İyi bir bağışıklık sistemi denince akla ilk gelenler C vitamini, egzersiz ya da iyi bir uyku düzenidir. Peki, sıkı dostlukların, samimi sohbetlerin ve güçlü sosyal bağların da bağışıklık üzerinde etkili olduğunu söylesek?
Giderek yalnızlaşan modern insan için bu, belki de farkında olmadığı ama yaşamsal değeri olan bir gerçek: Sosyal ilişkiler, bağışıklık sisteminin görünmeyen destekçisidir.
Araştırmalar ne diyor?
Carnegie Mellon Üniversitesi’nde yapılan bir deneyde, katılımcılar grip virüsüne maruz bırakıldı. Sonuçlar dikkat çekiciydi: Güçlü sosyal bağlara sahip olan bireyler, virüse karşı çok daha dirençliydi. Aynı virüse maruz kalan ama sosyal çevresi zayıf olan bireylerde ise hastalık riski ve şiddeti belirgin şekilde daha yüksekti.
Bunun nedeni oldukça ilginç: Sosyal destek, stres hormonlarını azaltıyor; bu da bağışıklık hücrelerinin baskılanmasını engelliyor. Başka bir deyişle, duygusal güven ortamı, vücudu hastalıklara karşı daha dirençli kılıyor.
“Bağlılık” hücrelere yansıyor
Kaliforniya Üniversitesi’nde yapılan bir başka çalışmada, sosyal ilişkileri güçlü bireylerin kan hücrelerinde enflamasyon (iltihap) genlerinin daha az aktif olduğu tespit edildi. Bu da kronik hastalıklara karşı bir koruma sağlıyor.
Yani insan sadece insanın aynası değil; şifası da olabilir.
Ne yapmalı?
- Her hafta bir arkadaşla vakit geçirmeyi alışkanlık haline getirin.
- Aile bireyleriyle kısa da olsa günlük sohbetler yapın.
- Yeni insanlarla tanışabileceğiniz sosyal ortamlara girin (atölyeler, gönüllülük grupları, hobi kulüpleri).
- Anlamlı bağ kurmaya odaklanın; yüzeysel değil, içten ve samimi ilişkiler kurun.
- Dijital etkileşim yerine yüz yüze temasın gücünü hatırlayın.
Belki de güçlü bir bağışıklık sistemi için ihtiyacınız olan şey, bir vitamin değil, bir dostun sesi, bir annenin dokunuşu ya da bir kahve eşliğinde yapılan içten bir sohbet olabilir.

Flipboard