Bursa’nın güneyindeki dağ ilçelerinin yol çilesini yaşamayan bilmez. Anlatılan her şey onlara hikâye gelir.

Ancak acı bir gerçek var ki, şu asırda, teknolojinin uzaya yolcu taşımacılığına başlayacağı bir dönemde bu kentin arka yüzündeki ilçelere ulaşım çile olmaya devam ediyor.

Karayolları Genel Müdürlüğü’nün yıllardır kaplumbağa hızını bile aratmayan sürede yürüttüğü çalışmalar bölge insanını üzmeye devam ediyor.

Sık sık ölümlü ve yaralamalı trafik kazalarının meydana geldiği, Orhaneli, Keles, Büyükorhan ve Harmancık ilçelerine bağlantının sağlandığı yolda hafta sonları yaşanan çile bitecek gibi değil.

Üç ilçe ile Keles’ten gelen yolun birleştiği Doğancı Barajı üstündeki kontrolsüz kavşak bölge insanın çileden çıkarıyor.

Özellikle hafta sonu Keles Kocayayla’ya ve diğer ilçelerin piknik alanlarına gidenler dönüşte aynı saatlerde çıktıkları yoldan Bursa’ya ulaşmak başlı başına bir dert.

Doğancı Barajı sonrası her iki güzergâhta da araç kuyruğu kilometrelerce uzuyor.

 

Tünel ne zaman biter meçhul

Doğancı Barajı civarındaki araç trafiğini rahatlatması beklenen Doğancı Tüneli’nin inşaatı sürüyor.

Fakat buradaki inşaat da ağır aksak ilerliyor.

Siyasilerin, bölge yollarıyla ilgilenen milletvekillerinin verdikleri açılış ve bitiş terminler revize üstüne revize oluyor.

24 saat sistemine göre çalışacağı söylenen tünelde ne kadar ilerlendiği bile bilinmiyor.

Tünel inşaatı tamamlandığında Doğancı Barajı üstündeki geçiş iptal olacak. Fakat inşaat istenen hızda yürümüyor.

Keles ve diğer üç ilçeden gelen trafiği birbirinden ayıracak tünelin hızlandırılması bölge insanın en büyük beklentilerinden birine dönüştü.

Hafta sonu çilesini kısmen bitirecek tünelin yapımı hızlandırılmalı.

Sık sık Bölge Müdürü’nün değiştiği Karayolları’nda ise bu projenin yapım hızı hafızasına ilişkin de sıkıntı olduğunu düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özel takibindeki bu projenin tamamlanması için hem yüklenicinin hem de Karayolları bürokrasisinin sert biçimde uyarılması kaçınılmaz hale gelmiş.

Çünkü her hafta sonu yaşanan çile siyasilerin de kulaklarını çınlatıyor.

 

Mevsim normalleri dışı yağışın üreticiye verdiği hasarı büyük

Daha geçtiğimiz haftalarda Keles’te ve ova ilçelerimizde meydana gelen sel/dolu yağışı Kestel’i de vurdu.

Kestel’in Dudaklı, Kayacık, Gölcük, Narlıdere ve civardaki mahallelerde meydana gelen felakette 5 hemşerimizi kaybettik.

Osmangazi Seçköy’de de üretici mağdur oldu.

Üzüntü verici bir durum.

Benzer bir tablo haftaiçi kent merkezinde, Tahtakale’de yaşanmış, Uludağ’ın eteklerinden inen sele kapılan bir yurttaşımızı bölge esnafı kurtarmıştı.

Mevsimler öyle ürkütücü hale geldi ki, sanki ozon tabakası delindi.

Selle birlikte sürüklenen toprak ovadaki arazileri göle döndürdü. Ürünler alınamaz hale geldi.

Devlet her zaman olduğu gibi yurttaşımızın imdadına yetişti. İçişleri ile Tarım ve Orman Bakanı bölgeye geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bölgeye gönderdiği bakanlarından anlık bilgi aldı, mağdur hemşerilerimizle telefonda görüştü.

Valilik, AFAD, Büyükşehir ve ilçe belediyelerimiz harekete geçti.

Bölge afet bölgesi ilan edildi.

Meteoroloji, ‘Süper hücre’ verilen yağış türünün süreceği uyarısını yapıyor.

Allah daha büyük afetlerden korusun.

Haziran gerçekten mevsimlerin normallerin üstünde yaşandığı bir ay olarak tarihe geçecek.