Türkiye ekonomisinin 2018 büyüme karnesi açıklandı.
Yıllık bazda yüzde 2,6 oranında artan bir milli gelir hesaplamış TÜİK.
Geçen yıl itibarıyla Türkiye ekonomisi 3,7 trilyon liralık bir büyüklüğe ulaştı.
Dolar bazındaki milli gelir ise yüzde 7,8 azalmayla 784 milyar dolar oldu.
Ve kişi başı milli gelirimiz de 9 bin 632 dolar seviyesinde gerçekleşti.
Peki bu rakamlar ne anlama geliyor?
Türkiye ekonomisinin TL bazında büyürken dolar bazında küçüldüğünü görüyoruz!
Yüzde 4 ve üzeri potansiyel büyümesi olan Türkiye hız kaybetmiş vaziyette.
Üstelik dolar bazlı eksi büyüme ile karşı karşıyayız.
Oluşan bu tablonun temel nedeniyse ağustos ayında yaşanan piyasa türbülansı!
Çünkü kur ve faiz şokunu tetikleyen bu süreç yüksek enflasyon-düşük büyüme ikilisini kaşımıza çıkardı.
Yükselen kurlar dolar bazlı büyüme rakamlarını da aşağıya çekti!
Neticede zayıflayan iç talep özellikle yılın son çeyreğinde ciddi bir fren izi bıraktı Türkiye ekonomisinde.
Dolayısıyla bundan sonrasını öngörebilmek için 2018’in 4. çeyreğini mercek altına almakta fayda var.
Yüzde 3’le beklentilerin üzerinde daralma kaydedildi son üç aylık dönemde.
Takvim ve mevsimsellikten arındırılmış çeyreklik değişimse yüzde 2,4’lük bir küçülme rakamını çıkardı karşımıza.
Bu nispeten daha ılımlı görünse de resesyon teyidi anlamında negatif bir hava içeriyor!
Çünkü arındırılmış büyüme rakamlarına göre geçen yılın üçüncü çeyreğinde de yüzde 1,6 oranında küçülme kaydedilmişti.
Dolayısıyla iki çeyrek üst üste eksi büyüme rakamının gelmesi teknik anlamda resesyona girildiğini gösteriyor.
Yani mevsimsel avantajları iyi kullanarak nominal büyüme rakamlarında şimdilik resesyonun görüntüsü oluşmadı!
Ama manzara risklere işaret etmekte.
Nasıl mı?
İç talep hala sıkıntılı. Ve ekonominin ihracat tarafı da ivme kaybı sinyalleri veriyor.
Küresel pazarlar kısa vadede fazlaca umut vermezken toparlanma umutları desteklerin boy gösterdiği iç piyasaya yönelmiş durumda!
Ancak, ilk çeyreğin öncü sinyalleri çok da iyimser değil henüz.
Çünkü vergi desteklerine rağmen otomotiv, konut ve beyaz eşya sektörlerinde pazar daralması devam ediyor.
Nitekim geçen yılın son çeyreğinin beklentilerden kötü gelmesinde yüzde 8,9 daralan ve büyümeyi 5,4 puan aşağı çeken özel tüketim payı büyüktü!
Alt sektörlerde ise aslan payı yüzde 35’le dayanıklı tüketim mallarındaydı.
2019’un sinyalleri
Dolayısıyla 2019’un ilk ayları da benzer bir manzaraya sahne olduğundan iç tüketimin ancak ikinci çeyrekte kendini daha fazla hissettirmesi beklenmeli.
Daralan iç talebin yatırımları yüzde 12,9 oranında azaltmasının ardından iş dünyasının yeniden yatırıma yönelmesinin zaman alacağı da aşikar.
Yatırım detaylarında yüzde 26 daralan makine-teçhizat kategorisi geleceğe dair sinyaller veriyor aslında.
İş dünyasına dönük teşvikleri şubat ayında kötüye gidişin frenlenmesi anlamında öncü görev üstlendi.
Ama yeni yatırımların katma değer üretir hale gelmesi muhtemelen 2. yarıyılı bulur!
Kısacası 2019’un ilk çeyreği eksi büyüme ile kapanacak. İkinci çeyrekse sıfır civarı bir büyümeyi karşımıza çıkarabilir.
Yılın ikinci yarısında ise veri tabloları tam tersi pozitif bir görünüm vermeye aday.
Çünkü ciddi bir baz etkisi ve alınan tedbirlerin gecikmeli etkileri devreye girecek!
Neticedeyse yüzde 1,5 – 2 aralığında bir yıllık büyüme ile karşılaşma olasılığımız yüksek.