Dr. Mete Ekşioğlu
Dr. Mete Ekşioğlu

Saatli bomba taşıyoruz

Köşe Yazısını Dinle

Kıymetli okurlarım. SARS-Cov 2 Pandemisi rüzgârında hemen herkes bir yakınını kaybetti. Bir çok yakınımız hastanelerde, evlerde bu hastalığı geçirirken yürekler ağızlara geldi. Daha önce insanoğlunun yaşadığı salgınlar gibi bu da zararını verip yok olacak hiç şüpheniz olmasın. Ama biz bize kaldığımızda siz asıl taşıdığınız bombanın obezite ve şeker hastalığı olduğunu bir kez daha göreceksiniz. Maalesef aşının, ilaçların ve tedbirlerin yok ettiği viral enfeksiyonlara hiç benzemeyen bu 2 hastalık bizi bile bile ve kimseden bulaş olmamasına rağmen pençesinden bırakmayacak. Niye derseniz devamında anlatacağım.

Bizler gıdanın ne olduğunu bilmeden yaşıyoruz. Oysa eski insanlar yedikleri gıdaların neye yaradığını bu kadar teknolojik imkânlar olmamasına rağmen bizlerden çok daha iyi biliyorlardı. Gıda tanımını daha önceleri çok anlattım ve bu tanım bilinmeden bizlerin kilo alması, yağlanması çok daha kolaylaşır. Sizlerde hormon yapacak, sinir sistemi hücreleri arasında iletişimi sağlayacak, savaş hücreleri yapacak, sindirim sistemi salgılarını ve bu salgıları yapan hücreleri oluşturacak mikro besinleri içeren maddelere gıda diyoruz. Buyurun cevaplayın. Bir yanda etli bir kuru fasulye, diğer yanda mahallenizdeki bir dükkândan sabah bununuza buram buram kokusu gelen poğaça. Yukarıdaki tanıma göre hangisi gıda hangisi değil ve hangisi daha çok tercih ediliyor siz karar verin.

Günümüzde bir çok bilim insanının yararlarını ve hangi gıdalardan alınabileceğini anlatmasına rağmen halen D vitaminlerimiz, B 12 ve diğer B grubu vitaminlerimiz, Omega-3 düzeylerimiz çok eksik. Mutsuz insan sayımızın artması duygusal iştahımızı da arttırıyor, sosyal medya kullanımına yarayan cihazlar ile hareketsizlik oranımız da giderek artıyor. Besinlerin sağlıklı olmaktan ziyade uzun süre saklanabilen özelliğe dönüştürülmesi işin en tehlikeli kısmı. Ucuza üretilebilen, rafinerizasyon işlemleri geçiren, katkılı, koruyucu madddeler eklenerek bizlere sunulan besinler işin içinden çıkılamaz hale gelinmesine yol açıyor. Nohut, mercimek, turşu, tarhana, sakatat, sebze yemekleri bir çok genç ve çocuk tarafından gıda olarak bilinmiyor. Bir karton kutu içine konulup yanına da asitli, şekerli bir içecek eklendiği zaman ana gıdanın bu olduğu zannediliyor.

Rafine şeker kullanımı 150 yıl öncesine oranla kişi başı yıllık tüketim olarak 40 kat kadar arttı. Yüksek oranda beyaz unlu gıdaların tüketimi artarken, taze sebze, meyve ve diğer doğal besin kaynaklarının kullanımı azalarak hücrelerimizin tanımadığı gıdaları tüketir olduk. Çevremizi, oksijenli ortamlarımızı toksik maddelerimizle hızla kirletirken hareket etmeyi unuttuk. Güneşlenip bronzlaşmak ön plana geçti ama D vitaminini güneşten almamız gereğini unuttuk. Dibimizdeki marketlere bile artık gitmeyip internet üzerinden, telefonlar ile alışverişlerimizi yapmaya başladık. Binlerce yıldır bizi bu günlere taşıyan Anadolu Mutfağının doğal ve lezzetli yemeklerini bırakarak obezite ile mücadele için milyar dolarlar harcayan batının beslenme modellerini benimsemeye başladık. Dr Robert H Lustig  2006 yılında Pediatric Annals  adlı tıp dergisinde ‘’Obezite batı tarzı bir beslenmenin mahsulüdür’’ demektedir.

Kıymetli okurlarım. Hemen hemen hepimiz sağlığımızı kaybetmeye başlamadan sağlıklı olmanın kıymetini bilemiyoruz. Sizlere uzun yıllarını obezite ve şeker hastalığı ile mücadeleye veren bir hekim olarak şunları söylemek istiyorum. Çocuklarımız özgüveni tavan yapsın diye çok yanlışların içine düşüyoruz. Atalarımız o ilkel koşullarda bile bizlerden çok daha sağlıklı beslendiler. Aklınıza şu an sağlıklı ne kaldı ki diye bir düşünce gelir ise önce sağlıksızlardan uzaklaşın gerisi çorap söküğü gibi gelir diyorum. Bomba ceplerimizde, dakikalar da hızla geçiyor. Ben derim ki saati alıp zamanı haz alarak geçirin, bombayı ise fırlatın gitsin.

ilk yorumu sen yap

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.

BUGÜN EN ÇOK OKUNANLAR

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz..
X