Seçim meydanlarındaki temel propaganda aracı ekonomiydi.
7 Haziran sonrasında da hakim konuların başında yine ekonomi geliyor!
Ekonomik gidişat ve vaatler siyasilerin hakim kapışma alanıydı kampanya döneminde…
Gidişatın etkili olmasına karşın vaatlerin hafif dozda kalan oy karşılığı olduğunu gördük.
Sandığı kısmen etkileyen ekonomi…
Bu kez de seçim sonrasındaki siyasi tablo nedeniyle piyasalar üzerinden etki altında kalmış vaziyette!
TL karşısında 2,80’e kadar çıkıp dönen dolar yeni rekora koşarken…
Döviz sepeti de 2,93’ü aşarak tarihi zirvesine tırmandı.
Dalgalı seyir izleyen Borsa İstanbul‘daki kayıpsa yüzde 6’yı buldu.
Ve faizin yüzde 10’u aştığı seçim tepkisi yaşandı piyasalarda.
Merkez Bankası’nın dövize dönük dolaylı müdahalesi ise bu atmosferde işe yaramadı!
Peki neden?
Anketlerden ağzı yanan piyasalar artık yoğurdu üfleyerek yiyor.
Piyasalar en yüksek riske göre pozisyon alarak belirsizlik bölgesinde stres katsayısını düşük tutma gayretinde!
Çünkü öncelikle;
Seçim sonuçlarının politik belirsizliği artırması nedeniyle…
Hükümetin kurulması sürecinde dalgalanmanın sürmesi kaçınılmaz bir durum!
Ve senaryo olasılıklarının da üç ana ve beş alt seçeneği barındırması…
Dalgalanma katsayısının yüksek olma ihtimalini doğruyor.
Koalisyon mu?
Azınlık hükümeti mi?
Yoksa erken seçim mi?
Yanıt bekleyen başlıca sorular.
Alt segmentte ise kimin kiminle kolasiyon yapabileceği…
Veya dış destekli hükümet kuruluşunun nasıl gerçekleşeceği…
Gibi sorular öne çıkmakta.
Ancak, bütün bu sorular açısından net bir belirsizlik var şu anda!
Örneğin AK Parti-MHP koalisyonuna kendini kısmen hazırlamış olan piyasalar…
Bu seçeneğin; MHP lideri Devlet Bahçeli’nin ilk açıklamasıyla büyük ölçüde kenara itilmesini yeniden fiyatlamaya çalışıyor.
Koalisyonun şekline dönük belirsizliğin yanısıra…
Kurulacaki hükümetin uygulayacağı politikaların hangi oranda piyasa dostu ve reform yanlısı olacağı da soru işareti olarak duruyor!
Siyasi kulislerden sızan bilgilerin ışığındaki ince analizlerde de…
Yüzde 50’ye yakın bir erken seçim olasığı dikkat çekiyor.
Böyle bir senaryoda ise ekonomi geri planda kalacak!
Artan belirsizlikse piyasaları vuracak.
Bardak boş mu, dolu mu?
Seçimin önemli aktörlerinden Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, önceliğin istikrarda olması gerektiğine dönük vurgu içeren ılıman açıklamalarıyla…
Bu ihtimali az da olsa zayıflatarak piyasanın ilk gün şokunu hafifletti!
Keza reyting kuruluşu S&P seçim sonuçlarının kredi notu üzerinde şu an için bir etki yaratmayacağına yönelik bir açıklama yaptı.
Ancak, bu açıklamada yeni kurulacak koalisyona yönelik ekonomik zorlukları içeren atıflar da dikkat çekti!
Özetle koalisyon ihtimali elbette var. Ama işi zor.
Ve ne olursa olsun ekonominin birinci öncelik olması şart.
Ancak, siyasi rüzgarların ne taşıyacağını öngörmek kolay değil!
Neticede partiler, koalisyon kurmak için eğer 45 gün içerisinde anlaşamazsa…
Yeniden seçim sürecine girilmesi nedeniyle belirsizliğin uzayarak daha yüksek riske yolaçması mümkün.
Teknik olasılıklar
Politik belirsizliğin fiyatlandığı yakın geçmiş örneklere bakarak bir analiz yaparsak…
Borsa İstanbul açısından erken seçimin devreye girmesi halinde…
Endeksin 71 bin puana kadar inme potansiyeli dikkat çekiyor!
Dış etkinin de kendini hissettirdiği dolarda ise 2,80-2,90 TL aralığına yükselişe işaret edebilir erken seçim.
Koalisyonun kısa sürede netleşmesi ise piyasalar için mini bir doping anlamına geliyor.
Ciddi bir toparlanma ihtimali ise ancak, bakanlık dağılımlarıyla ekonomi politikalarının netleşmesinden sonra gündeme gelecektir!