Kelime anlamı değişim demektir. Takasta değişim aracı kullanmaksızın işlem gerçekleştirilir. Mal ve hizmetler diğer mal ve hizmetler ile değiş tokuş yapılır. Karşılıklı menfaatler doğrultusunda geçekleştirilen bu yöntem ilk çağlarda daha hâkim iken halen bazı olağanüstü ekonomik hallerde geçerliliğini sürdürmektedir.

Obezite nedeni ile yapılan operasyonların günümüzde en gözde olanı halk arasında mide küçültme adı verilen tüp mide ameliyatıdır. Beyin küçültme, akciğer küçültme, kalp küçültme, karaciğer küçültme biraz korku akla getirse de mide küçültme her nedense bir korkuyu değil bir mutluluğu çağrıştırıyor artık. Oysa mide kanseri ameliyatlarında hastayı biraz daha fazla yaşatabilme adına yapılan bu ve benzeri ameliyatlar gerçek anlamından uzaklaştırılıp adeta bir moda halini aldı. Kendi dünyanız içerisinde bir uzvunuzu alışkanlıklarınızı değiştiremediğiniz için tehlikeli bir takasa sokuyorsunuz.

Obezite vücutta yağ dokusunun normalden fazla olması demektir. Uzmanlık tez konum olması nedeni ile yıllardır obez hasta takip ederim. Mümkün olduğunca bu konuda çıkan güncel yurtiçi ve yurtdışı makaleleri okurum. 1 yıla yaydığınızda akla hayale gelmeyecek kilolar veren hastalar gördüm. Hem yağlarından kaybettiler, hem kasları güçlendi, varsa karaciğer yağlanmaları, yüksek tansiyonları, yüksek kan şeker düzeyleri normale geldi.

Ancak en önemlisi kıymetli okurlarım hepsi mutlu oldu. İçtenlikle yazıyorum, pek çok içine kapanık, mutsuz insanın finalde mutlu olduğunu gördüm. Asla bedenleri inceldi de ondan mutlu oldular diye algılanmasın. Fazla yağ dokusunun vücuda salgıladığı 20’den fazla zararlı madde ortadan kalktığı için bu insanlar mutlu oldu. Yakın zamanlarda bulunan ve kaslardan salgılanan miyokin denilen maddelerin salınması nedeni ile bu insanlar mutlu oldu. Eksik B12 vitamini, triptofan, tirosin, B2 vitamini, magnezyum, selenyum, bakır gibi maddelerin eksiklikleri tamamlandığı için bu insanlar mutlu oldu.

İnsanoğlu eğriyi de doğruyu da yıllar içerisinde buldu. Ancak uygulamaya koyma konusunda başarılı olamadı. Uygulamaya koyamamamızın altında pek çok eğitimsel, psikolojik, sosyal, ekonomik, çevresel sebepler yatmakta ve buna göre de insanın bir kader çizgisi oluşmaktadır.

Sağlıkla ilgili doğruların örneklerini uzun yıllardır bu köşemde yazmaktayım. İşte bir tane daha: Her gün 30-40 gram arası lif alan kişilerde kalın bağırsak kanseri görülme olasılığı çok çok azdır. Tam tahıllı ekmek (abartmadan), her öğün yeşil yapraklı sebze (maydanoz, kuzu kulağı, dereotu, roka vb) ve günde sadece 1 tabak fasulye, mercimek, barbunya, lahana gibi sebze yemeklerinden bir tanesi bu miktarı karşılayabilmektedir. Bir de şunu düşünün: Kahvaltıya bir simit, poğaça veya benzerleri ile 1 kutu meyve suyu ile başlayan, öğleyin beyaz ekmek içine konulmuş tavuk eti, akşam ise makarna veya pirinç pilavı, ardından bir un ve şeker karışımı bir tatlı alan kişinin kalın bağırsak kanserine zemin hazırladığını bu hesaba göre çok kolay anlayabiliyoruz.

Takas yapacaksanız alacağınız verdiğinizden çok daha size yararlı olsun ki adı takas olsun. Sağlıklı, huzurlu ömürler diliyorum.