“Otomobil uçar gider”…

Bir dönemin meşhur opereti Lüküs Hayat‘ın hafızlara kazıdığı şarkı sözleriydi.

Otomotiv pazarından gelen son rakamlar da…

Otomobilin uçtuğunu gösterdi bizlere.

Ve Otomotiv Distribütörleri Derneği‘nin (ODD) açıkladığı veriler;

Türkiye ekonomisi adına moral veren bir tablo ortaya koymuş oldu.

Çünkü… Tüketim kaynaklı büyümenin önemli göstergelerinden biridir araç satışları.

Nisan ayındaki toplam araç satışı da 91 bin 602 adetle yüzde 72’lik rekor artışa imza atmış vaziyette!

Kategoriler açısından bu hızlı artıştaki aslan payını…

Yüzde 103’lük artışla hafif ticari araçların temsil etmesi dikkat çekici.

Ekonomik hayatın canlanmasına dönük izler taşıyor bu artış oranı!

Ancak, vatandaşın otomobil merakı yine yüksek düzeyde seyrediyor.

Çünkü…

Nisanda satılan 70 bin 211 adet otomobil, toplam pazarın yüzde 76,6’sını oluşturmakta.

Geçen yılın aynı ayına göre yüzde 64’lük artış hayli sevindirici!

Neticede 2015’in ilk dört ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre otomotiv pazarının yüzde 57 artışla 264 bin 850 adede ulaşması…

Ekonomik büyüme adına ılımlı sinyaller veriyor.

Ancak, morallerin kalıcı olarak düzelmesi için…

Yanıtlanması gereken sorular var!

Öncelikle satış artışı kalıcı özellikler taşıyor mu?

Satılan araçlar hangi fiyat düzeyinde ağırlık kazanmış durumda?

Ve bu satış tablosunun kaçta kaçı yerli üretim?

Yani özetle sürdürülebilir ve üretim yanı güçlü bir tabloyla mı karşı karşıyayız?

Yoksa mevsim normallerine inen ve yabancılara ağırlıkla para katırdığımız günler mi bizi bekliyor!

Öncelikle söylemek gerekiyor ki bu artış hızında 2014’ün eş dönemindeki olumsuz koşulların yarattığı etki var.

Şok ÖTV ve faiz artışlarının siyasi belirsizlikle içiçe geçtiği bu dönemde dibe vuran otomotiv satışları…

2015’in ilk 4 ayındaki satışların adeta patlama derecesinde arttığı izlenimini yarattı!

Yani meşhur baz etkisi bir miktar yanıltıcı görüntü oluşturmuş durumda.

Ancak, nisanda kaydedilen 90 binin üzerindeki satış adedi, umutvar bir gerçekçi yana sahip!

Yine de ODD uzmanları bile yıllık 900 – 950 bin aralığında bir toplam satışı öngörüyor.

Dolayısıyla araç satışlarındaki artışın önümüzdeki aylarda daha makul hızlara gerilemesi kaçınılmaz görünüyor.

 

Ucuz modelli büyüme

 

Yılın ilk dört ayında araç satışındaki artışın…

Ağırlıklı olarak düşük motor hacimli ve düşük vergi kategorisinde yer alamaları da…

Ekonomik büyüme adına sınırlayıcı bir faktör!

Yani 1600 cc altındaki otomobil satışlarında yüzde 51 oranında artış olması yanında…

Pazarın yüzde 84’ünü vergisi düşük olan A, B ve C segmentlerindeki araçların oluşturması…

‘Ucuz modelli büyüme’ trendine işaret ediyor!

Ve ODD verilerine göre genel satışlar içinde ithal oranı hala yüksek.

Netice ise diğer sektörleri etkileyecek yerli ivmenin zayıf oluşu olarak karşımıza çıkıyor.

 

Riskler ve fırsatlar

 

Otomotiv pazarı açısından riskler ve fırsatlar analize baktığımızda…

Seçim sonrası siyasi belirsizlik oluşması… Ve Merkez Bankası’nın faiz artırmak zorunda kalması…

Gibi ihtimaller risk listesinin başını çekmekte!

ABD’de faizlerin artışa geçmesi yanında jeopolitik riskler de otomotiv pazarını dalgalandırabilir.

Buna karşın, siyasi belirsiziğn çabuk atlatılması…

MB’nin para politikasında gevşemeye gitmesi…

Ve Avrupa’da beklenenden hızlı bir ekonomik canlanma…

Otomotiv adına doping niteliği taşıyan gelişmeler olacaktır!