Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Kilo verecekseniz kendinizi kandırmayın

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. İç Hastalıkları uzmanıyım. Tez konum obezitedir. Yani uzman olmak için obezite ile ilgili var olan, gücüm yeten hemen her şeyi okudum. Bu konuda yurt dışı destekler aldım. Sayısını hatırlayamadığım kadar hasta baktım. Bana bu işin özeti nedir diye sorarsanız sizlere bunu özetlemeye çalışayım ve sizler de obezitenin bilemediğiniz ve bir gün kapınızı mutlaka ama mutlaka çalacak olan zararlarından korunmaya çalışın.

Öncelikle şunu belirteyim ki obeziteyi bir görüntü bozukluğu olarak değerlendirmekten hemen uzaklaşın. Kişinin erkek olsun kadın olsun fit bir vücuda sahip olması en doğal hakkıdır ve genellikle de bu durum sağlıklı bir vücudun da göstergesidir. Bir de şunu düşünün lütfen. Ne oldu da bundan 30-40 yıl kadar önce bu derece obezite yok iken şimdilerde giderek artıyor. Sizler kalorisi bol ancak besleyiciliği çok düşük olan gıdaları tüketirseniz mutlaka kilo alırsınız. Akıllı telefonlarımız, televizyonlarımız, beton yığınları içerisine hapsedilmiş hayatlarımız da bizleri hareketsiz kıldı. Artık köylerde insan sayısı az ve şehirlere olan göçler hareketli bir yaşam tarzından bizleri ofis ortamlarına, direksiyon koltuklarına mahkum kıldı. Bedenen yapılabilecek bir çok işin yerini makineler aldı. Ancak sonuçta bütün bunlardan daha vahimi ve bizi bu yukarıda saydığım beslenme tarzı ve hareketsiz yaşama iten neden duygusal zaafiyetlerimiz ve duygusal açlığımız oldu. Yedikçe yedik, diziler izledik, sosyal medyayı yarattık. O zaman şu çok açıktır ki ister midenizi aldırın, ister içine balon koyun, isterseniz sık sık botokslayın, isterseniz mide ile bağırsaklarınızı birleştirin sonuçta şu gerçeği göreceksiniz ve bu tek doğrudur. Beynimizi bizi obez yapan tüm nedenlere karşı taarruza geçirmeliyiz. Aksi halde kesinlikle başarılı olamayacaksınız. Bunu zamanla mutlaka anlayacaksıznız.

Kıymetli okurlarım. Hiç olmazsa aşağıda anlatacağım bazı temel bilgileri öğrenin ve yaşamınıza uyarlamaya çalışın.

1-Obezite bir hastalıktır ve bunu Dünya Sağlık Örgütü en tehlikeli hastalıklar arasına dahil etmiştir. Bu nedenle obeziteyi sadece görünümümü toparlayayım anlamında değil, beraberine insülin direncim, karaciğer yağlanmam, omega-3 başta olmak üzere hayati esansiyel yağarımda eksiklik varmı diye ele alın. Probiyotik eksiklikleri, bağırsaklarda mantar hakimiyeti,  bazı vitamin ve mineral eksiklikleri, gluten başta olmak üzere vücudunuzda sessiz enflamasyonu başlatan ve ileride ciddi sıkıntılar doğurabilecek gıda intoleransınız olup olmadığını tesbit ettirin. Daha bir çok şey yazmak mümkündür ancak size beslenmeyi öğretecek uzmanların yanında bu konuları da kesinlikle göz ardı etmeyin ve mutlaka bunu bir hekim kontrolünde yapın. Asla hiç bir beslenme uzmanını eleştirmek gibi bir niyetim yoktur ancak bu iş hekimsiz olmaz. Benim diyet listeleri ile zayıflamış zayıf görünümlü ancak karaciğeri yağlı, kaslarını kaybetmiş ve hatta insülin direnci olan bir çok sağdan soldan gelen hastam olmuştur. Bu da çok tehlikeli bir durumdur. Yani kilonuzu sağlıklı, bir şekilde vermek gereklidir.

2-Karbonhidratları, hele hızlı emilenleri mutlaka azlatın

3- Mümkün olduğu kadar yavaş yemeye çalışın ve doyar doymaz sofrada ne varsa bırakın. Sizin doyma ölçünüzü binlerce hekim bir araya da gelse yine en doğrusunu beyniniz belirler.

4-Asla aç kalarak kilo vermeyin. Garip gelse de vücudunuz bir müddet sonra hırsızlık yapmaya başlar ve eskisinden daha fazla kilo alırsınız. Kaybettiğiniz kaslar da size negatif yazar.

5-Çalışmalar göstermiştir ki kaliteli ve uygun süreli uyuyamadığınız zaman kilo vermeyi bırakın uzun ve orta vadede kilo almaya başlarsınız.

6-Özellikle vücudunuzda başta omega-3 olmak üzere esansiyel yağlarınız eksik ise vücudunuz kilo vermeye direnç göstermektedir.

7-Kaslarınızın görevi vücudu hareket ettirmektir. Yağlarınız bir enerji deposu ise fizik kuralı gereği enerjinizi bir kuvvet uygulayıp eritebilirsiniz. Ben sizi hareket ettirmeden zayıflatacağım diyen kişiler ya evrenin kurallarını yeniden belirlemeyi öğrenmişlerdir ya da bilerek bilmeyerek yalan atıyordurlar. Hareket etmeden yağlarınızı asla kuralına uygun şekilde yakamazsınız.

Her zaman şu soruyu kendinize sorun. Yatağa bağlı kaldığımda dışkımı ve idrarımı kim alacak, kimlerin eline kalacağım?

İnsanın için en çok acıtan şey hayal kırıklıkları değil, yaşanması mümkünken, yaşayamadığı mutluluklardır (F.Dostoyevski).

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X