Ne adamlar gördüm üstlerinde elbise yok, ne elbiseler gördüm, içlerinde adam yok. Büyük Türk din bilgini, barış ve hoşgörünün insanı Mevlana’nın bir sözüdür bu sözler. Böyle hoşgörü sahibi olan yüce bir kişiliğin dahi adam sıfatına uymayanlar için kullandığı bu cümle yıllardan beri anlamını değiştirmeden ve çok nazik bir üslup ile dile getirilmiş. Mekânı cennet olsun.

Güven duygusu kayboldu mu yerine konması çok zor oluyor. Yakın zamanda ulusal kanallarda sadece ekranlardan izleyerek bazı kişilerin obezite ile ilgili ameliyatlarda tecrübe sahibi olduklarını ve bu bilgiler doğrultusunda ameliyat yaptıklarını izledik. Bunun üzerine bir de bu ameliyatlarda hayatlarını kaybedenleri gördükçe insanlarda şüpheler artıyor, güven duygusu kayboluyor. Yarım yamalak bilgilerle kişiler obezite ve şeker hastalığını tedavi etmeye çalışıyor. Bazı kronik hastalıkların tedavi edilme aşamalarında da bu tip kişiler çevremizde kol geziyor ve maalesef hatırı sayılır oranda hasta da bakıyorlar. Sonuçta olan canlara oluyor, ülke ekonomisine oluyor, güven sarsılıyor ve kaybeden ülkemiz oluyor. Burada sizlere halisane olarak aktarabileceğim bilgi şudur: Sağlığınızı emanet edeceğiniz kişinin referanslarına, bilgi birikimine, kendini yetiştirme konusundaki becerisine ve mesleki ehliyetine dikkat edin. Yoksa her karşınıza çıkan insanın elbisesi olabilir ama elbisenin içini değerlendirmek esastır. Üzülerek ifade ediyorum ki hayatın pek çok alanında Mevlana’nın ifadesi cuk diye oturuyor.

ANNE SÜTÜ VE KAHVE İÇİLMESİ

Bana çok sorulan ve merak edilen konulardan biri olduğu için en yeni bilgileri sizlerle paylaşmak istedim. Kafein bir merkezi sinir sistemi uyarıcısıdır. 9 Ocak 2019 tarihli Lizzie Streit imzalı bir makale konuya çok açıklık getiriyor. Annenin günlük aldığı 350 miligram kafeinin % 1 kadarı süte geçse de bu bebeğin karaciğerinde birikime neden olabiliyor. Bebeğin bu miktardaki kafeini atması için 130 saate ihtiyacı olduğu belirlenmiş. Bebekler biraz daha büyüdüğünde anne sütü ile aldıkları kafeini daha kolay vücutlarından atabilmektedirler. Bu nedenle yenidoğan döneminde annenin kafein konusunda daha dikkatli olması önerilmektedir.

Sevindirici olan şu ki yapılan 3 çalışma günlük 2 fincan kahve içen annelerin bebeklerini güvenle emzirebileceklerini göstermektedir. Bu miktardan sonrasında sıkıntı başlıyor. Bu nedenle asıl sorun 350 miligram üzeri kafein alımındadır. 2-3 fincanda sıkıntı yoktur. Diğer korkulan konu ise kahvenin anne sütünü azalttığı yönündedir. Aksine günde 2-3 fincan kahve anne sütünü azaltmıyor hatta bazı çalışmalara göre ılımlı olarak artırabiliyor.

ERKEKLER MARS’TAN KADINLAR VENÜS’TEN

ABD’nin ünlü evlilik Uzmanı John Gray tarafından yazılan bu kitap kadın ve erkeğin farklılıklarını esas olarak anlatmış. Anatomileri ve metabolizmaları da farklı. Her iki cinste kilo verme esnasında son 10 yıla kadar farklılıklar görülmekte iken son 10 yıldır işler değişti. 11.01.2019 tarihli bir makaleye göre  ABD Obezite Tıp Kurulu Direktörü Dr. Rekha Kumar özellikle son yıllarda obezite ve diyabetin aşırı artışı ile kilo verme özellikleri her iki cinste de birbirine yaklaştı diyor.

Eskiden erkekler daha çok kas yapmak, kadınlar ise kilo almamak için beslenmesine dikkat edip egzersiz yaparken şimdilerde bilinç tamamen yağların yakılmasına yöneldi. Bu nedenle eğitim, beslenme ve egzersiz makası daralttı ve yağların azaltılması ortak noktası Mars ve Venüs benzetmesini bu konuda ekarte etti. Yani hem kadın hem erkek bir hedefe kitlenmiş durumda. Yansın yağlar.