Geçenlerde bu sütunlardan Bursaray’daki bir yolculuk gözlemimizi aktarmış ve pik saatler olarak bilinen anlarda vagon katarlarının istasyonlardan sürekli dolu geçtiğinden bahsetmiştik.

O yazımız üzerine İnşaat Mühendisleri Odası eski Yönetim Kurulu Üyesi ve Bursa için fikir üretip düşünen hemşerilerimizden Cengiz Duman’dan bir ileti aldık.

Duman, mühendislik ve uzmanlık alanına dönük, Bursa sorunlarına zaman zaman çözüm önerileriyle bilgilendirmeler yapıyor. Bugün de kentiçi toplu taşıma için önerilerini sıralamış.

Bursa’da biri trafik diğeri ulaşım olmak üzere iki büyük sorun olduğunu ileri süren Duman, Avrupa’dan örnek vererek bu ülkelerin ve şehirlerin sorunu yıllar evvel çözdüklerini hatırlatmış.

Örneğin; Londra Metrosu’nun daha 1863’te devreye alındığına dikkat çekmiş.

Duman, “Yıllarca Bursa’da trafik sorununu çözmek için mücadele ettik, süreç uzadıkça trafik sorunu çözülmediği gibi beraberinde ulaşım sorunu da baş göstermeye başladı. Avrupa ve dünya raylı sistemleri en üst düzeye çıkartıp, lastik tekerlekli toplu ulaşım ağlarını, karbon ayak izi azaltılmış ve minimum fosil yakıt tüketimi ile elektrikli, lastik tekerlekli araçlara geçmiştir” dedi.

Bursa’da mevcut hafif raylı sistem araçlarıyla kentiçindeki toplu taşıma yükünün kaldırılamayacağını kaydeden Duman önerilerini şöyle anlatmış:

“Bursaray’ın mevcut 1 nolu Emek ve 2 nolu Üniversite yönlerinden gelip Acemler İstasyonu’nda çakışan hattın bu noktadan ayrılıp, 2 nolu hattı daha önce de gündeme gelen projelerde olduğu gibi Güney Metrosu olarak tamamen yeraltından ve Kükürtlü, Altıparmak, Heykel, Setbaşı, Siteler yönünde ilerlemesi sağlanmalıdır.”

Duman, T2 hatının daha verimli kullanılması için güzergâh üstündeki lastik tekerlekli toplu taşıma araçlarının azaltılmasını da önermiş.

İnşaat Mühendisi Duman, BHRS işletmesinin araç alımı ve hat ayrımları sonrasında toplu ulaşım ağının da gözden geçirilmesini teklif etmiş, ana caddelerde bu hatlara paralel giden lastik tekerli araçların, asıl projeksiyondaki gibi bu hatta dik çalışarak HRS’yi beslemesi gerektiğini de hatırlatmış.

Duman, Heykel hattının da yerel kaynaklarla değil, merkezi hükümetçe finanse edilmesini de talep etmiş.

Hemşerimiz Duman’ın önerileri böyle.

Kentimizin yöneticileri, siyasetçileri ne düşünüyor bilmiyoruz.

 

Büyükşehir’de Cumhuriyet kutlamaları için seferberlik

Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yıl kutlamaları için ülke genelinde bir hazırlık var. Bir asrı bulan cumhuriyetin her ilimizde görkemli biçimde kutlanması için de hazırlıklar yapılıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi kenti adeta kırmızı beyaz renkler ve bayraklarla donatıyor. Toplu taşıma araçlarından, istasyonlara, belediye binalarından kentin değişik noktalarındaki bilboardlara, meydanlara hemen her yere bayraklar asılıyor.

Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş daha evvel bir hafta sürecek kutlama programını bir basın toplanısıyla açıklamıştı. Bunlardan sadece planlanan konserler Gazze’deki soykırım nedeniyle iptal edilmişti.

Şimdi görüyoruz ki, kentin fiziksel olarak süslenmesi de bu program kapsamında başlamış.

Hazırlıklara bakılırsa Cumhuriyet’in 100. yılını Bursa olarak büyük bir coşkuyla kutlamış olacağız.

  

Bursalılara göre o proje artık umutsuz vaka mı?

Önceki gün bu sütunlardan Bursa’nın hızlı tren projesinin geciktiğine, 11 yıldır bitirilemediğine dikkat çekmiştik.

O yazımıza okurlarımızdan çokça olumlu tepkiler aldık. Hepsi satırlarımıza katılmışlar.

İnegöl’de çalışmış Ali Rıza Gülmez adlı bir okurumuz da dün elektronik postamıza ulaşıp, şu satırları bizimle paylaşmış:

“2007’de İnegöl’de çalışmaya başladığımda, Bursa’dan gelip giderken tünel çalışmaları devam ediyordu. Projenin başlangıcı 16 seneden uzun. Yazdığınız gibi Türkiye’nin 4. büyük şehrinde bırakın hızlıyı, yavaşı bile yok. Ayrıca Mudanya’dan arabalı feribot ulaşımı da kalktı. Anayasada seyahat özgürlüğü var fakat tercih özgürlüğü yok maalesef. Bu şehre yazık.”

Okurumuzun paylaştığı satırlara bakarsak, hızlı tren Bursalılar için artık umutsuz bir vaka olarak karşımızda duruyor.

Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın koca bir kentin insanını kendi sorumluluğundaki batak bir proje yüzünden umutsuzluğa sevk etmesi üzücü.

Bakan Abdülkadir Uraloğlu’nun bu konuda Bursalılara bir mesajı olur mu?