Kıymetli okurlarım. Sosyal medya bazı tıbbi bilgiler konusunda mükemmel bir kaynak olarak bizlere yarar sağlarken bazı zamanlar da bunun tersi olabiliyor. Limon, sirke ve sarımsak kardeşliği ile damarları tertemiz yaparsınız diye (bir de ne hikmeti varsa 40 günü adeta sihir katılmış bir gün sayısı diye de ilave edenler var) yazı kaleme alanların emin olun yarısı ya by-pass operasyonlusudur ya da stent takılı olarak hayatını sürdürmektedir. Oysa yaradanımız vücudu iyileştirici mekanizmaları zaten bir çoğumuza vermiştir. Önemli olan vücudumuzun işleyiş sistemine saygılı olmak ve bu konuda gerekli tedbirleri almaktır.
Vücudumuz çeşitli protein, yağ, karbonhidrat yapı taşları yanında bir çok da minerallerden ve sudan oluşmuştur. Bunlardan bazılarının eksiklikleri ilgili doku parçasının fonksiyonlarında sıkıntılar yaratır ve bu durum vücudun tamamında da aksaklıklara yol açabilir. Yine bazı meslek grubu üyeleri mineraller hakkında dışarıdan alınmasına gerek yoktur, abartıldığı kadar önemleri yoktur gibi yazılar paylaşmakta, bunların tamamen ticarete yönelik, daha kaba tabiri ile duygusal nedenlerden dolayı reklamlarının yapıldığını belirtmektedirler. Belli bir orana kadar da haklı olabilirler. Ancak aşağıda yazacaklarımı lütfen dikkatli okuyalım.
Meslek hayatımda sayısını hatırlayamayacağım kadar çok demir eksikliği vakası ile karşılaştım. Bu durumu yaratan bir çok sebep vardır. Demirin eksik alınması, sindirim sisteminden veya kadınlarda genital sıkıntılardan kaynaklanan gizli veya aşikâr kan kayıpları, bazı ilaçların kullanılması, parazitler ve daha birçok neden demir eksikliğine neden olabilir. Bu durumda halsizlik, yorgunluk, soluk bir cilt, baş ağrıları, tırnak ve saç bozuklukları, kalp ile ilgili sıkıntılar en sık olarak karşımıza çıkan belirtilerdir. Haklı olarak hekimler bunun nedenlerini araştırırken hastalara demir ilacını ya ağız yolu ile ya kalçadan veya damardan enjeksiyonlar ile verirler. Yani sonuçta mutlaka demir verilir ve kısa zamanda hastalar rahatlar. İşte size mineral ve faydası.
Eksikliklerini bir an önce tamamlamamız gereken D vitamini 2500 gen ifadesi ile ilgilidir. Magnezyum ise 300 den fazla enzim (metabolik faaliyetler için gerekli proteinler) ile ilişkilidir. Çinko ise 200 den fazla enzim ile ilişkilidir. Her kramp ve kas ağrılarında hanımların toplantılarında bile magnezyum alınması konusu gündeme geldiği için magnezyum minerali ile ilgili olarak ciddi bir farkındalık oluşmuş durumdadır. Sık karşılaştığımız başka bir mineral eksikliği ise çinko eksikliğidir ve çinko eksikliğinin yeterli farkındalığı daha oluşmamıştır.
Çinko çok ihtiyacımız olan glutatyon gibi antioksidanların yapımında, prostat sağlığında, insülin üreten hücrelerin iyi fonksiyon görmesinde, beynimizin hafıza ile ilgili kısım hücrelerinin iyi bir şekilde çalışmasında, mide duvarının aside dayanıklı olmasında, yara iyileşmesinde, saç ve tırnak sağlığında ve daha bir çok yerde çinkonun yeterince bulunması şarttır.
Çinko eksikliğinde gece körlüğü, kısırlık, kortizolün fazla salgılanmasına bağlı genel stres durumu, kronik ishaller (özellikle çok miktarda tahıl tüketen çocuklardaki kronik ishallerde bu durum hatırda bulunmalıdır), akne gibi cilt bozuklukları, saç dökülmesi, katarakt, bağışıklık sisteminde bozukluklar (timus bezinin foksiyon bozukluğuna bağlı) görülebilmektedir.
Son yıllarda fareler üzerinde yapılan çalışmalar timus denilen organımızın uzun süre fonksiyon görebilmesinin çok faydalı sonuçlar doğurduğunu göstermiştir. Timus dokumuz yaş ilerledikçe küçülür ve ileri yaşlarda tamamen kaybolur. Vücudumuzun en güçlü askerleri olan bazı T hücreleri timus dokusunda eğitilir. Bu nedenle ileri yaşlarda bağışıklık gücü azalır, kanserlere eğilim artar. İyi beslenen (çinko gibi destekler ile) bir timus kanserlere ve enfeksiyonlara direnci arttırarak daha uzun ve sağlıklı bir ömür sürmemizi sağlar.
Mineral değerlerinize dikkat edin…