Kentsel dönüşüm ve 0,50 emsal artışı konusu kimilerine göre ‘Bursa’nın kâbusu’ kimilerine göre ise birinci derece deprem kuşağındaki bir ‘kentin kurtuluşu’.

Dün öğle saatlerinde Yıldırım Belediye Başkanı İsmail Hakkı Edebali’ye uğradık.

Yıldırım Belediyesi’nin Kentsel Gelişim Merkezi’nde yoğun bir tempoda bulduğumuz Başkan Edebali ile ilçenin dönüşümünü konuştuk.

Yıldırım’da büyük bir hazırlık var. 

3 yılı bulan altyapı çalışması meyvelerini vermiş, vatandaş ikna edilmiş, ihale süreçleri de başlamış.

Mevlana’da ilk etabın binalar yükselirken, diğer bölgelerin değerlemeleri sürüyor.

Edebali ile konuşmadan önce Kentsel Gelişim Merkezi’ni dolaştık.

Vatandaşlar uzman ekip tarafından dönüşüm bölgelerinde yapılacak çalışmalar konusunda tek tek bilgilendirilip, muvafakatları alınıyor.

Merak ettik, maketleri inceleyen hak sahiplerine,

“Size evinize karşılık ne teklif ediyorlar” diye sorduk.

Aldığımız yanıt, gerçekten bu işin başarılacağının işaretiydi.

“Verdiğimiz ruhsatsız evimizin metrekaresinden yüzde 20 düşülüp, daire sayımız kadar ev veriyorlar.”

Gayri ihtiyari, “O halde ne duruyorsunuz, basın imzayı dedik.”

Çünkü; kentsel dönüşümce bu koşulları  karşılayamayan ilçe ve bölgeler var.

Gerçekten de Yıldırım’daki dönüşümlerde vatandaşı mağdur edecek bir uygulama yok.

Başkan Edebali ile konuşurken de bunu fark ettik.

O da dönüşüm sonrası vatandaşın yaşadığı semtte kalmasından yana.

Mevlana, Yiğitler, Teferrüç, 152 Evler gibi semtlerde vatandaşların tek tek onayı alınıyor.

Projelerin tüm detayları kendilerine aktarılıyor.

Sıra artık kat karşılığı yatırımcı bulma aşamasına gelmiş.

Başkan Edebali, Ankara ve Bursa’dan firmaların dönüşüm bölgelerine ilgi göstermeye başladığını anlattı.

18 ay gibi kısa bir sürede tamamlanacak konutlar hak sahiplerine geciktirilmeden teslim edilecek.

Edebali’nin ihaleleri verirken aradığı tek bir şart var.

Mali yapısı güçlü firmaların dönüşüm projelerine teklif vermesi.

“Çünkü, vatandaş bize güvendi, yarın onlara mahcup olmak istemiyoruz” diyor.

Bir de belediyenin tüm dönüşüm bölgelerinden kendine pay almadığını öğrendik.

Elbette, böylesi bir çalışma karşısında muhalefet edenler de yok değil.

Örneğin;

Başkan Edebali, Yiğitler’de bir avukatın vatandaş adına kendilerine, dönüşümün iptal edilmesi ve daha çok hak verilmesi yönünde dilekçe verdiğini hatırlatıyor.

Yine, Bursa dışında gelmiş bir firmanın 152 Evler’de ‘Biz belediyeden daha çok veririz’ diyerek vatandaşın kafasını bulandırmaya çalıştığını ifade ediyor.

Bütün bunlar bir yana Yıldırım’ın parsel değil, bölgesel içerikli dönüşümlerine Ankara’dan övgü var.

Bunu bizzat Başkan Edebali söyledi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın Ankara’daki bir toplantıda Yıldırım’ın bölgesel bazlı dönüşümlerini Türkiye’ye ‘örnek’ gösterdiğini anlattı.

Yeni bir gelişme.

Yine Başkan dile getirdi.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, 2030 yılına kadar Türkiye genelindeki tüm çürük yapı stokunu yenilemek amacıyla belediyelere ve vatandaşlara 3 yıl ödemesiz faizsiz kredi vermeye hazırlanıyor.

Bakanlık kredi için 2 şart öne sürecek.

Kredi, bölgesel dönüşüm yapan belediyelere  verilecek.

İkinci olarak da tüm dönüşümlerde yerli malı kullanımı zorunlu olacak.

Buna uymayan belediyelerin kredisi iptal edilecek.

Aynı şekilde, vatandaşlar kendi binalarını dönüştürmek için de Bakanlık’tan kredi alabilecek.

Başkan Edebali, bakanlığın kredi konusunda kaynak temini amaçlı, İller Bankası’nın elindeki tüm gayrimenkulleri satacağını, ayrıca yabancı kaynakları da devreye sokacağını kaydetti.

Kentlerin kurtuluşu için dönüşümde faizsiz kredi formülü etkili olabilir.

Ama bunun amaç dışı kullanılmaması gerekiyor.

Yıldırım’da bu iş başarılırsa, Bursa’nın diğer bölgelerindeki çürük yapı stokunun yenilenmesi de hızlanır.