Öyle anlaşılıyor ki, Rakka, Suriye’deki savaşta kırılma noktası olacak.

Nedeni şu: Bir yanda Suriye ordusu ve Rusya, diğer yanda Kürt gücü ve ABD Rakka’ya yönelmiş durumdalar.

IŞİD’i püskürtüp kente ilk giren hangi taraf olursa süreci kontrolüne alacakmış ve gidişatı o yönetmeye başlayacakmış gibi görünüyor.

Kuzeyde, ABD’nin gönderdiği ağır silahlar eğer bölgeye ulaştırıldıysa, PYD/YPG harekete geçmek için Pentagon’un emrini bekliyor olabilir.

Rakka’nın güneyindeyse Suriye ordusu hazırlık yapıyordu bir süredir. Tabii onlar da Rusya’nın vereceği işarete göre davranacaklar.

Rakka’da istenmeyen bir karşılaşma mı olacaktır, nedir? Kafalar, bu noktada oldukça karışık şu anda.

ABD tarafından bakılırsa, Rakka’yı Kürt gücü ele geçirmeli ki, sonuçta “Kuzey Suriye’nin” stratejik bir kenti olsun.

Rusya tarafından bakıldığındaysa tam tersi… Suriye bölünmesin, etnik, dinsel ve mezhepsel parçalara ayrılmasın… Ruslar da bunu ister.

Peki, ABD ve Rusya’nın Rakka çekişmesinden kim galip çıkar dersiniz?

ABD, Suriye’nin kuzeyindeki Kürt bölgelerine yerleşmiş durumda. Hatta oralarda bir ya da iki askeri üssü olabilir Pentagon’un. Askeri uzman ve asker sayısı tam olarak nedir, bilinmiyor ama hatırı sayılır bir güce ulaştığı da yavaş yavaş ortaya çıkıyor.

Elbette Ruslar gelişmelerin farkında ama Suriye ordusunun durumuna göre hareket etmek gibi bir zorunluluk içindeler.

Orduysa tüm ülkeyi düşünmekle yükümlü…

Örneğin son olarak, Ürdün sınırına güç takviyesi yapıyor Esad. Çünkü orada ABD, İngiltere ve Ürdün üçlüsünden Şam’a tehdit var.

Suriye ordusunun kuzeydeki gücünü zayıflatmak için ABD’nin bir taktiği olmasın? O da mümkündür. Ama öyleyse bile Şam’ın, güney sınırını boş bırakacak hali olamaz.

Bu arada Şam’ın doğusundan Irak sınırına ilerleyen Suriye birliklerini de unutmamak gerek. O bölgede de IŞİD’i temizliyorlar.

Halep’teki El-Cerrah Havaalanı’nın terör gruplarının elinden alınması da aslında büyük başarı… Buna Şam’ın stratejik bölgesi Kabun’un kontrol altına alınmasını da ekleyelim.

Tüm bunları altı yıldır iç savaşla uğraşan bir ordu gerçekleştiriyor.

Rakka’ya ilk girenler YPG ve ABD olabilir. O kolay iş.

Ama Suriye ordusu da zoru başararak Rakka’ya dayanmış durumda.

Bakalım son gülen kim olacak?

 

Trump yönetiminde “üslup” düşüklüğü

 

Washington yönetiminin ABD-Rusya ilişkilerine yönelik tavrında tuhaf bir değişiklik oldu. Ulusal Güvenlik Danışmanı Herbert R. McMaster basın brifinginde bir soruyu yanıtlarken Rusya’yla ilgili kullandığı ifade herkesi şaşırttı.

Soru, ABD’nin Rusya’yla ilişkileri üzerineydi. Korgeneral McMaster’ın yanıtı diplomatik olmak yerine oldukça sertti:

“Başkan, katil Esad rejimini desteklemek, İran’ın hem Suriye’deki hem de bölge genelindeki yıkıcı politikalarına alan açmak ve Ukrayna’da yaptıkları gibi Rusya’nın rahatsız edici adımlarıyla yüzleşmeye hazır durumda.”

McMaster bu sözlerin ardından, “Başkan, dünyada güvenliğin sağlanması gibi ciddi konuların çözümünde Moskova’nın işbirliği yapmasına önem veriyor” demesin mi?

Şimdi Putin, Washington’ın yaklaşımındaki çelişkiye, “Dünyadaki güvenliğin sağlanmasında yapılacak ilk iş ABD’de Trump yönetiminin görevine son vermek olmalıdır. Tüm dünya bunun için işbirliği yapmalıdır” derse ayıp etmiş mi olur?

Gerçeği dile getirmek niye ayıp olsun ki?