Zap İngilizce kökenli bir kelime. Anlamı öldürmek, gebertmek ve de kanal değiştirmek. Kanalları değiştirirken çok sık kullandığımız bu kelimenin Türkçede Türk Dil Kurumu’nun kabul ettiği karşılığı ise geçgeçdir. Konuya girişi yapalım.
Gün boyunca uyku, stres, fizik aktivite durumu, ısı gibi durumlar enerjimizde artma veya azalmaya yol açabilir. Yakın zamanlarda çıkan İngilizce bir tıbbi makalenin başlığı aynen şöyle idi: Enerjimizi zaplayan gıdalar. Yani enerjimizi öldüren gıdalar. Bu gıdalar günlük hayatımızda sık tükettiğimiz gıdalardan oluşmakta idi ve bizlerde acaba neden bana bir yorgunluk çöktü diye hayıflanırken katiller yanıbaşımızda duruyor ama bir türlü anlamıyorduk.
1-Beyaz ekmek, unlu mamuller ve pirinç: İşlenmiş karbonhidrat oldukları için liften ve besleyici maddelerden arındırılmışlardır. Hızla kan şekerini yükseltirler. Aynı hızla salınan insülin de ani olarak kan şekerini aşağıya indirir ve bizler de enerjik halimizi kaybederiz. Yine enerjimiz için gerekli B vitaminleri bu gıdalarda bulunmadığı için bir kez daha enerji düşüklüğü yaşarız.
2-Şeker ilave edilmiş kahvaltılık tahıllar ve yoğurt da enerji düşüklüğüne sebep olan gıdalardır.
3-Alkol: Relaks etki yaratır. Bu çok hoşa giden bir durumdur.Uyku verir sanılsa da asla gerçek kalitesinde bir uyku uyuyamaz ve ertesi gün kendinizi düşük enerjili hissedersiniz.
4-Kahve: Alzheimer ve parkinson hastalığında çok olumlu etkilere sahiptir. Erişkin tip şeker hastalığı riskini de azaltmaktadır. Ancak günde 4 fincandan daha fazla içildiğinde uyku kalitenizi düşürmeye başlar ve kendinizi yorgun hissedersiniz.
5-Enerji içecekleri: Uzun vadede uyku süresini ve etkinliğini olumsuz yönde etkilerler. Yine uzun vadede panik atak sebebi olabilirler.
6-Kızartmalar ve fast-food: Besleyici öğeler açısından çok fakirdirler. Karın doyurur ama beslemezler. Dolayısı ile enerjinizin tükenmesine yol açarlar.
7-Düşük kalorili gıdalar: Hormonal dengesizlik sebebidirler. Uzun vadede hem vitamin eksikliğine sebep olurlar hem de daha fazla gıda alımına sebep olarak enerjinizin tükenmesine yol açarlar.
Kıymetli okurlarım. Ne akademik kariyer sahibi idiler ne televizyonlardan beslenme programları izliyorlardı, ne kalori biliyorlardı, ne de vitamin, mineral, amino asit, karbonhidrat konusuna hâkimdiler. Ama bir şeyi çok iyi biliyorlardı atalarımız: Hangi gıda yenilir hangi gıda yenilmez.