Piyasalar sakin. Ama bu sürecin kalıcılığı şüpheli.
Çünkü özellikle küresel bazda fiyatlanma ihtimali olan ve risk iştahını riske atan belirsizlikler mevcut.
Geçen haftanın özeti sakin havanın yanında olası ataklara dair de sinyalleri beraberinde getirdi!
Dar banttaki dalgalanma haftanın ana temasıydı.
Sadece bir günlük bir kur hareketi bu temayı kısmen bozdu.
Onun da temel nedeni küresel büyüme endişelerini hortlatan veri ve haber akışıydı!
Çin’den gelen yavaşlama sinyallerine Avrupa da katıldı.
Euro Bölgesi için 2019 büyüme tahminleri düşürüldü.
Çin – Amerikan ticaret savaşındaki uzlaşma umutlarıysa ABD Başkanı Donald Trump yüzünden bir kez daha buhar oldu!
Amerikan Merkez Bankası Fed’in bu yıl faiz artışına gidemeyeceğine dair piyasalarda oluşan kanaati de güçlendiren bir yavaşlama tablosunun izleri görülüyor dünya ekonomisine bakınca.
Bu manzara ise birçok ülkenin gevşek para politikasına destek veren bir atmosfere izin veriyor.
Geçen hafata Hindistan örneğinde olduğu gibi fırsatını bulan merkez bankaları faiz indirimlerine başladı.
Döviz kuru konusunda endişesi olmayan ülkelerin düşük faize geçme anlamında bir fırsat penceresi yakaladığı aşikar!
Türkiye içinse döviz borçluluğu ve kırılganlıklar nedeniyle faiz indirimini bir süre daha erteleme zorunluluğu mevcut.
Çünkü aynı zamanda küresel yavaşlamanın finansal akımları zayıflatma riski, erken bir faiz indiriminde dövizi olumsuz etkileyebilir.
Nitekim geçen hafta 5,29 TL’ye dayanan dolar bu sinyali verdi!
İç gündemde haftanın en temel konusu olan enflasyonun düşme eğilimine ara vermesi faiz indirimi konusunda aceleci davranılmaması gerektiğini net biçimde söylüyor.
Ocakta aylık bazda yüzde 6,5 gibi bir seviyede gelen gıda enflasyonunu düşürmek için atılmakta olan adımların nasıl bir sonuç vereceği ise merak konusu.
Teknik beklentiler
Küresel büyümeye dair veri ve haber akışı piyasaların yeni haftadaki yönü üzerinde asıl belirleyici kavram olmaya devam edecek.
Özellikle ABD-Çin ticaret savaşına yönelik gelişmeler risk iştahını etkilemeye aday başlık durumunda.
Dolayısıyla çok sürpriz bir gelişme veya veri akışı gerçekleşmezse dar banttaki dalgalanma trendi gündeme kalmaya devam edecektir!
Ancak öncelikle Trump faktörü olmak üzere piyasaları zorlayabilecek gelişmelerin olasılık dahilinde olduğu da unutulmamalı.
Teknik analizde Borsa İstanbul 100 Endeksi’nin çıkış trendine tekrar girmesi halinde 106 bin puanı zorlaması mümkün görünüyor.
Tabii ki güçlü bir dış rüzgarın yardımı şart.
BİST’te satışların yoğunlaşması durumunda ise 98 bin – 100 bin bandında bir hareket öne çıkacaktır!
Dolarda aşağı yönlü hareketin 5,17-5,22 TL bandında sıkışması kuvvetle muhtemel.
Çıkışta ise 5,33 seviyesi önemli direnç konumunda.
Normal koşullar altında haftalık hareket aralığı 5,17 – 5,37 TL olarak karşımıza çıkıyor.
Euro/TL’de haftalık beklenti 5,85- 6,10 bandında bulunuyor.
Gram altındaki öngörü aralığı ise 218 -229 TL.