Yılın ikinci çeyreğinin ilk göstergeleri karışık sinyallerle çıktı karşımıza.

Sanayi tarafında dipten çıkışa dair işaretler rakamlarda kendini gösteriyor.

Reel anlamda zayıf bir çıkışın izlerini görmekle beraber gelecek aylara dönük beklentiler nispeten daha olumlu bir manzara çizmekte.

Diğer ana sektörlerden hizmet sektöründe iyileşme beklentileri özellikle turizmin etkisiyle güçlü seyretmeye devam ediyor.

Ancak, perakende ticaretle inşaatta beklenti rüzgarları pek de iyimser esmiyor bugünlerde!

Peki veri analizleri geleceğe dair hangi ipuçlarını veriyor?

Dün açıklanan rakamlar iş dünyasının mevcut performansını ve ekonomiye bakışını ortaya koymakta.

Merkez Bankası’nın açıkladığı imalat sanayinde kapasite kullanımını gösteren oran nisan ayında bir önceki aya göre 0,7 puan artarak yüzde 75’e çıktı.

Mevsimsel etkilerden arındırılmış kapasite kullanımı ise 0,3 puanlık daha sınırlı bir artışla yine yüzde 75 seviyesine yükseldi.

Yani sınırlı bir artış söz konusu.

Yine de ulaşılan seviye dipten yukarıya çıkıldığının net bir sinyali!

İmalat sanayinde daha fazla çarkın devreye alınması talepteki hafif kıpırdamanın sonucu olarak görünmekte.

Özellikle şubattan itibaren artan seçim yatırımlarının reel yansımalarını talep anlamında kapasite kullanımında görüyoruz.

Keza kısa bir süre de olsa düşme eğilimine giren kredi faizleri de bir miktar tüketim artışını getirdi!

Bu manzaranın kalıcılığı ise şüpheli.

Çünkü kısa vadede piyasaya verilecek ciddi bir kaynak görünmüyor ufukta.

Diğer yandan faizlerdeki düşüş durdu. Hatta hafif bir çıkışın izleri var!

Ve döviz cephesinde de yükselişin kendini hissettirmesi talebi olumsuz etkileyebilir önümüzdeki aylarda.

Ancak, sanayicilerin beklentilerini içeren güven endeksleri moral vermeye devam ediyor.

Nasıl mı?

Reel kesim güven endeksi nisanda önceki aya göre 3,4 puan artarak 105,5 seviyesine yükseldi.

Ancak, sanayicinin anket sorularına verdiği cevaplarla oluşan alt güven endeksleri genel gidişat konusunda soru işaretleri barındırıyor!

Çünkü gelecek üç aydaki ihracat sipariş miktarı, üretim hacmi ve mevcut mamul mal stokuna ilişkin değerlendirmeler güven endeksini artış yönünde etkilemiş.

Buna karşın genel gidişat, gelecek üç aydaki toplam istihdam miktarı ve sabit sermaye yatırım harcamasına ilişkin değerlendirmeler ise endeksi aşağı yönde baskılamış.

İhracata bağlanan umutlar sevindirici.

Ama gidişata dair negatif bakış yanında istihdam ve yatırım beklentilerindeki düşüş iç piyasa adına bir belirsizliğin de işareti!

 

İç tüketimde belirsizlik

 

TÜİK’in açıkladığı nisan ayı sektörel güven endeksi verileri de iç tüketim için pek de iyi sinyal vermedi.

Çünkü perakende ticaret sektörüne ait güveni gösteren endeks yüzde 0,1 azalarak 90,6 değerine indi.

Hafif bir düşüş aslında. Ama bir süredir devam eden toparlanmanın sekteye uğradığını görüyoruz!

Keza inşaat sektörü güven endeksi de nisanda yüzde 0,3 azaldı.

Hizmet sektöründeki aylık yüzde 1,9’luk artışsa devreye girmekte olan turizm sektörünün pozitif izlerini taşıyor.