Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Nisan 2024 bilgileri

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. Her zaman olduğu gibi ciddi bilimsel tıbbi kaynaklardan derlediğim, merak edilen, sizlere yararlı olacağına inandığım bazı bilgileri kısa başlıklar halinde sizlere sunmak istiyorum.

1-GLP-1 DENİLEN MADDE: Son zamanlarda obezite tedavisinde şu an için etkinliği kanıtlanmış yurt dışı ve yurt içi bir çok merkezde kullanılan GLP-1 (Glukagon benzeri Peptid-1. Bunun analogları obezite tedavisinde kullanılmaktadır) adlı madde ile ilgili olarak son bilgileri paylaşacağım. Bu madde asıl olarak bağırsak daha az olarak da pankreas ve beynimizin bazı kısımlarındaki hücrelerce yapılarak salgılanmaktadır. Gıda alımını bir kaç yolla azaltır. Mide boşalmasını geciktirmek, insülin salgılayan pankreas hücrelerini yıkımdan korumak, beynimizin iştah ile ilgili kısımlarını bloke ederek ve daha başka yollar ile iştahı azaltmaktadır.

Yapılan bazı çalışmalar GLP-1 etkisini gösterebilen gıdaların da var olduğunu kanıtlamaktadır. Bu gıdaların başında yumurta gelmektedir. 2016 Yılı’nda yapılan bir çalışma özellikle yumurta beyazının GLP-1 maddesinin yapımını arttırdığını göstermektedir. Bir diğer besin maddesi kuruyemişlerdir. Badem, fındık ve fıstık içerdiği protein ve sağlıklı yağlar nedeni ile GLP-1 düzeylerini arttırmaktadır. Bu gıdaları içindeki liflerin de etkisi bu yöndedir.

İçerdikleri lifler nedeni ile bazı tam tahıllar (ki abartılı miktarları kilo aldırmaktadır) da GLP-1 düzeylerini arttırırlar.Bu lifler bağırsak bakterileri tarafından parçalandığında asetat, bütirat ve propiyonat adlı maddeler salgılanır. Bunlar kısa zincirli yağ asitlerini oluşturur ve bağırsaklarda GLP-1 salgılayan hücreleri uyarırlar. Bunların dışında zeytinyağı, avokado ve yeşil yapraklı sebzeler ve brokoli, havuç, lahananın da GLP-1 düeylerini arttırıcı etkileri bulunmaktadır.

Kilo vermeye karar verildiğinde yukarıda sayılan besin maddelerinin yeterince tüketilmesi bilimselliği kanıtlanmış bir yol ile sağlıklı bir şekilde kiloların verilmesine yol açacaktır.

2-BÖĞÜRTLEN KATKILI YOĞURT ŞEKER HASTALARINDA ÇOK FAYDALI: Bu satırları yazarken asla marketlerdeki meyveli yoğurtlardan bahsetmiyorum. Doğal yapısını koruyan yoğurt (yağı, probiyotikleri ve olması gereken içeriği ile ) içine konulan böğürtlen, ahududu, yaban mersini ve çilek gibi berry grubu meyveler kan şekeri kontrolünde çok güzel sonuçlar sağlamaktadır. Örneğin 150 gram yani 1 su bardağı yaban mersininde 4 grama yakın lif bulunmaktadır. Bu lifler sindirimi yavaşlatıp iyi bir kan şekeri düzeyi sağlar, kan şekeri dalgalanmalarını önler. Yoğurt ise uzun zamandır kan şekerini düşürücü etkileri olduğu bilinen bir besindir. Bu etkisini de en çok içerdiği faydalı probiyotik mikroorganizmalar varlığı ile gerçekleştirir. Yoğurdun diğer bir kan şekeri düşürücü etkisi de protein içeriğinin yüksek olmasındandır.

3-B3 VİTAMİNİ HAKKINDA NELER BİLİYORUZ: B3 vitamini diğer adı niacin olan ve suda çözünen bir vitamindir. Eskilerde daha çok görülen ve 4D bulgusu (Diare….ishal, Dermatit…cilt iltihabı, Demans…bunama ve Death….ölüm) ile karakterize olan Pellegra adlı hastalık bu vitamin eksikliği ile gelişir. Günümüzde özellikle gençlerin beslenme şekline bakıldığında tam eksiklik söz konusu olmasa da bu vitaminin hafif eksikliklerine rastlamaktayız. Doğal beslenen hayvan etleri ve organları bu vitaminin ana kaynağıdır. Daha sonra yumurta, baklagiller, patates, havuç, ekmek mayası, domates, kuruyemişler gelir.

Koku ve tat değişiklikleri, aynaya baktığınızda yüzünüzde kaymaların olması, okuduğunuz sayfaların hareket ediyor hissinin olması, yürürken yerin ayağınız altından kayması hissi, geçmeyen yorgunluk, ciltte bir takım değişiklikler bu vitamin eksikliğinin ilk bulgularındandır.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X