Gün; Bursa’ya, Bursa’nın sağlığına sahip çıkma günü!

Kentin havasını, suyunu, toprağını kirletmesi kaçınılmaz olan bir tesise karşı;

kitlesel tepkinin kendini gösterme zamanı geldi.

Çünkü daha önce de yazılarla ve yayınlarla aktardığımız gibi…

Yüzlerce kamyon kömürün; şehrin göbeğinde kurulması planlanan DOSAB’ın Termik Santrali’inde yakılması sonucu… Tüm Bursa’nın ciddi bir çevre ve sağlık sorunuyla yüzleşmesi söz konusu!

Santralin yayacağı gazlar ve küllerin yarattığı tehdidi bilim adamları net biçimde ortaya koymuş durumda.

Uzmanlar, bitki, hayvan ve insan sağlığını fazlasıyla riske atacak zararlı emsiyona karşı yüzde yüz bir çare olmadığına dikkat çekiyor.

Doğrudan maruz kalacağımız etki dışında…Bir de küresel ısınmaya yapılacak katkı sonucu meydana gelen iklim değişikliğinin vereceği zararı da Uludağ Üniversitesi öğretim üyeleri günlerde gözler önüne serdi.

Ve üstelik akademik odalar ve ihracatçı birliklerinin tespitlerine göre… Projede vaat edilen ekonomik kazanım da gerçekçi temellere oturmadığı gibi…

Başta tarım olmak üzere, çeşitli sektörlerde de verim kaybına yolaçacak bir projeyle karşı karşıyayız.

Böyle bir tablo karşısında tüm Bursa’nın sesini çıkarma zamanı geldi de geçiyor bile!

Yani artık, bilim dünyası, akademik odalar ve STK’ların yaptığı uyarılara vatandaşın da katılması zamanı…

Bugün ‘DOSAB Termik Santrali’ne Hayır Platformu’ öncülüğünde,

saat 15:00’te Setbaşı Mahvel’den başlayacak olan yürüyüş kent adına önemli fırsattır!

Bursalılar kendilerine danışılmadan yola çıkılan bu projeye dönük tepkilerini göstermeli.

 

Bursa’yı turizmle buluşturmak

 

Marka kent olmanın yolu turizmden geçer.

‘Tavuk ve yumurta misali’ turizm merkezi olmak için de marka kent yaratmaktan şart.

Peki bu içiçe geçmiş iki kavramı Bursa’ya uyarlamak için ne yapmalı?

İstatistiklere bakınca alınacak yolun uzunluğu net biçimde görülmekte!

2013’ün rakamlarına göre Bursa’ya ağırlıklı yerli olmak üzere toplam 668 bin ziyaretçi gelmiş.

Konaklama süreleri ise sadece ve sadece 1,76 gün! Yani iki gün bile değil.

Otellerin doluluk oranı ise yüzde 40 civarı seyrediyor.

Bu tabloya Türkiye’ye gelen sayısında Bursa’nın sadece yüzde 2’lik paya sahip olduğu gerçeğini de eklediğimizde…

Atılması gereken çok sayıda radikal adım olduğu görülüyor!

Bu durumu dikkate alan Rumelisiad yönetimi, turizm sektörü için kolları sıvamış.

Turizm konisyonunca hazırlanan bir dizi projeyi içeren paket… Somut sonuçlar için öncelikle tüm kent dinamiklerini bir konsorsiyum çatısı altında toplamakla işe başlanmasını öneriyor.

‘Barcelona Modeli’ denenmiş bir örnek olarak; neyin nasıl yapılabileceği konusunda adres gösteriliyor.

Pakette sadece ilgili kurumlar değil… Tüm Bursalıların da birer turizm neferi haline dönüşmesini sağlayacak kentsel bilinçlendirmeye dönük öneriler de dikkat çekiyor!

Dijital dönüşüm ve Bursa City Card gibi projelerse sanal dünyanın desteğini sağlamayı hedefliyor.

Parkların ve tarihi dokunun daha verimli hale getirilmesine dönük önerilerin yanında ulaşıma yapılan vurgu da önemli.

Çünkü özellikle uluslararası çaptaki havayolu ulaşımı için herkesin elini taşın altına koyması şart!