Seçim meydanları yavaş yavaş hareketleniyor…
Bursa da ikinci seçim mitingini AK Parti’yle yaşadı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu’nun 39. mitingine denk gelmesi nedeniyle olsa gerek…
Artan tecrübesinin Bursa’da kendisini hissettirdiğini söyleyebiliriz.
Davutoğlu, kürsü hakimiyeti ve hitabet anlamında önceki mitinglerinden daha iyi bir performansa imza attı!
Ancak, AK Parti’nin önceki mitinglerine oranla coşku ve katılımın eski seviyesinde olmaması dikkat çekti.
Aslında bu yıl seçim meydanları vatandaşı pek cezbetmiyor gibi!
Peki neden?
7 Haziran seçimleriyle birlikte son birbuçuk yıla sığacak olan üç seçimin…
Seçmen üzerinde bir nevi yorgunluk yarattığını söylemek mümkün!
Yaz havasının verdiği rehavetle artan dijital iletişim gücü de meydanları eski formundan uzak tutuyor bence.
Neticede meydanların görüntüsü yanında söylenen sözlerin içeriğine bakmakta fayda var.
Dün Gökdere Meydanı’ndaki mitingin;
temel siyasi söylemlerin dışında…
Mısır’daki idam cezaları üzerinden içe dönük mesajlar…
Ve Bursa’nın kurucu kimliğiyle ekonomik gücüne dönük vurguyla farklılaştığını görüyoruz.
Gerçi küresel bir oyuncu olma misyonu yüklenen Bursa’ya mevcut yatırımların dışında bir müjde verilmedi ama…
Kentin daha da güçlenmesinin önemsenmesi sevindirciydi!
Gelelim bu seçim döneminin yıldızı olan ekonomiye…
İktidar; mitingler ve seçim kampanyalarında 2011’in ana seçim teması olan projelerin yerine…
Bu kez ‘istikrarın devamı’ temasının öne çıkarmakta!
Keza mevcut ekonomik tablo yerine; 2002’den bu yana alınan mesafeye dikkat çekiliyor seçim meysdanlarında…
Ve en önemlisi muhalefete dönük eleştirilere daha fazla ağırlık veriliyor.
Başbakan Davutoğlu da dünkü konuşmasında bu çizgiyi korudu.
Hesap atışması
Ancak, muhalefetin vaatleri konusunda daha önce sıkça dile getirdiği…
‘Kaynak nerede’ sorusunu bu kez öne çıkarmadı!
Daha ziyade CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu hesap bilmemekle eleştirdi…
Hatta açıkladığı çeşitli rakamlar nedeniyle yalancılıkla da suçladı!
Muhalefetin ekonomik eleştirilerine yanıt verirken, çocuk ve evlilik yardımı dışında… İktidarın ekonomik adımlarına ve mevcut tabloya ilişkin fazla değerlendime yapmadı.
Aslında ekonomik duruma ilişkin çok fazla söz söylenmemesi normal!
Çünkü bir durgunluk döneminden geçiyoruz.
Ekonomide önceki yılların performansı yok.
Ama iktidarın son 6 ayda adım adım ortaya koyduğu bir dizi düzenleme var!
Seçim yatırımları vaatlere karşı
Torba yasaların getirdiği yeniliklerin yanısıra…
Daha önce açıklanmış olan teşvik paketlerinin hayata geçmeye başlaması…
AK Parti’nin vaatlerden çok somut adımlarla seçime yaklaşmasını sağlıyor.
Mesela…
Yılbaşında asgari ücreti önceki yıllara göre daha cömert oranda artıran hükümet.
Emekli maaşlarını bin TL’ye yükseltmenin yanında… Esnafa ve çiftçiye dönük kredi musluklarını da açarak…
Somut adımları attı aylar öncesinden!
Seçim yarışının kızışmaya başladığı son bir ayda ise…
Muhalefet partilerine nokta atışı adımlarla yanıt verilmeye çalışılıyor artık.
Binlerce taşeron işçinin kadroya alınması… Memur atamaları…
Ticari araçlara ÖTV düzenlemesi… Çocuk yardımları…
Bunların birkaçı!
Özetle; epeyce seçim yatırımı yaparak somut adımlarla muhalefetin vaatlerini durdurma gayreti dikkat çekmekte.
Dolayısıyla miting meydanında ‘Onlar konuşur AK Parti yapar’ kampanya sloganıyla uyumlu bir söylemin çıkması doğal bir sonuç!