CHP tarihinde Bursa 47 yıldır kendisine emanet edilmemiş. Taa ki, 31 Mart yerel seçimleri sonuçlanana kadar.

31 Mart’ta iktidar partisi elindeki bir büyükşehir belediyesini daha kaybetti. İstanbul ve Ankara’nın ardından Bursa’yı da CHP aldı.

Giden geri dönmüyor. İstanbul’da üç kez, Ankara’da iki kez AK Parti’nin kaybettiği koltukları geri alması mümkün olmadı. Bunu, AK Parti içinde farklı nedenlere bağlayanlar var.

Ama 47 yıl sonra CHP’nin, sağın kalesi olarak görülen Bursa’yı ele geçirmesi küçümsenecek bir başarı değildir.

Bursalılar, sağ iktidarların, ‘güç zehirlenmesinden’, ‘taşı koysak seçtiririz’ türü yaklaşımlarından, ‘adayı halk değil biz belirleriz’ dayatmalarından, belirleyicilerin, karar vericilerin, şımarıklıklarından ve adamcılıklarından bıkmış olacaklar ki, kendilerini kenara aldılar.

Hafta sonu CHP Genel Başkanı Özgür Özel Bursa’da Kent Meydanı’nda halka hitap etti. Mitinge kaç kişi geldi, kalabalık mıydı değil miydi tartışmaları bir yana, verilen mesajlar önemliydi.

CHP Lideri Özel’in, Bursa’yı, ‘milletin kalesi’ olarak tanımlamasını önemsiyoruz.

Artık kentler bir ideolojinin ve partinin kalesi olmaktan çıkmalı. Hizmeti en iyi getirenlerin, halkla en iyi diyaloğu sağlayanların işbaşına konduğu yerler olmalı.

Yerel seçim sonrası son bir yılda kentimize çok hizmet verildiğini düşünmüyoruz ama değişimin zaman zaman gerekli olduğunu da unutmamak gerekiyor.

Kaleyi kaybeden AK Parti’nin burayı yeniden geri alabilmesi, tıpkı İstanbul ve Ankara’da gibi kolay olmayacaktır.

Bursa’nın merkezi iktidarca hakkının yıllardır teslim edilmemesi, Ankara’ya aktardığından daha az hizmet alması, projelerinin onlarca yıl sürüncemeye bırakılması, ilçelerdeki kimi kurumların sudan sebeplerle kapatılması, dezavantajlı ilçelerle diğer kazalar arasındaki gelişmişlik makasının açılması, hızlı trenden mahrum bırakılması, demek ki, Bursalı seçmenlerce bir yerlere not edilmiş.

AK Parti Bursa’yı ve Bursalıları yeniden kazanmak istiyorsa, dersine daha çok çalışması gerekiyor.

 

Gemlik ilçemizde Bursaspor sevgisi

Hafta sonu Gemlik ilçemizden gelen görüntüler Bursaspor’a gönül vermiş herkesin içini ısıttı. Gemlik Belediyemiz, ilçenin ana arterlerini, sokaklarını Bursaspor bayrakları asarak, takımımıza olan bağlılığını ortaya koymuş.

Gemlik Belediye Başkanı Şükrü Deviren’in bu tutumu Bursaspor’ sevdalılarını da sevindirmiş. Başkan Deviren’i biz de kutluyoruz.

Dün bu sütunlardan kimi yabancı takımların maçları için meydanlara dev ekranlar kuran belediye başkanlarımızın aynı hassasiyeti Bursaspor’un şampiyonluğu için de göstermeleri gerektiğine vurgu yapmıştık. Şehrin hassasiyetlerine riayet edilmesine dönük kaleme aldığımız satırlarımız üzerine, yazımızda adı geçmiyor ama Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir’in alındığını öğrendik.

Bursaspor’a omuz veren başkanlarımız asla alınmasınlar. Şadi Başkan’ın Bursaspor sevgisini sorgulama niyetimiz yok. Kaldı ki, her toplantıda soruları yanıtlarken, kentimizin takımına olan bağlılığını ve sevgisini sık sık vurgulayan bir siyasetçi. Bursaspor şampiyon olduğunda 5 kişi gelmiş olsa da meydana dev bir ekran kurduklarını biliyoruz.

Bursaspor’a hepimiz sahip çıkmak durumundayız.

O bu şehrin markası.

Bu arada, Bursa mitinginde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Bursaspor’u, “Türkiye’nin. 5. büyük takımı” olarak tanımlaması da takdire şayan bir durum.

 

Başkan Aydın’dan içinden çıktığı STK’ya ilk ziyaret

DAĞDER’in, Bursa’nın arka yüzündeki Dağ ilçelerinin kentimizdeki en büyük STK’sı haline gelmesinde onun büyük emekleri var. Görev yaptığı dönemde, kentin ağırlıklı yöre kökenli bürokratlarından oluşan yönetim kadrosuyla, ‘efsane dönem’ olarak tarihe geçti.

Tahtakale’de yöre iş insanlarının katkılarıyla satın alınan viran bir konağın kültür merkezine dönüştürülmesinde çok emeği var ve çok da da parası gitti. Fakat yöre insanın siyasetin devreye girmesiyle onun, restore edip hizmete açtığı binada nedense bir dönem daha görev yapmasına izin vermedi.

Bu da kendisinin önünü açtı.

Önce milletvekilliği, sonrasında bugüne dek hiç bir parti tarafından Dağlılalara layık görülmeyen en büyük merkez ilçelerden birinde, Osmangazi’ye Belediye Başkanı oldu.

Aydın nereden geldiğini bilen bir siyasetçi. Bu nedenle DAĞDER’in demokrasi şölenine dönüşen çok adaylı kongresinin ardından görevi devralan yeni kadın Başkan Derya Kaya Başak’ı da dernek merkezinde ziyaret eden ilk isim o oldu.

Bunu siyaseten stratejik bir ziyaret olarak görüyoruz.

Nasıl, Türkiye’nin cumhurbaşkanını, seçilir seçilmez ilk ziyaretini KKTC’ yapıyor ise, Osmangazi’nin ve Bursa’nın Dağ kökenli belediye başkanları ve siyasetçileri de ilk ziyaretlerini DAĞDER’e yapmak durumundalar.

Bu arada DAĞDER’in yeni başkanı ve yönetimi de 100 bin üye hedefi için ilk çalışmayı da başlatmışlar.