7 Haziran’a sayılı günler kala Türkiye giderek daha fazla siyaset solumaya başladı.

Önceki seçimlerin aksine hareketlenme biraz yavaş aslında!

Ama görününen o ki; partiler son düzlüğe çok hızlı giriyor.

Ve ilk kez bir seçim öncesi; siyasi ve ideolojik unsurların çok ötesinde ekonomi konuşuluyor!

Partisinin seçim beyannamesini dün yani 3 Mayıs Türkçülük gününde açıklarken…

Milliyetçi vurgularla başlayıp ekonomik vaatlerle tamamlayan MHP lideri Devlet Bahçeli de …

‘Eko-seçim’ kampanyalarına bir halka daha eklenmiş oldu!

Peki MHP vaatlerinin özünde ne var?

Diğer partilerin vaatlerinden farkı var mı?

Öncelikle birbirine benzeyen vaaatler söz konusu!

Mümkün olduğu kadar toplumun ekonomik açıdan dezavantajlı kesimlerine ulaşılmaya çalışıldığı için…

Muhalefetteki partilere ait vaatlerin birbirine temelde benzemesi doğal.

Asgari ücretli, emekli, esnaf, çiftçi ve öğrenciler muhalefetin hedef kitlesi konumunda…

Verilen seçim sözleri de bu kesimleri mutlu edip rahatlatmaya aday.

Özünde bütün partiler; işçi ve emekliye daha çok maaş… Esnaf ve sanayiciye daha az vergi ile prim yükü vaat ediyor!

Yoksullarla ve öğrencilere de çeşitli destekler vaatler arasında.

Vaatlerin ayrıştığı temel nokta ise rakamlar arasındaki farklılıklar.

Ancak, çok büyük vaat farkları yok!

Örneğin meclise girmesi muhtemel partilerin asgari ücret vaatleri bin 400 TL ile bin 800 TL arasında değişiyor.

CHP ve MHP emekliye farklı tarihlerde de olsa ikişer maaş ikrayiye söz verdi.

İlginçtir ki bu iki parti koaliyon ortağı olur da…

Sözlerini ayrı ayrı tutmaya gayret ederse…

Emekliler toplamda dört ikramiye almış olacak!

Yani pratikte rakamsal bazda muhalefeti kendi içinde ayrıştıracak çok net bir tablo yok.

Neticede vaatler daha ziyade iktidara karşı ekonomik anlamda bir oy mıknatısı görevi görebilir.

MHP’nin bu tablodaki ayırdedici yönüyse…

Devlet Bahçeli’nin şimdiye kadar açıklanan ‘en kapsayıcı vaat beyannamesini’ sunmasıydı!

 

Her kesime mavi boncuk

 

Değişik ihtiyaçlara değişik yöntemlerle hitap ederek…

Hem makro hem de mikro bazda uzanabilecekleri her kesime bir mavi boncuk düşünülmüş.

Bahçeli’nin ifadesiyle…

“Asgari ücretten vergi almayacak ve bin 400 TL’ye çıkarılacak.

Vergisini düzenli ödeyen esnaf ve sanatkar ödüllendirilecek.

Emekli aylıklarında sosyal güvenlik destek primi kesilmeyecek.

Emekliye mart ve eylülde bin 400 lira destek ödeneği yapılacak.

Emeklilikte yaşa ve prim gün sayısına takılanların mağduriyetini gidereceğiz.

Mazot, çiftçiye 1,75 TL olacaktır.

Kamuda çalışan taşeron işçileri kadroya geçireceğiz. Yoksul ailelere ayda 700 TL verilecek” gibi genel vaatler yanında…

Asgari ücretlilere, büyükşehirlerde her ay 100 TL şehiriçi ulaşım desteği verilmesi.

Evi olmayan muhtaç ailelere 250 lira kira yardımı…

Muhtaç ailelere ‘Hilal’ adlı harcama kartının verilmesi.

Elektrikte indirim ve kayıp kaçak kaleminin devredışı bırakılması.

Ve yeni işyeri açan esnafa özel desteklerle yeni imam kadrolarına kadar çok geniş bir yelpazde vaatler sıralanıyor!

 

‘Alayı’ var mı?

 

Bu geniş vaat tablosunun en kritik sorusuna ise Bahçeli, ‘kaynağın alayı var’ diyerek özgün bir yanıtı baştan verdi.

Hem de kalem kalem gelir kaynaklarını açıklayarak!

Ancak, görünen o ki; MHP’ye göre 71 milyar TL civarındaki kaynak ihtiyacı…

Hem gerçekçilik yönüyle… Hem de gelir kaynaklarının yeterliliği yönüyle…

Önümüzdeki günlerin ana tartışma zeminini oluşturacak!