Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Olur mu olur…

Ünlü Çinli Filozof Konfüçyüs’e sormuşlar bu diyarın en iyi hekimi kimdir diye. Şu dağın ardında bir hekim var o iyidir, çünkü yanına giden hastaya hemen teşhisi koyar. En iyi hekim o demek ki demişler. Yok demiş, diğer dağın ardında biri var, teşhisi koyar ve tedavisini de verir. O zaman en iyisi o mu demişler. Hayır, o dağların da arkasındaki dağlarda bir hekim var ve Çin’in en iyi doktoru odur demiş. Çünkü o, nasıl hasta olmayacağınızı size öğretir.

Binlerce yıl sonra geldik günümüze. Hastalıklar arttı ve giderek artıyor. Bir grup hekim ise dünyada fonksiyonel tıp denilen kavramı yeniden gündeme getirmeye başladı. Hastalıklar ile temel olarak hareket, beslenme, doğanın korunması ilkeleri ile mücadele edilebileceğini hatırlatmaya çalışan hekimler bunlar.

Çevrenizde de vardır veya birilerinden duymuşsunuzdur. Doktorlar yürüyemez dedi yürüdü. 3 ay ömür biçmişlerdi torunları bile oldu. Kansere yakalandı ama kanseri yenmeyi başardı gibi. Magazinsel gibi görülse de bu tip vakalar az sayılamayacak oranlardadır. ABD’de bir paraşütçü savaş gazisi her 2 diz ekleminden zarar görür. Tedavilerden yarar görmez. Hekimler buraya kadar der. İnatla bir egzersiz danışmanının yardımı ve uygun beslenme ile yürüyemeyen adam, koşar hale gelir. Ben şahidim. Kanser tanısı aldıktan sonra hareket, temiz çevre şartları ve uygun beslenme ile yıllarca sağlıklı bir şekilde yaşayan çok hastalara tanık oldum. 80’li yaşlarda koroner by-pass yapılması gereken ama un, şeker ve trans yağları hayatından çıkardıktan sonra özellikle de omega-3 ve flavonoid denen antioksidan diyetlerine başlayıp adeta yeniden canlanan pek çok hasta gördüm.

Kıymetli okurlarım, yıllardır bu köşede Olay Medya’nın da içten yaklaşımları ile sizlere sıkıntılarınıza derman olayım, en son çalışmalardan çeviriler yaparak yararlı olayım diye gayret ediyorum. Bu samimi açıklamama ilaveten, asla düzelemeyecek sandığınız bazı hastalıkların çaresinin yine sizin hayatınızda yapacağınız bir takım düzenlemeler ile ortadan kalkacağını gönül rahatlığı ile ifade ediyorum.

Meslek hayatım boyunca hep şu özellikleri taşıyan insanlardan uzak durmaya çalıştım. 1-Her şeyi ben bilirim diyenlerden. Bunların eline birileri çekiç verdiği ve çekici iyi kullandıkları için herkesi çivi gibi görmüşlerdir. 2- Cahil olup, cahilliklerini bilmeyenlerden (eğitimli olup cahil olanları da katıyorum).

Artık dünyanın pek çok ülkesi obezite ve buna bağlı ölümleri en ciddi hastalıkların başına koydu. Hastalık diyorum. Bu kadar önlem alınmasına, tedavi yaklaşımlarına rağmen çığ gibi büyüyen bir hastalık. Kimseyi eleştirmeden, küçümsemeden, iyi niyetinden şüphe etmeden de bu hastalığın sadece bir takım listeler ile çözülemeyeceğini belirtmek istiyorum. Neden mi? Çok yakın bir zamanda (6 Ocak 2016) Boston Üniversitesi’nden Prof. Dr. Andrew Stokes ve ekibi, obeziteden kaynaklanan ölüm oranları günümüze kadar hep küçümsendi diyor. Hatta bilinçsiz bir şekilde kilo kaybetseniz bile erken ölüm riskinizin % 27 daha fazla olduğunu belirtiyor.

Geminin yüzmesi için suya gerek vardır. Ama o sudur ki geminin içine girer ise gemiyi batırır. Gemi için su ne ise, insan için de dünya aynıdır (Mevlana)…

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X