Bu satırları kısa bir süreliğine gittiğim Rize’nin bir yaylasında yazdım. Bilgi birikiminizi çevrenizde yaptığınız gözlemler ile harman yaptığınızda çok daha net bazı şeylerin farkına varıyorsunuz. Pek çok doğru bildiğiniz şeyin aslında ne kadar yanlış olduğunu, beynimizin nasıl ve ne koşullarda şartlandırılarak yaşam yolculuğumuzu tamamladığımızı anlıyorsunuz.
Yapılan tüm çalışmalar uzun ömürlü olmak ve sağlıklı yaşamak için kişide temelde 2 şeyin var olması gereğini gösteriyor. İlki yaşımıza göre kas gücümüzün yüksek olması, ikincisi ise insülin düzeylerimizin normal sınırlarda olması.
Rize’de çevremde izleyebileceğim ve konuşabileceğim insanların bol olması bu gerçekleri bir kez daha teyit etmemi kolaylaştırdı. 95 yaşında ve halen çayır kesen insanlara şahit oldum. 80 yaşın üzerinde yaylada ineklerini otlatan, sütlerini sağan, tereyağını, peynirini, yoğurdunu yapan insanları tanıdım. Odun kesen ve hatta kestiği odunları taşıyabileceği miktarlarda sırtına iple bağlayarak evlerine götüren yaşlılara şahit oldum. Soludukları havanın ve içtikleri suyun saflığı dışında gıdalarının temelini et, süt, tereyağı, yoğurt, bölgeye has lahana, fasulye tarzında karbonhidratlı gıdalar, saflaştırılmamış mısır unu ve kara buğday unu dedikleri undan yaptıkları ekmek oluşturuyordu. Meyveleri ise genellikle elma, armut, kurutulmuş erik ve karayemiş denilen o bölgelere özgü meyvelerden ibaretti. Aklıma İngiltere Kraliçesi’nin beslenme şekli ve Kraliçe’nin kendisi geldi. Beslenme yapıları hemen hemen aynı idi. Birisi saraylarda, diğerleri ise taş duvarlı evlerinde konaklıyorlardı o kadar.
Günümüzde uzun ve sağlıklı bir ömür sürdürmek istiyorsak en başta yapmamız gereken şey glisemik indeks değeri orta ve düşük gıdalar ile beslenmek, rafine, katkılı gıdalardan uzak durmak ve elden geldiğince fizik aktivite yapmaktır. Bunun 2. bir yolu yok.
GENÇLER DİKKAT EDİN
Uzmanlık tezimi obezite üzerine yaptım. İlaç kullanarak ve başarılı sonuçlar elde ederek tezimi tamamladım. Ancak zaman içerisinde obezite ile ilgili kalıcı, etkili ve başarılı diyebileceğimiz bir ilaç bulunduğunu görmedim. Çok emin olmadığım ve hem yasal hem vicdani sorumluluğunu üstlenmeyeceğim hiçbir ilacı hastalarıma vermedim, önermedim.
Günümüzde şu veya bu kişilerin önerisi ile, kulaktan dolma bilgilerle, internet ortamından veya yurtdışından ısmarlatarak zayıflatma adına satıldığı belirtilen ilaçlardan asla almamak gerekir. Ömrünün baharında karaciğerini kaybeden, kalp kapaklarını ve akciğerini bozarak ömrünü karartan, hem kendini hem çevresini üzen kişilerden olmayın. Obez kalın ama bu ilaç adı altında satılan, ne olduğu belli olmayan bileşimleri kullanmayın.
Hem yerim, hem hareket etmem hem de bir küçücük hap ile zayıflarım ancak ve ancak tembel, kendine güveni olmayan insanların düşünce tarzına uygun bir arayıştır. Böyle bir kişi zaten hayatta hemen her konuda eğer ciddi destek almaz ise kaybetmeye mahkûmdur.
Kaybedenlerden olmayın.