Bursa Büyükşehir Belediyesi iştiraklerinden BESAŞ Ekmek Fabrikası bugünlerde koronavirüs salgını nedeniyle aktif görevler üstlendi.

BESAŞ bir yandan ekmek/süt ürünleri imalat ve dağıtımını sürdürürken diğer yandan hemşehrilerimizin sosyal yardımlarının temini için de adeta bütün imkânlarını seferber etti.

Dün Büyükşehir Belediyesi’nin cirosu yüksek şirketlerinden BESAŞ’ın Genel Müdürü Hakkı Gülşen ile konuştuk.

Genel Müdür Gülşen’e salgınla mücadelede ne gibi tedbirler aldıklarını sorduk.

BESAŞ’ın tüm bayilerine artık her ekmek için bir poşet desteği verdiğini öğrendik. BESAŞ ekmeğinin tümüyle poşetlenmesi mümkün değil.

Bunun için makine ekipman ve altyapı gerek. Fakat, Bursa genelindeki 215 bayi ve 330 market bayisine şirket her ekmek için birer poşet verme kararı almış. Böylece salgının ekmek yoluyla bulaşmasını kesmek istiyorlar.

Gülşen, ayrıca ekmek kasalarının arasına da Tarım ve Orman İl Müdürlüğü’nün uyarısıyla kağıt koymaya başladıklarını söyledi.

BESAŞ çeşit ekmeklerle birlikte günde 190 bin üretim yapıyor. Aynı zamanda bayilerinde temel gıda maddesi ve bakliyat ürünleri de satan BESAŞ son 2-3 haftadır bayilerine bunları yetiştirmek zorlanıyor. Genel Müdür Gülşen aynı şekilde beyaz peynir ve kaşar peynire de son dönem yoğun bir talep olduğunun altını çiziyor.

 

Yıldırım’da mücadele sürüyor

Belediyelerimizin koronavirüs salgınıyla mücadelelerini yakından takip ediyoruz. Gerçekten bütün ekiplerini ve kaynaklarını bu illetten kurtulmaya seferber etmiş durumdalar.

Bursa’nın ikinci büyük ilçesi Yıldırım’da da mücadele tam gaz devam ediyor.

Başkan Oktay Yılmaz da zaman zaman belediye olarak yaptıkları çalışmaları sosyal medya mecralarından ve elektronik postamıza gönderdiği iletilerden bizlerle paylaşıyor.

Yıldırım’da son üç haftada çağrı merkezine 40 bin 331 başvuru gelmiş. Bunların bin 746’sı 65 yaş üstü yurttaşların çağrısı, 49 ise ilaçlama talebi olmuş. Bu sürede 4 bin 420 Yıldırımlıya gıda yardımı, bin 142 kişiye sıcak yemek, 210 eve pazar filesi 7 bin 206 ekmek dağıtımı, 225 eve market alışverişi, 48 hastaya ambulans nakil ve 99 ilaç hizmeti verilmiş.

Ayrıca 12 pazar yeri denetimi, 570 piknik ve mesire alanı kontrolü, 578 market manav denetimi 224 açık alan dezenfektesi, 4 bin 747 açık alan temizliği ve bin 182 resmi kurum temizliği gerçekleştirilmiş.

Oktay Başkan planlamayı yapmış.

Maşallah, ekipleri de arı gibi çalışıyor.

 

Osmangazi’nin huzur konukları

Salgınla evlere kapanan hemşehrilerinin moralini yüksek tutmak için de belediyelerimizin olağanüstü çabaları var.

Onlardan biri, toplumun saygın isimlerini sosyal medya konferanslarıyla hemşehrilerinin evlerine taşımak.

Osmangazi Belediyesi’nin salgınla sosyal mücadele projesi kapsamında dijital konferanslar başladı.

19 Nisan’da Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saim Kılavuz.

15 Nisan’da Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Bülent Şenay, 16 Nisan’da İlahiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Bilal Kemikli,  17 Nisan’da  Prof. Dr. Kasım Küçükalp ve 18 Nisan’da da Doç. Dr. Hidayet Peker Osmangazi Belediyesi’nin ve Başkan Mustafa Dündar’ın sosyal medya hesaplarından huzur konukları olarak evlere konuk olacaklar.

Salgınla fiziki ve tıbbi mücadele kadar böylesi moral mücadelesine de ihtiyaç var.

 

PTT hazırlıksız mı yakalandı?

Maske için PTT yolu gözleyenlerin sayısı her geçen gün artıyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı önceki gün televizyonları çıkıp bir açıklama yaptı ve görüntü verdi ama maalesef henüz daha büyük kitlelere maskelerin ulaştığı yok.

Sosyal medyayı taradığımızda PTT’nin getireceği maskenin yolunu gözleyen sayısı bir hayli fazla. Sanırım Türkiye’nin köklü posta kuruluşu bu işe hazırlıksız yakalandı.

Dağıtım sarktıkça belki de maske kullanımına gerek kalmayacak.

Çünkü;

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca vaka yayılım hızını kontrol altına aldıklarını açıkladı.

Maskelerin dağıtımı haftalar alırsa, bu işin suyu çıkar. Halkın PTT’ye olan güveni sarsar.

Hiç maskesi olmayan ve sokağa çıkmak zorunda olan milyonlarca insan var.

Market ve eczanelerde maske satımının yasaklanması, üstüne bir de devletin PTT aracılığıyla yapacağı dağıtımın gecikmesi, sosyal medyada devlete olan güveni sorgulamaya başladı.

Kendi yurttaşına basit bir maskeyi günlerdir ulaştıramamış ülkenin, bilmem kaç devlete tıbbi malzeme yardımı yapması da anlamsız kalır.