazdı. Gösterilerinde pek çok şeyi ortadan kaybeder, insanlar ağzı açık onu izlerdi. O kadar büyük bir sihirbazdı ki en son kendisini de kaybetti yani öldü. Hepimizin sonu bu, kerizleyen de kerizlenen de gidecek. Biz sadece uyanık ve bilgi dolu olalım gerisi kolay…