Türkiye ekonomisi yine bir bayram klasiği yaşadı.
Birçok resmi yada dini bayramda piyasalarımızın kapalı olmasının avantajlarına şahit olmuştuk geçmiş yıllarda.
Dün 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile gelen tatil de…
Dış piyasalarda tepetaklak olan TL’deki dalgalanmalardan Türkiye ekonomisini korudu.
Lira karşısında dolar yurtdışı işlemlerde yeni bir tarihi rekora imza attı!
Dolar 2,732 lira ile zirve rekorunu dış piyasalarda tescil ederken…
Euro da yerinde durmadı!
Önce 2,923 liraya… Ardından dolar karşısında da elde ettiği parite desteği ile…
2,94 TL’yi aşarak son bir yılın zirvesine tırmandı.
Yani tatil dinlemeyen döviz lirayı hırpalamaya devam etti!
Aslında ‘görünen köy kılavuz istemez’!
Çocukların bayramı sayesinde paramızın dışta yediği dayağı… Yurtiçinde henüz yaşamadık.
Ama dövizde yeni rekorların gelmesi kaçınılmzadı.
Nitekim, dolar dün dışta zayıflamasıydı bugün iç piyasada da tarihi zirve serisini izlemek zorunda kalırdık!
Çünkü…
Artık, 7 Haziran’daki seçimlere kadar piyasalarımız üzerinde ciddi bir baskı süreci başlamış durumda.
Ve Türkiye’nin para otoritesi Merkez Bankası da eli kolu bağlı vaziyette durma seyirci kalacağını ilan ettiği için…
TL’nin kırılganlığını artırarak dövizde çıkış tablosuna güç katmış vaziyette.
Dün Olay Gazetesi’nin web sitesinde yayınlanan yorumumda…
Merkez’in yine bir iletişim kazasıyla sonuçlanan Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı sonrasında…
Dolarda yeni rekorlara kapı açtığına dikkat çekmiştim!
Nitekim tatile rağmen dışta bu senaryonun hemen gerçekleştiğini gördük.
MB’nin iletişim başarısızlığı ve çaresizliği
Faizlere doğrudan dokunma şansının siyasi baskı nedeniyle olmamasına karşın…
Erdem Başçı yönetimindeki MB,14 Nisan’daki sözlü müdahalesinde piyasalara umut aşılamıştı!
Piyasalardaki lira miktarını azaltıp döviz miktarını yükseltecek manevranın daha güçlü olması ihtimali…
Dolayı faiz artışına dönük beklentiler bu umut paketinin piyasalarda ılımlı pozisyon almasını sağlayan unsurlardı.
Ama ‘dağ fare doğurdu’ tarzı varla yok arası adımlar atan Merkez;
seçim sonuçları görünene kadar ipin ucunu kaçırıverdi.
Çünkü…
Oluşan bu tablo sunucunda bir yanda MB’ye güven azalırken…
Diğer yanda siyaset sahnesine dönük belirsizliklerin…
Yabancı fonlarca giderek daha fazla dikkate alınması.
TL’deki oynaklık ve kırılganlık katsayısını yükseltmiş vaziyette!
Siyaset kafa karıştırdı
Küresel çapta faaaliyet gösteren fonların belirsizlik olarak risk hanesine yazıp…
Uzak durmaya çalıştıkları siyasi tablolarsa hali uç noktaklarda!
AK Parti’nin anayasa değişikliği için başkanlık referandumuna gidecek vekil sayısını alması…
Referandum süreci boyunca yaratacağı tartışmalar nedeniyle risklerin başında gösteriliyor.
Buna karşın AK Parti’nin tek başına iktidar olamama…
Yani koalisyon ihtimali de…
Yabancılar açısından belirsizlik katsayısı yüksek riskler arasında önde bulunuyor!
Çünkü kimin kiminle hangi şart altında ortaklık yapacağını bugünden kestirmek zor.
İktidarın referanduma gidecek sayıyı bulamadan yoluna devam etmesi halinde ise…
Ekonomi yönetiminin nasıl şekilleneceği, yanıt bekleyen sorular arasında.
Sözün özü; yıllardır ilk defa;
Siyaset, hem MB’nin elini kolunu bağlayıp… Hem de belirsilikleri körüklerip piyasalar yolıyla ekonomiyi vuruyor!