Peşinden yüzlerce kalem ürünü de sürükleyen inşaat sektörü 2019’a daralarak başladı.
Artan malzeme ve işçilik maliyetlerini fiyatlara yansıtma şansı bulamayan inşaat firmalarının işi de giderek zorlaşıyor.
Dolayısıyla çimentodan fayansa, mobilyadan perdeye birçok imalatçı sektörü birebir etkileyen etkileyen inşaat sektörünün yeni çözümlerle rahatlatılması önem taşımakta.
Olası çözümlere geçmeden önce rakamların yakın döneme dair işaret ettiği risklere bakalım.
2019 Ocak ayında ülke genelinde 72 bin 937 konut satılmış.
Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 24,8 oranında bir azalma söz konusu!
Aralık 2018 yani bir önceki ayla kıyaslandığında ise 46,7’lik bir daralmayla karşılaşıyoruz konut piyasasında.
Peki bu ivme kaybının nedeni ne?
Veri detaylarından yansıyan ilk neden yüksek faiz yükü olarak kendini gösteriyor!
Çünkü ipotekli konut satışı türü yani banka kredili satışlarda yüzde 77,2 oranında azalma var.
Ocakta sadece 6 bin 537 konut ipotekli satışa konu olmuş.
Ve neticede ipotekli satışların toplam konut piyasasındaki payı yüzde 9’a indi!
Kısacası vatandaş son aylarda az da olsa gerileyen faizlere rağmen halen çok yüksek seyreden kredi maliyetleri yüzünden bankalardan uzak durmaya devam ediyor.
Yani düşük faiz dönemine kadar talebin zayıf seyretme ihtimali hayli kuvvetli görünüyor.
Ancak mevduat, döviz veya altın yatırımı olarak hazırda parası olanlar da konut alımı konusunda tereddütlü görünmekte!
İpotekli satış dışındaki yöntemlerle el değiştiren konutları anlatan diğer konut grubunda Ocak 2018’e göre yüzde 2,8 oranında azalmayla 66 bin 400 adet konutun satıldığını görüyoruz.
Ekonomik belirsizliklerin bir yansıması olan bu tablo alım kararlarının ertelenme eğilimine dikkat çekiyor!
Neticede mevcut manzara yeni projelere sekte vurmuş durumda.
İlk defa satılan konut sayısının yüzde 30 azalarak 31 bin 48’e inmesi bu durumu teyit ediyor.
İkinci eldeki yüzde 20,4’lük azalış da piyasadaki küçülmenin bir başka boyutunu yansıtmakta.
Konutta moral veren tek rakam yüzde 81,9 artan yabancıya konut satışlarıyla karşımıza çıktı!
Ama ocak ayı boyunca yabancının aldığı konut sayısı topu topu 3 bin 168 adet oldu.
Yani toplam pazarın sadece yüzde 4,3’ünü yabancı alımları oluşturmakta.
Dolayısıyla yabancıya umut bağlamanın konut piyasası adına kısa vadede hiçbir faydası yok.
Bursa yüzde 27 daraldı
Yabancıların Bursa’dan sadece 177 konut aldığı geçen ay toplam pazar 2 bin 748 adede gerilemiş.
Yani yüzde 27 oranında bir daralma görüyoruz geçen yılın aynı ayı ile karşılaştırdığımızda!
Düşüş oranı Türkiye ortalamasının 2,2 puan üzerinde.
Yüzde 77 azalışla 280 adede düşen ipotekli konut satışları bu gerilemenin başlıca mimarı olarak görünüyor.
Diğer satış grubunda ise 2 bin 468 adetle yüzde 3 düşüş söz konusu.
Bursa’da ağırlıklı olarak tercih edilen ilk el konut satışları ise yüzde 37,5 gibi yüksek bir oranda gerilemeye sahne olmuş durumda!
İkinci eldeki düşüş oranıysa yüzde 16 seviyesinde.
Bu tablonun daha olumsuz bir seyir izlememesi için öncelikli şart mevcut vergi ve harç desteklerinin sürmesi.
İyileşme içinse faiz yükünün nisandan itibaren dişe dokunur seviyelere doğru çekilmesi büyük önem taşıyor.
Ekonomik aktivitede canlanmayı destekleyecek adımlar psikolojik açıdan konut piyasasına da yarayacaktır.
Maliyetlerin fiyatlara yansıtılması ise çok incelik gerektiren bir mesele olarak karşımızda duruyor.