31 Mart yerel seçimleri sadece siyasi partileri, belediye başkanlığı ve belediye meclis üyesi aday adaylarını heyecanlandırmıyor.

Heyecanlanan başka büyük bir kesim daha var.

Onlar da demokrasinin uçbeyleri olarak tanıdığımız muhtarlarımız.

Hepsi kamu görevi yapıyorlar. Devlet ve millet arasında köprü vazifesi üstleniyorlar.

Önümüdeki 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde şüphe yok ki, köy ve mahalle muhtarlıklarında da büyük bir yarış söz konusu.

Şimdiden binlerce muhtar aday adayı ortaya çıkmış durumda.

Peki, son dönem mahalle ve köy muhtarlıklarına rağbet niye bu kadar arttı?

Bunun yanıtının çok basit olduğunu düşünüyoruz.

Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi öncesi ve sonrası bizzat Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Beştepe’deki külliyede sık sık muhtarlarla biraraya gelmesi ve bu kesimi kollamaya dönük verdiği mesajlar elbette başı çekiyor.

Hele, bürokrasiye ve siyaset camiasına dönük, “Muhtarları üzeni ben de üzerim” sözleri bu kesim üzerinde büyük bir özgüven sağladı.

Son dönem muhtarlıklara rağbetin artmasında başka etkenler de söz konusu.

Örneğin; muhtarlar artık günün koşullarına uygun ücret alıyorlar.

Bunu AK Parti hükümetlerinin artırdığı biliniyor.

Koalisayon dönemlerinden kalma semobolik ve komik durumdaki muhtarlık ücretlerinin bugün asgari ücretin üstüne çıkarılması buraya olan ilgiyi çoğalttı.

Yani, artık muhtarlar mühür parası olmasa da devletten sabit, düzenli bir maaş alıyorlar.

Toplu taşıma araçlarından ücretsiz yararlanabiliyorlar.

Keza, muhtarlarımıza ömür boyu vergisiz, bedelsiz silah taşıma hakkı tanındı.

Silah almanın çok zor olduğu ve ağır bir bürokratik süreç gereken ülkemizde muhtarlar dilerlerse ömür boyu geçerli çok kolay silah sahibi olabiliyor.

Muhtarlığa ilgiyi artıran en önemli nedenlerden biri de bu kesimin sosyal güvence altına alınmış olması.

Artık herhangi bir sosyal güvencesi olmayan muhtarların SGK primlerini de devlet ödüyor.

Acıkçası, devletin camiaya sağladığı bu yeni haklar muhtarlığa talebi patlattı.

Sadece devlet değil, bugün bir çok belediyemiz de, muhtarlarımızın sorumluluk sahasındaki halka rahat hizmet sunabilmeleri için önemli kararlara imza attılar.

Örneğin;

Türkiye’nin bir çok bölgesinde ve belediyesinde muhtarların ofis giderleri belediyeler tarafından karşılanıyor.

Elektrik, su, gaz, telefon, intenet gibi giderler için belli bir limitte belediyelerce ödeme yapılan muhtarlıklar çok şanslı hale geldi.

Buna bir de Bursa’da, Yıldırım ve Nilüfer ilçelerinde örnekleri yaşanan 5 bin nüfusun üzerindeki mahallelere verilen sekreterlik kontenjanı da eklenebilir.

İlçe belediyeleri tarafından ücreti ödenen sekreterler sayesinde kalabalık nüfuslu mahalle muhtarlarının şimdi yardımıcı elemanları da var.

Dolayısıyla, bütün bunları alt alta eklediğinizde mahalle muhtarlıkları her geçen gün daha cazip hale geliyor.

Özellikle emekli ve aktif bir iş yaşamının ardından boş durmak istemeyen aday adaylarının muhtarlığı revaçta bir meslek olarak gördüklerini düşünüyoruz.

Tabii ki, yurt genelinde 50 binin üstündeki muhtarın sadece 700 civarı kadın muhtarlardan oluşuyor.

Bu sayı da son derece yetersiz.

Ancak Bursa’da da son dönem özellikle mahalle muhtarlıklarına kadın aday sayısının artttığı görülüyor.

Sosyal medya paylaşımlarından bu dönem kadın muhtar adayı sayısının çok olacağı analışılıyor.

Bursa’da da bin 71 mahalleye çok sayıda kadın aday çıkacak gibi.

Hasılı, doğup büyünen semtlere, köylere, mahallelere hizmet etmek için ortaya çıkan isimlerin görevdeki muhtarları da zorlayacaklarını söyleyebiliriz.

Bu dönem Bursa’daki muhtarlıklarda da yüzde 50 dolayında bir değişim olacağı tahmin ediliyor.